İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
"Şimdi önümüzde yeni bir seçim yeni bir imtihan var. 2019 seçimlerinde sadece cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliğinde değil belediye başkanlığı seçimlerinde de asgari yüzde 50+1 oya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu bir hedeftir. AK Parti belediyelerinin hizmet kalitelerini diğer belediyelerle kıyaslamak mümkün değildir. Aksi halde yaptıklarımızın yarısına bile ulaşamazdık. Gerçekten de tıpkı hükümette olduğu gibi belediyecilikte de rakiplerimizle değil kendi kendimizle yarışıyoruz. Önümüzdeki seçimde çıtayı biraz daha yükseltiyoruz.
“BELEDİYECİLİĞİN YOL YAPMAKTAN İBARET OLMADIĞINI GÖRDÜK”
Başarımızı tepeden inme değil tabandan gelen siyaset anlayışına borçluyuz. Belediyecilik dönemimizde millete hizmet etmenin sadece yol yapmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda gönülleri de yapmaktan geçtiğini gördük. Biz bu anlayışla yola çıktığımız için şehirlerle birlikte zihniyetleri de değiştirdik.
Şu gerçeğin de farkındayız, Türkiye 15 yılda çok büyük mesafe kat etti. En basitinden ekonomide 3 kat büyüdük. Seçmen sayımız 41 milyondan 55 milyonun üzerine çıktı. 14 milyon gencimiz seçmen olarak sisteme girdi. 30 yaş seçilme yaşıydı biz bunu önce 25’e, sonra 18’e indirdik. Bunu Türk siyasetine sokan parti hamdolsun AK Parti olmuştur. Bu tarihe bir kayıt düşmektir.
"KAPSAMLI BİR YENİLENMEYE GİTTİK”
Biz gençliğimize güvendik, inanıyoruz şimdi de kalite sorunumuzu halletmek suretiyle inşallah bunu çok farklı bir yere taşıyacağız. Esasen her seçim döneminde hem parti teşkilatlarında, hem Meclis’te kapsamlı bir yenilenmeye gittik, Ancak dünya o kadar hızlı değişiyor ki bu yenilenmeyi, tazelenmeyi çok daha hızlı yapmamız gerektiği anlaşılıyor.
“MUHALEFET PARTİLERİN YILDIZLARINDAN ÇOK DAHA İLERİDEDİR”
Belediyelerde, teşkilatlarda görev alan her bir arkadaşımız benim gözümde ülkesi için büyük işler yapmış bir kahramandır. Bizim partimizde en vasat arkadaşımızın performansı muhalefet partilerinin yıldızlarından çok daha ileridir. Biz kendi kendimizle yarışıyoruz. Öyle de devam edeceğiz. Yüzde 50’nin üzerine çıkmak için mevcutla yetinemeyiz.
“DAVA KALICI, İSİMLER FANİDİR”
Aynı zamanda birer demokrasi okulu olan AK Parti belediyeleri 15 Temmuz’da bu sıfatlarının hakkını ziyadesiyle vermişlerdir. Kendilerini tebrik ediyorum. 15 Temmuz ihanetinin başarısızlığa uğramasında belediyelerimizin milletimizle verdiği destansı mücadelenin etkisi çok büyük olmuştur. Kardeşlerim unutmayın dava kalıcı, isimler ise fanidir. Biz kalıcı olana bakacak, sadakatimizi davamıza göstereceğiz. Siyasetçiler davalarına verdikleri katkı, milletlerine verdikleri hizmetle tarihe yazdırır ya da unutulup giderler. Bizler isimlerimizi tarihe yazdırabilmişsek ne mutlu bize. Şayet şimdiye kadar bunu başaramamışsak kimseye söyleyecek sözümüz olamaz.
“2019 MART’I OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
2019 Mart’ı bizim için adeta olmazsa olmazdır. Onun için 2019 Martında aday olacak olan belediye başkanlarımız, şu anki belediye başkanlarımız hedefi 2019’un Mart’ına değil 2019’un Kasım’ına koymalıdır. Belediyelerimiz için en ufak bir spekülasyona yer vermeyecek şekilde çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekmektedir. Bugünkü bu toplantıyla bir miladi adımın atılması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Şehirlerdeki, beldelerdeki bütün dedikoduların ortadan kalkması için belediye başkanlarımıza, il genel meclis üyelerimize büyük görevler düşüyor."
