Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. PYD'yi terör örgütü olarak görmediğini açıklayan ABD yönetimine seslenen Erdoğan, şimdiye kadar ABD'ye karşı en sert ifadeyle yanıt verdi. Erdoğan, "Ey Amerika, ne PKK'yı, ne PYD'yi, ne YPG'yi bize tanıtabilirsiniz. DAİŞ'i de biz biliriz, PYD'yi de biz biliriz. Bunları tanıyamadığınız için bölge kan içinde" dedi. Cumhurbaşkanı'nın ifadeleri şu şekilde:
"PKK nasıl terör örgütüyse, PYD ve YPG de terör örgütüdür. Onları savunanlar, terör örgütlerinin avukatı konumundadır. Hele hele onlar ana muhalefet partisinden olunca durum daha da kötü. PKK, PYD farkı var mı? Bütün yazılı kayıtları elimizde.
Kalkıyor ABD yetkilisi, bunlar terör örgütü değil diyor. Ey Amerika, bunu kaç kere söyledik, siz bizimle mi berabersiniz yoksa bu terör örgütü PYD ile mi berabersiniz?
Ey Amerika, ne PKK'yı, ne PYD'yi, ne YPG'yi bize tanıtabilirsiniz. DAİŞ'i de biz biliriz, PYD'yi de biz biliriz. Bunları tanıyamadığınız için bölge kan içinde. Bu nasıl ortaklık ya?"
'O akrep bir gün onları da sokacaktır'
"PYD’ye, müttefik dediğimiz ülkelerin dahi sahip çıktığını görmekten gerçekten üzüntü duyuyorum. Avrupa ülkelerinin bir kısmı uzun süre PKK’ya ve DHKPC’ye müsamaha gösterdi, kaynak aktardı. Bunlardan biri geçenlerde eylem için geldl, yakalandı biliyorsunuz. Avrupa ülkeleri ne zaman bunlara el uzattı, işte o zaman terörün acı yüzüyle karşılaştılar."
"O akrep bir gün onları da sokacaktır. Çünkü onların karakteri böyle. Düşmanımın düşmanı dostumdur basitliği müttefikliğe yakışmaz. Suriye’de yapılan işin aslı işte budur. Bir terör örgütünü diğer terör örgütüyle sırf çıkar çatışması yaşadığı için desteklemek caizse, diğer örgütler niye dışlanıyor? Düşmanımın düşmanı dostumsa o zaman hepsi dost? Onlar da DEAŞ'la çatışma halinde, niye onları dışlıyorsunuz?"
"İlkeli olmak lazım, bunlarda yok"
"İlkeli olmak lazım. Bunlarda yok. Biz teröriste terörist demeyi sürdüreceğiz. DEAŞ'la mücadele bahanesiyle bölgeye yerleip suriye halkını katledenleri dünyaya ifşa etmeye devam edeceğiz."
"Siz dalga mı geçiyorsunuz?"
"Birleşmiş Milletler, 'Kapıdakileri içeri alın' diyor. Sen ne işe yarıyorsun? O kadar insanı evimize biz aldık ya? Siz ne aldınız? Hangi ülke ne aldı? 300-500 kişinin hesabını yapıyorsunuz. Biz 3 milyon aldık. Yaptığımız harcama 10 milyar dolara yaklaştı. Sadece milli bütçeden. Belediyelerimizin, STK'ların yaptıklarını konuşmuyorum.
Kendileri geliyor, geziyor, hâlâ plan getir proje getir. Siz dalga mı geçiyorsunuz?"
"Terör operasyonları iki partiyi rahatsız ediyor"
"Terör operasyonları Ankara'da sadece iki partinin genel merkezini rahatsız ediyor. Biri mâlum parti, onun genel merkezi. Onlar talimatları Kandil'den alıyor. Onlarla beraber ziyarete gidip geliyorlar."
"Diğeri de ne yazık ki ana muhalefet partisi. Öyle ki terör örgütünün bile 'Sonuna kadar direndiler, çarpıştılar' dediği teröristlerin ölümünü 'toplu infaz' diye sunmaya çalışıyorlar. Terör örgütünün aktif olduğu bölgeyi uluslararası operasyona açmak teklifiyle ihanete ortak oluyorlar."
"Böyle muhalefet olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle siyaset görülmez. Kongre, delege kazanabilirsin ama milleti kazanamazsın. Terör örgütünün güdümündeki parti zaten yok hükmünde. Ama ana muhalefet partisinin genel başkanı ve kimi vekillerini aynı yanlış içinde görmek gerçekten bizi endişeye sokuyor."
"Çünkü ana muhalefet partisi iktidar alternatifidir. Yani teorik olarak ülkeyi yönetmeye en yakın. Böyle bir parti ülkenin birlik ve beraberliğini nasıl koruyabilir anlamakta zorlanıyorum."
CHP'ye: 'O fotoğrafın asıl sahibi sizi görse…'
"Bakın dünya yanıyor, Türkiye kavruluyor. Ana muhalefetin en büyük sorunu fotoğrafı kimin indirdiği. O fotoğrafın asıl sahibi sizi orada görmüş olsa bir saniye tutmaz."
"50 gündür fotoğrafı kimin indirdiğini tartışanlar, ülkeyi yönetebilir mi?"
"Ağızlarını açtıkları zaman darbe anayasası derler, gelin yenisini yapalım deyince hemen işi yokuşa sürerler. Daha masaya oturmadan masayı devirmenin çabası içindeler."
"İş lafa gelince mevcut sistemin yürütmeyi ve yasamayı birlikte kontrol eden yapısından şikayet ederler. Ama gelin değiştirelim deyince ipe un sererler. Bunların kendileri sorun, sorun çözemezler."
Kaynak: Al Jazeera