Saadet Partisi, 30 Haziran’da yeni genel başkanını belirleyeceği kongreyi yapacak. Yarışın Temel Karamollaoğlu’nun işaret edeceği aday ile “Haymana Mutabakatı” olarak bilinen muhaliflerin göstereceği aday arasında geçeceği düşünülüyor.
Adaylık için adı geçen isimlerden Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, bugün saat 13.45’te basın açıklaması yapacağını duyurdu.
Aydın’ın açıklamasından hemen önce Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, yazılı bir açıklama yaparak kongre sürecinde hatalar yapıldığını öne sürdü.
Yazıcı’nın “Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu’nun abilik ve öncülük ederek sürecin tam bir kardeşlik ortamında geçmesi için tarafsız bir hakem rolünde olacağına gönülden inanıyorum” notuyla yayımladığı açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Sessiz çoğunluğun sözcüsü olarak söylemek zorundayım”
“Kongre sürecinin başından itibaren görüşlerimi ve kanaatlerimi çok kıymetli Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoglu başta olmak üzere teşkilatlarımızda emek veren, ter döken, fedakârlıkla çalışan çok kıymetli mensuplarımızla dilimiz döndüğünce paylaşmaya çalıştım. Güven ve doğruluk ilkesi gereğince kongremiz üzerine herhangi bir şüphe düşmemesi, yıllardan beri ortaya
konmuş emeklerin fitne belâsına kurban gitmemesi için atılması gereken adımları defaatle aktardım. Kongremize bir hafta gibi kısa bir süre kalmışken, telafisi güç veya imkânsiz sonuçlara sebebiyet vermeden, kalplerin kırılmasına mahal vermeden, ötekileştirmeler başlamadan; ithamlar, iftiralar ayyuka ikmadan, atılması gereken adımı, benim gibi düşündüğüne inandığım sessiz çoğunluğun sözcüsü olarak söylemek zorundayım.
“Kongre süreci ‘kimi Genel Başkan yaptırmamalıyız’ hıncına dönüştü”
Siyasi Partilerin seçimli Genel Kurul süreçleri “kim Genel Başkan olmalı” sorusu üzerine düşünülen ve inşa edilen süreçlerdir. Zira bu sorunun cevabi o siyasi partinin gelecek vizyon ve çalışmalarının da habercisidir. Ne yazik ki kongremize dair yürütülen süreç manipülasyonlar neticesinde süreç, “kim Genel Başkan olmalı” sorusundan ziyade “kimi Genel Başkan yaptırmamalıyız” hıncına dönüşmüş durumdadır. Bu kabul edilebilir bir durum asla değildir.
“Son seçimlerde AK parti lehine çalışanlar, teşkilat mensuplarımızın iradesine ipotek koymaya kalkmakta”
Saadet Partisinin Genel Başkanını geçmişte olduğu gibi bu süreçte de partimizin yetkili kuralları ve teşkilat mensuplarımız belirleyecektir. Son seçimlerde Saadet Partimizin aleyhine çalışma yürütenler partimizin yeni Genel Başkanı olacak ismin belirlenmesindeki süreçte söz hakkı sahibi olmamalıdırlar. Saadet Partililer, binbir türlü cefa ve fedakârlıkla çalışmalar yürütürken, Saadet Partisinin değil başka partilerin toprağını işleyeni olanlar, bugün bizim süreçlerimize söz sahibi olamazlar, irade ortaya koyamazlar. Son genel seçimlerde genel merkezin almış olduğu karara rağmen mührü 22 yıllık karnesi ortada olan Erdoğan, AK Parti lehine çalışan ve mührü bu logoların altına vuranlar bugün de çıkartmış olduklarıtezviratlar aracılığıyla aziz teşkilat mensuplarımızın iradesine ipotek koymaya kalkmaktadırlar. Bu vesileyle dava mensuplarımızın gasp edilmeye çalışılan iradesinin tecelli etmesini sağlamak adına 30 Haziran’da yapılacak Genel Kongremizde Genel Başkanlık ve GİK üyeliği için birden fazla aday ve liste ile secimlere gidilmesinde fayda bulduğumu ısrarla Genel Başkanımıza ilettim. Gelinen noktada son günlerde teşkilatlarımızda oluşan rahatsızlıktan dolayı bu görüşümü aziz teşkilat mensuplarımızın tamamı ve kamuoyu ile paylaşmak istedim.
“Delegelerimizin tercihlerinde serbest bırakılması halinde fitne ve dedikodular son bulacak, mensuplarımızın gönülleri ferahlayacak”
Delegelerimizin tercihlerinde serbest bırakılması halinde hepsi bizim ağabeyimiz, kardeşimiz olan hayırda yarışacak adaylar içerisinden tabanın en cok teveccüh göstereceği isimler seçilecek, Saadet Partimizin atılımlar yapacağı yeni dönemde bir süredir bizi ziyadesiyle yoran fitne ve dedikodular son bulacak, mensuplarımızın gönülleri ferahlayacak, Saadet Partimiz gerçek gündemi olan hak ve adalet mücadelesinedönecektir. Bu süreçte Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu’nun abilik ve öncülük ederek sürecin tam bir kardeşlik ortamında geçmesi için tarafsız bir hakem rolünde olacağına gönülden inanıyorum. Kongre
neticesinde teşkilatlarımızın kararı ve teveccühü ile seçilecek olan yeni Genel Başkana hep birlikte tabi olup parti hiyerarşisi içerisinde canla basla çalışması hareketimizin istikbali için çok daha hayırlı olacaktır.