Halk TV’de Şirin Payzın’ın konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun katıldığı bir toplantıda Mustafa Kemal Atatürk’ten “Gazi Mustafa Kemal” diye bahsetmesine sahip çıktı. Sözcü gazetesi yazarı Serpil Yılmaz ile eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan’ın gündeme getirdiği ‘Atatürk’ tartışması hakkında Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“İster Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Atatürk. Bunlar aynı şey zaten. Bu tartışmalar yapay tartışmalar. Bunlar belli çevreler tarafından CHP’nin içini karıştırmak için körükleniyor. Karışmaz. CHP’nin ilkeleri, programı var. Ülkenin sorunlarını çözmek için bir kabiliyeti var. Bizim sorunumuz, doğruya doğru kitlelere kendimizi anlatmak. Kendini iktidara eklemlemiş medya bize yer vermez. Toplum bölündü, bu da iktidarın işine geliyor. Ekonomik sorunlar çok ciddi. Halk da görüyor bunu görüyor. Ayasofya dediler, ne oldu? Canan Hanım bizim il başkanımız elbette yanındayım. Canan Hanım’ın, Atatürk’ü sevmemesi mümkün mü? Bu tartışmalar Türkiye’nin, İstanbul’un gündeminde değil. Türkiye’de işsizlik, yoksulluk, uyuşturucu sorunu var.”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Abdullah Gül önemli bir isim”
“Abdullah Gül Türkiye siyasetinin önemli bir ismi, bunu kabul etmek gerekir. Ben bir soruya cevaben, ‘Neden Abdullah Gül’den korkuyorlar?’ dedim. Sonra kıyamet koptu. Bizim şu anda bir adayımız yok. Böyle bir teklif yok.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın düğünü
“Bir savcı evlenebilir, evliliği kutlanabilir. Ama bir savcı evlenip soluğu Saray’da alamaz. Cumhuriyet yalnızca savcıların unvanında kullanılır. Eğer Saray’ın savcısıysanız Cumhuriyet Savcısı ünvanını kullanmayacaksınız.
Zühtü Arslan-Süleyman Soylu polemiği
“İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturup Türkiye’nin güvensiz olduğunu itiraf etmek enteresan bir şey. Tam tersine Türkiye’nin terörden temizlenmesi gerektiğini ifade edebilirdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı bir karar üzerinden hedef alıyorsa zaten demokrasiyi içselleştirmediğini gösterir bu.
‘Cübbeli Ahmet Hoca’nın sözleri
“Bir kişi televizyonlara çıktı ve bir dini akımın silahlandığını ifade etti. Savcılığın daveti olursa bu bilgileri vereceğini söyledi. Bu ülkenin istihbaratı yok mu? Bu insanlar silahlanırken devlet neredeydi? Bunları kim koruyordu? 15 Temmuz sonrası kaybolan silahlar olduğunu da biliyoruz. Bu silahlanma ileride ciddi bir sorun oluşturabilir. Gücünü akıldan değil de silahtan alanlar başarılı olamazlar. Gücünüzü demokrasiden yana kullanıyorsanız korkmayacaksınız. MİT kimin silahlandığını, nerede ne konuştuğunu biliyor.
“Ben güvenlik güçleri içinde ağırlıklı grubun Türkiye’nin çıkarlarını öncelikli görenler olduğuna inanıyorum. Bunların yanında Saray’ın talimatlarını öncelikli gören ve bu sayede yükselenlerin de olduğunu biliyorum.
“Demirtaş, iddianameleri madalya olarak takacak”
“Selahattin Demirtaş Bey, bu iddianameleri alacak madalya olarak takacak. Savcılar da eleştirilir. Talimatla iddianame düzenlerseniz, ya da birilerinin talimatıyla yıllarca iddianame hazırlamazsanız o ülkede adalet kalmaz.
“CHP’ye yönelik oluşturulmuş yanlış bir algı var”
“CHP oylarını arttıramıyor demek haksızlık olur; ama yeterli bir artış olmadığı konuşulabilir. CHP’nin toplumun bir kesiminde mesafeli olunması gerektiği düşünülen bir kanaat var. CHP’nin toplumdan kopuk olduğu gibi yanlış algılar var. Biz toplumla en yakın, en sıcak ilişkiyi kurmaya çalışıyoruz. Biz söylemlerimizde samimiyiz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi gerektiğini biz söylüyoruz. Eğitim sisteminin çağdaşlaşması gerektiğini de biz söylüyoruz. Adalet sistemindeki sorunları da biz söylüyoruz. Yıllarca CHP’ye yönelik oluşturulmuş yanlış bir algı var, bunu da değiştirmeye çalışıyoruz.
“Bizim yaptığımız bilgiye dayalı muhalefet. Kavga eden değil, iktidara geldiğinde her kesimi kucaklayan bir dil kullanıyoruz. Siyaseti kavga alanı olmaktan çıkarıp, ülkenin çıkarları için yapılan bir şey haline getirmek istiyoruz. Kavga siyaseti bundan önce hep yapıldı zaten, biz yeni bir şey deniyoruz. Kavganın bu ülkeye hiçbir yararı olmadı.
“Sağ-sol kavramları 18. yüzyıla ait”
“Vatandaş doğduğu andan itibaren vergi veriyor. 84 milyon vergi veriyorsa, verginin de nereye gittiğini sormalıdır. Sorabiliyorsa o ülkede demokrasi vardır. Bu bütçe açığının nereden çıktığını halk sorabilmelidir. Torunlarımızın bile borçlu doğacak olmasının nedenini sormalıdır.
Gelecek Partisi ziyareti
“Sayın Ahmet Davutoğlu’nu yeni genel merkezleri münasebetiyle ziyaret ettim. Ülkenin durumunu, dış ilişkileri konuştuk. Keyifli bir konuşmaydı. İttifak görüşmeleri elbette konuşulmadı. Hayırlı olsun ziyaretinde ittifak konuşmak doğru olmazdı.
“Hesap vermekten korkmayacağız”
“Biz yasamanın yürütmeyi denetleyebilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu an yürütme yasamanın üzerinde tahakküm kurmuş. Cumhurbaşkanı, ‘Siz bilmiyorsunuz Türkiye 85 ildir’ dese, o kanun meclisten geçer. Seçim zamanında ittifakı oluşturan liderler bir protokol imzalamak zorunda. Cumhurbaşkanı olacak adayımız bir süre sonra sembolik olacak. Parlamenter sisteme geçeceğiz. Denetlenebilir olacağız. Sayıştay’ı evrensel kurallarla donatacağız. Hesap vermekten korkmayan bir iktidar olacağız.”