Eski başkan yardımcısı olan Dina Boluarte, Çarşamba günü arka arkaya kritik gelişmelerin yaşandığı bir günün sonunda başkanlık koltuğuna oturdu.
Güney Amerika ülkesindeki kriz, Castillo’nun devlet televizyonuna çıkarak çoğunluğunu muhalefetin oluşturduğu Kongre’yi feshedeceğini ve “özel acil durum hükümeti” kuracağını açıklamasıyla başladı. Castillo, olağanüstü hal ilan ettiğini de aynı yayında duyurdu. Ancak parlamento bu sözleri ciddiye almadı, hızla toplanarak Castillo’yu azletme kararı aldı.
Azil toplantısında çıkan sonuçlar aslında şaşırtıcıydı; 101 milletvekili azil yönünde oy kullanırken sadece altı milletvekili ‘hayır’ oyu verdi; 10 vekil de oylamaya katılmadı.
Anayasa Mahkemesi de Castillo’yu “darbe girişimiyle” suçladı. Ülkenin polis ve diğer güvenlik birimleri de arka arkaya açıklamalar yayımlayarak anayasal düzene sadık olduklarını açıkladı.
Bu kararın ardından Castillo, saatler içinde “meşru hükümete karşı ayaklanma başlatmak” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Castillo’nun krizi başlatan açıklamaları, kendisi hakkında Temmuz 2021’de göreve geldiğinden beri üçüncü kez yapılacak olan azil görüşmeleri başlamadan hemen önce geldi. Ancak attığı adım bu kez sadece koltuğu bırakmasına değil; gözaltına alınmasına da yol açtı.
60 yaşındaki avukat Boluarte, Castillo’nun görev süresinin normal şartlar altındaki bitiş tarihi olan Temmuz 2026’ya kadar görevde kalacağını açıkladı.
Peru son yıllarda art arda siyasi krizler yaşıyor. 2020’de beş gün içinde üç devlet başkanı gören ülkede sol görüşlü Castillo, son derece kutuplaştırıcı bir seçim sürecinin ardından 2021’de göreve geldi.
O günden bu yana hakkında birçok kez yolsuzluk iddiaları ortaya atılan Castillo, bunların “kendisini devirmek için yapılan girişimler olduğunu” savundu.