Milliyetçi Hareket Partisi’nde 1 Kasım’dan bu yana süren Genel Başkan ve yönetim değişikliği tartışmasında bugün en önemli dönüm noktalarından biri olacak. Muhalifler, Genel Merkez’in “tanımıyoruz” dediği ve “korsan” olarak tanımladığı tüzük kurultayını bugün topladı.
Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen kongrede Çağrı Heyeti'nce yapılan açıklamada, noter onaylı 752 delegenin hazirun listesine imza attığı belirtildi. MHP'de kayıtlı bin 187 delegenin salt çoğunluğu olan 594 sayısı aşıldığı için kongre başladı. Kurucular Kurulu Üyesi ve Kurultay Çağrı Heyeti Başkanı Ali Sağır, mahkeme kararı doğrultusunda toplanan kurultayın tamamen yasal olduğunu dile getirdi.
Divan başkanlığına önce iki kişi aday oldu. Akşener'in desteklediği Musavvat Dervişoğlu 456, Oğan'ın desteklediği Hasan Hüseyin Türkoğlu 170 delege imzasıyla adaydı. Ancak oylama için sandığa gitmek istemeyen delegeler, "tek liste" diye slogan atınca divan başkanlığı oylaması başlayamadı. Oğan'ın desteklediği Hasan Hüseyin Türkoğlu "fedakarlık" yaptıklarını söyleyerek adaylıktan çekildi. Adaylar arası anlaşmanın sağlanmasının ardından, delegenin istediği gibi divan oylaması yapılmadı. Adayların belirlediği ortak liste oy birliğiyle kabul edildi. Kurultayı Dervişoğlu yönetiyor.
Parti'de tüzük değişikliğine yönelik verilen 14 değişiklik önergesi oybirliğiyle kabul edildi.
Hedef tüzüğün 63’üncü maddesi
Temel amaç parti tüzüğünün olağanüstü kurultayda genel başkan seçimi yapılmasını engelleyen 63. Madde’de yer alan, “Bu toplantılarda sadece toplantı gündeminde yer alan konular görüşülür ve karara bağlanır, olağanüstü toplantılarda seçim yapılamaz” ibaresini seçimin yapılmasını sağlayacak şekilde değiştirmek.
Ancak bunun dışında Genel Merkez’in adaylara ve onlara destek olan delegelere karşı kullanmayı planladığı “ihraç” silahını elinden alacak bir tüzük değişikliği yapılması da gündemde.
Divan başkanı seçimi önemli
Mahkeme tarafından görevlendirilen Çağrı Heyeti’nin ilan ettiği şekilde Ankara’da Büyük Anadolu Oteli’nde yapılacak toplantı, divan oluşturulmasıyla başladı. Divan başkanlığı oylaması Genel Merkez ile sorun yaşayan muhalifler için de önemli sınavlardan biri oldu. Muhaliflerin birlikte hareket edip etmeyeceği, daha önce belirttikleri gibi seçimli kurultayda daha çok oy alan adayın lehine çekilip çekilmeyecekleri gibi soruların yanıtları hakkında ipuçları verildi.
Divan başkanlığına tek aday gösterilmesi, bir süredir kendi aralarında da sorun yaşasalar da, adayların uzlaşma sağlayabildiğini gösterdi. Eğer birden çok adayda ısrar edilseydi, bu seçimli kurultay yolunda muhalefetin de kendi içinde net olarak bölündüğü ve uzlaşamadığı anlamına gelecekti.
Divanın oluşup kurultayın başlama aşaması da Genel Merkez ile muhalifler arasında aylardır süren hukuki tartışmalardan biri. Bizzat Genel Başkan Devlet Bahçeli kendisinin veya görevlendirdiği bir ismin açılışını yapmadığı kurultayın geçerli olmadığını savunuyor. Muhalifler ve mahkeme tarafından görevlendirilen çağrı heyetine göre ise Dernekler Kanunu’na göre yetki heyette.
Seçilen divan başkanı Genel Merkez’i açılış yapmaya davet etti. Ancak Bahçeli veya görevlendirdiği bir isim, salonda olmayınca ilan edilen gündeme göre toplantıya devam edildi.
Bu aşama, bundan sonraki süreçte muhaliflerin yaptığı tüzük kurultayın “hukukiliği” konusunda yaşanacak tartışmanın bir numaralı maddesi olacak.
En önemli unsur delege sayısı
Divan oluşumundan sonra geçilecek bir diğer aşama ise toplantıya katılan üst kurul delegelerinin tespiti olacak. Çünkü toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı konusunda da Genel Merkez ile muhalifler arasında görüş ayrılıkları var. Muhaliflere göre toplantıya salt çoğunluk olan 612 delegenin katılması yeterli. Genel Merkez karar yeter sayısı için üçte iki çoğunluk, yani 800 delegenin oy kullanması gerektiğini savunuyor. Muhaliflere göre ise burada da katılanların salt çoğunluğu yeterli.
Ancak bu noktada hukuki boyut kadar dikkat çekilen başka bir nokta daha var. Toplantıya katılacak delege sayısının Genel Merkez ile muhalifler arasındaki psikolojik üstünlük savaşında belirleyici olacak. Toplantıdaki delege sayısının imza veren 543’ün üzerinde olması Genel Merkez’in tavrını etkileyebilir. MHP yönetimi bugüne kadar verdiği mesajlarda bu sayının yakalanamayacağı yönünde görüş bildirdi. Kurultaydan iki gün önce Ankara’da bir basın toplantısı yapan çağrı heyetine göre ise 900 delege toplantıya katılacak.
10 Temmuz kurultayı
Muhaliflerin planladıkları gibi tüzüğü değiştirmesi durumunda bunun Genel Merkez nezdinde geçerli olup olmaması ayrı bir hukuki tartışma olarak devam edecek. MHP yönetiminin seçimli kurultay için belirlediği tarih ise 10 Temmuz. Genel Merkez bu tarihte hem tüzüğü değiştireceğini, hem de seçimli kurultay yapacağını açıkladı. Bu kurultayda yarışacak aday sayısı ise her geçen gün artıyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yanı sıra Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Süleyman Servet Sazak da Genel Başkanlık için yarışacağını şimdiden açıklayan isimler.
Bir süredir adaylığı konuşulan bu isimler Genel Merkez’in dikkatli takibi altında. Akşener, Aydın ve Oğan’ın haklarında inceleme başlatıldığı biliniyor. Bu isimlerle birlikte onlara destek veren bazı üst kurul delegelerinin özellikle tüzük kurultayına katılımları ile birlikte ihraç edilebilecekleri muhalefet cephesinde kulaktan kulağa dolaşıyor. Kurultayda ihraçları önlemek için tüzük değişikliği bu sebeple planlanıyor ama bu değişikliği tanımayan Genel Merkez’in büyük ihtimalle bu disiplin sürecini devam ettireceği tahmin ediliyor.