Açık ve net konuşacağım. Kapalı oturumda da aynı şekilde. Bu yolda küsmek, darılmak, hele hele mücadeleye zarar verecek davranışlar içine girmek hiçbir arkadaşıma kesinlikle yakışmaz. Çünkü biz sıradan bir parti değiliz. Bir davanın eri olmak başkadır. Ben sizleri bir davanın eri olarak görüyorum, gönüldaşlarım olarak görüyorum. Önümüzde ülkemiz ve milletimiz için geçekten çok zorlu bir dönem var. Milletimiz bu önemli görevi bizlere AK Partililere vermiştir. Başarısızlığımızın tek neticesi sadece AK Parti’nin iktidar kaybetmesi olsa inanın bana çok küçük bir bedel olur. AK Parti’nin başarısızlığı demek Türkiye’nin önündeki çok büyük fırsatları kaçırması, daha da kötüsü elindekileri kaybetmesi demektir. Ülkemizin kaderiyle AK Parti’nin kaderinin bütünleştiği bir süreçten geçiyoruz bunu unutmayın. Bunun için milletimizin tamamıyla kucaklaşmalıyız. AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığını varlık sebebi hatta ekmek kapısı haline getirmiş küçük bir kesimi saymazsak ben ülkemizde desteğini alamayacağımız hiçbir vatandaşımız olmadığını düşünüyorum. Bunun için çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmamalıyız.
Terörle mücadele operasyonlarında ülkemize çok büyük imkanlar sağlayan silahlı İHA’lara yönelik iddialar bu çarpıklığın en son örneğidir. Terörle mücadele ederken sivillerin zarar görmemesi için verdiğimiz mücadeleyi herkes takdir ederken birileri suyu bulandırmaya çalışması ibretliktir. Türkiye'nin terörle mücadele yönteminden terör örgütünün rahatsız olma hakkı olabilir ama bu ülkenin hiçbir milletvekilinin böyle bir hakkı yoktur. Silahlı İHA’larla sivillerin hedef alındığı gibi tam da terör örgütünün uluslararası alana taşımaya çalıştığı bir iddiayı gündeme getirmenin anlamı yoktur.
KILIÇDAROĞLU'NA YANIT
Anamuhalefetin başındaki zat daha yeni ne diyor, ‘artık kavgaysa kavga’ diyor. Hale bak. Sizin hayatınız zaten bu milletin değerleriyle, bu milletin kutsallarıyla kavgayla geçti. Bu zat kendi milletini, kendi devletini yabancılara şikayet ederek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirdi.
Düşmanlığı fitneyi kendisine yol edinenlerle kavga etmekten hiçbir zaman kaçmadık. Kaçmayız bunu da söyleyeyim. Zira biz insanlara akıllarının alacağı dilden konuşmasını da biliriz.
RABİA İŞARETİ
Değerli arkadaşlar dikkat ediyorum Rabia işaretini hala bilmeyenler, öğrenemeyenler var. Her siyasi hareketin bir işareti var. Bu bizim işaretimiz. Herhalde Mahir bey bunu yazılı olarak göndereceksiniz.
Ey Kılıçdaroğlu, işte silahlı İHA’ların yaptığı iş bu vatana ihanet eden teröristleri imha etmektir. Siz bir gün başka konuşacaksınız bir gün başka konuşacaksınız. Siz gökkuşağı gibisiniz. Renkten renge giriyorsunuz. Bu milletin evlatlarını şehit edenleri savunanlar bu milletin oyunu alamazlar. Benim Mehmetçiğimi şehit edenleri yok etmek bizim görevimiz değil öyle mi? Sonra da neymiş 4 yılda terörü bitirecekmiş. Sen kimsin ya. Sen SSK Genel Müdürü’yle neyi nasıl bitirdiğini gösterdin zaten.
Şurada bir S400 anlaşması yaptık diye çılgına döndüler ya. Ne olacaktı, sizi mi bekleyeceğiz? Biz de tedbirlerimizi alıyoruz ve alacağız.