24 Haziran seçimlerine CHP, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile kurulan "Millet İttifakı"yla giren ve daha bir yıllık parti olmasına karşın yüzde 10’un üstünde oy alan Meral Akşener liderliğindeki İyi Parti, yoluna nasıl devam edeceğini belirleyememenin sıkıntısını yaşıyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışında başarısız olduğu, milletvekili listelerini partililerin görüşünü almadan oluşturduğu yönünde parti tabanından kendisine yöneltilen eleştiriler karşısında "genel başkanlığa aday olmayacağım” resti çeken Genel Başkan Akşener’in ne yapacağı merak konusu. Akşenersiz siyasette varlık gösteremeyeceğini düşünen parti yönetimi de şimdi onu genel başkanlık için ikna peşinde.
CHP’de kurultay talepleri rağbet görmedi
İyi Parti’deki sıkıntılar, partinin geçen hafta sonu Afyon’daki kampında bütün ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. Partinin ülke genelindeki teşkilatlarında seçim öncesi görülen toplu istifalardan, mecliste nasıl bir stratejiyle hareket edileceğine, MHP’nin İyi Parti’ye yakın takibinden Akşener’in liderliğinin nasıl çizgide ilerleyeceğine kadar geniş yelpazede parti içinde yaşanan tüm tartışmalı konular değerlendirildi. Ancak bu değerlendirmeler sonrasında Meral Akşener genel başkanlığı bırakma kararı aldı ve partinin "acilen" olağanüstü kongreye gitmesini istedi. Akşener’in bu kararı sadece İyi Parti’de değil Ankara’daki tüm siyasi kulislerde sürpriz olarak değerlendirilirken, Akşener bir sürpriz daha yapmakta gecikmedi ve olağanüstü kongrede parti genel başkanlığına aday olmayacağını duyurdu.
Peki neden böyle yaptı Akşener? İyi Parti’de ne oldu? Akşener’i genel başkanlık adaylığı için ikna çabaları sonuç verecek mi? İyi Parti’nin Dışişleri Bakanlığı kökenli genel başkan yardımcılarından Aydın Sezgin, partinin daha bir yaşında olduğunu hatırlatarak “Genel başkanın tamamen kendi yetkisine dayanarak seçimli kongre kararı alması, meclisteki yeni dönem için politikaların oturtulmaya çalışıldığı bir süreçte çok normal. Akşener, parti içi tartışmaların bir kenara bırakılıp muhalefet siyasetine odaklanılmasını istiyor ki, haklı” değerlendirmesini yaptı.
Seçim tatminsizliği
Peki nedir o "parti içi" tartışmalar? DW Türkçe’ye konuşan İyi Parti Genel İdare ve Kurucular Kurulu Üyesi Ayhan Çevik, İyi Parti’nin 24 Haziran’da yüzde 10’luk bir başarı yakaladığını ancak bu başarının partinin tabanından yönetimine kimseyi tatmin etmediğini söylüyor. “Bizim çıtamız yüksekti. Yüzde 20’nin üstünde oy bekliyorduk” diyen Çevik, Erdoğan’ın karşısına cumhurbaşkanı adaylığında rakip olarak çıkan Akşener’in de yüzde 7.3’lük bir oy aldığını hatırlatıyor.
“Her partide olduğu gibi bu veriler eleştiri konusu oldu seçim sonrasında” sözleriyle partinin Afyon kampındaki ana tartışma konularına da gönderme yapan Çevik, “Bütün eleştirileri, sitemleri dinledikten sonra genel başkanımız Akşener de çıktı, başarısızlıktan kendini sorumlu tuttu. Seçimli kongre kararı aldı” diye konuşuyor. Seçim öncesinde milletvekili listelerine giremeyenlerin de "küskünler" olarak, listelerin daha değişik yapılmasını isteyip ya istifa ettiklerini ya da parti yönetimine dönük eleştirilerini sürdürdüklerini anlatan Çevik, “Şimdi İyi Parti’de herkes kendisini, partisini sorguluyor. Daha iyisi için planlar yapıyor. Biz böylesi bir zorlu süreci partiyi kurarken zaten tahmin ediyorduk. Bu zorlu süreç atlatılacak ve Akşener’i genel başkanlık için ikna edeceğiz ” yorumu yapıyor.
Akşener’in İyi Parti’de genel başkanlık için "en ideal isim" olduğunu sosyal medya adreslerinden tek tek yayımlayan, Akşenersiz İyi Parti’nin siyasette aktif bir varlık gösteremeyeceğini düşünen partinin önde gelen isimleri Aytun Çıray, Koray Aydın, Ümit Özdağ gibi isimler Akşener’i genel başkanlık için ikna sürecinin başarılı olacağını düşünüyor. İyi Parti’de “Ne yapıp, edip Akşener’i ikna edeceğiz. Onun partinin başında olmasıyla İyi Parti meclis başta olmak üzere her yerde daha akıllı bir muhalefet izleyebilecek” mesajları öne çıkıyor.
CHP kurultaya gidecek mi?
Ankara siyasetinde muhalefetin bir diğer "sancılı partisi" olarak CHP gösteriliyor. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin yüzde 30’luk oy almasına karşın 24 Haziran’da büyük oy kaybı yaşayan CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partide "değişimin öncüsü" olması beklentisi karşılık bulmadı. Partide kurultay isteyenlerin delegelerden imza toplama süreci devam ederken, parti yönetiminin sürekli “O imzalar yeterli değil. Türkiye sıkıntıda, birileri koltuk peşinde” açıklaması yapması partideki ayrılıkları derinleştirdi.
“Kılıçdaroğlu ne yapacak, genel başkanlığı bırakacak mı” soruları yerini zaman zaman “CHP’de hiçbir şey değişmez” yorumlarına bıraksa da, partide “CHP’nin yaşadığı değişim sınavından nasıl başarıyla çıkabileceğine” kafa yoruluyor. DW Türkçe’ye konuşan partinin duayen isimlerinden Hikmet Çetin, "Partide yenilenme, yeni stratejiler belirleme olmazsa tüm birikimler harcanır gider. Evet, ülkenin çok önemli meseleleri var ama bu meseleler karşısında CHP ne yapıyor, halk onu da bilmek istiyor. Değişim kaçınılmaz, bunu herkesin bilmesi gerekiyor” diyor.
Parti genel başkan yardımcılarından Öztürk Yılmaz, 24 Haziran sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalif partileri bölmek ve bu partilerin iktidar alternatifi olamayacak kişilerce yönetilmesini istediğini savunuyor. “Muhalefetteki tabloya böyle bakılmalı” diyen Yılmaz, CHP’nin kavgadan çok toplumsal muhalefeti canlı tutacak güçlü bir pozisyonu hedeflemesi gerektiğini savunuyor. Yılmaz, “Toplumda güven yaratacak bir stratejiyi geliştirmeliyiz. İnsanlarda siyasete karşı başlayan güvensizlik ve kayıtsızlığı gidermeliyiz. Değişimin nasıl olacağına kafa yormalıyız” diyor.
Kaynak:Hilal Köylü / Deutsche Welle Türkçe