CHP'nin günlerdir muhalefet partilerinde merakla beklenen Ankara ve İstanbul için büyükşehir belediye başkan adayları nihayet belli oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 31 Mart yerel seçimine ittifakla girme konusunda İyi Parti lideri Meral Akşener’le uzlaşmasından hemen sonra Ankara ve İstanbul adaylarının belirlenmesi için partisi içindeki süreci de hızlandırmıştı.
2014 yerel seçiminde dönemin AKP’li belediye başkanı Melih Gökçek’in karşısına CHP’nin adayı olarak çıkan MHP kökenli Mansur Yavaş, CHP adayı olarak bu kez AKP’nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki ile yarışacak. Gökçek’le giriştiği yarışı kıl payı kaybeden ve bu kaybedişin nedeninin de seçime karıştırılan hile olduğunu öne süren Yavaş’ı, CHP-İyi Parti uzlaşmasından ötürü İyi Parti de destekleyecek. Yavaş’ın Ankara’da CHP kadar İyi Parti’den de ne kadar oy alacağına dönük hesaplamalar her iki partinin de gündem maddesi olmuş durumda.
CHP kulislerinde Yavaş’ın 2014 seçimlerinin hemen ardından CHP’den istifa ettiği, CHP ile anılmak istemediği, bu yüzden de bu seçimde de aday gösterilmesinin yanlış olduğuna dair tartışmalar sıcaklığını koruyor. Ancak parti yönetimi bu tartışmaların AKP’ye karşı girişilen yarışta CHP’ye zarar vermesini önlemek için nerdeyse tüm tedbirleri almış durumda.
DW Türkçe’nin parti yönetiminden edindiği bilgilere göre, bu tedbirler kapsamında CHP, kamuoyu önünde Yavaş isminden çok Ankara için hedeflerini konuşacak. Bu doğrultuda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi yerel seçimin ana malzemesi yapmayı planlıyor. AKP’nin belediyeler üzerinden halkı yoksullaştırdığı mesajının seçim kampanyası boyunca öne çıkarılmasına dönük çalışmalar şimdiden başlamış durumda. CHP, bu yöndeki anket çalışmalarını, saha araştırmalarını belediye başkan adaylarıyla yeniden değerlendirecek. Yapılacak yeni çalışmalarla da her ile özel seçim stratejisi belirlenecek. CHP’de parti yönetimine yakın isimler “Ekonomik kriz halkın gündeminde birinci sırada. Bu yüzden, bu gündeme dönük projeler, yenilikler üzerinde çalışıyoruz” diyor.
Ekonomi ağırlıklı kampanyalar
CHP'li Özgür Özel "Mansur Yavaş bütün anketlerde öne çıkmış, halkın istediği bir isim. Ankara için şansı zaten çok yüksek” derken, muhalefetin diğer partileri HDP ve Saadet Partisi’nde de Yavaş ismine olumlu yaklaşılıyor. HDP ve Saadet’in bu süreçte en çok ‘ekonomik kriz’ vurgusu üzerinden CHP’yi yakından izleyeceği, onların da ekonomideki gelişmeleri öne çıkararak Türkiye’deki yoksulluğun boyutları konusunda halka özel mesajlarla yaklaşacağı belirtiliyor.
HDP’li Saruhan Oluç, “Sadece Ankara’da değil tüm büyükşehirlerdeki yarışta ekonomik krize yaklaşım partiler için belirleyici olacak” diyor ve HDP’nin hafta sonunda yapacağı toplantılarla yerel seçim ve ekonomik kriz üzerine mesajlarını netleştireceğini söylüyor. Oluç, “Şurası kesin ki, yerel seçimde ekonomik kriz etkisi büyük olacak ve AKP-MHP koalisyonunun iktidar alanını ekonomideki kötü gidiş daraltacak” mesajı veriyor.
2014 yerel seçiminde AKP’nin karşısına İstanbul’da Mustafa Sarıgül’le çıkan CHP, bu kez AKP’den belediye başkanlığını kapmış olan Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çıkıyor. CHP’de yapılan anketlerde Gürsel Tekin ismi çıkmış olsa da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz isimden çok yerel seçim boyunca vereceğimiz mesajlara odaklanıyoruz” düşüncesiyle tercihini Ekrem İmamoğlu’ndan yana kullandığı belirtiliyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu tercihinin yerel seçim sonrası partide büyük tartışmaları hatta büyük kopuşları ve değişiklikleri de beraberinde getireceğini söyleyenleri sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
“Ekonomik kriz bir fırsat”
CHP adaylarının özellikle büyükşehirlerde AKP karşısında şansı var mı? Bu soru CHP’de bir dönem aktif siyaset yapan isimlerin de gündeminde. CHP’nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin, hem Ankara’da hem de İstanbul’da AKP karşısında yarışacak adayların önlerinde ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyor. Bu fırsatı ‘ekonomik kriz’ olarak niteleyen Çetin, “Öyle büyük bir ekonomik krizle karşı karşıyayız ki, yerel seçimlerde bütün tahminleri altüst edecek sonuçlar alınabilir. CHP adaylarının bu yüzden şansı çok yüksek. Yeter ki halkın karşısına doğru ve etkili mesajlarla çıksınlar” diyor.
31 Mart yerel seçiminde 1989 seçim havası yaşanabileceğine ilişkin değerlendirmelere katıldığını belirten Hikmet Çetin, “1989’da medya Bedrettin Dalan’ın yüzde 70 oranla İstanbul’da seçimi alacağını söylüyordu ancak seçimi kazanan Nurettin Sözen oldu” hatırlatması yapıyor. Özellikle Mansur Yavaş’ın Ankara’yı alabilme potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünen Çetin, “Kendince bir çalışma stratejisi belirleyecektir. Kendini nerde geliştirmesi gerektiğini görecektir. Mansur Yavaş, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi Ankara’da halka en iyi anlatacak isimlerin başında geliyor. Belediyecilik deneyimini göstermesinin önünde hiçbir engel yok” değerlendirmesi yapıyor.
Kaynak:Deutsche Welle Türkçe