Meclis’teki dört siyasi partinin temsilcilerinden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu ilk toplantısını bugün yapacak. Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın açılış konuşmasıyla başlayacak toplantıda siyasi parti temsilcilerinin de konuşması bekleniyor. İlk toplantının gündemi, çalışma usullerinin görüşülmesi ve yol haritasının belirlenmesi olacak. Bir anlamda komisyonun âkıbeti de bu aşamada belli olacak. Çünkü, bu kapsamda kararların oy birliğiyle mi, oy çokluğuyla mı alınacağı, komisyonun çalışma süresi ve çalışmaların nasıl sona ereceği belirlenecek. Sonrasında ise partiler anayasa değişiklik tekliflerini uzlaşma komisyonu gündemine taşıyacak. Çalışmalar önceki dönemde kurulan komisyonda üzerinde uzlaşılan 60 maddeden devam edecek.
Kararları bağlayıcı nitelik taşımasa da, tüm partilerin eşit sayıda milletvekili ile temsil edildiği komisyon, Anayasa gibi önemli bir metin üzerinde tüm kesimler arasında bir uzlaşma sağlama arayışında olacağı için önemli. Ancak, o uzlaşmanın sağlanıp sağlanamayacağı konusunda soru işaretleri var. Özellikle de tüm muhalefet partilerinin karşı olduklarını net bir şekilde açıkladıkları başkanlık sistemi gündeme geldiğinde komisyonun ilerleyip ilerleyemeyeceği en önemli tartışma konusu. Al Jazeera, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yer alan dört partinin temsilcilerine çalışma esasları ve uzlaşma beklentisine ilişkin görüşlerini sordu.
“Türkiye yeni Anayasa’ya sahip olacak”
AK Parti’li Ahmet İyimaya, partisinin tutumu, komisyonun çalışma süresi ve karar alma biçimine ilişkin görüş bildirmenin doğru olmadığını söyledi. “Bu, şu anda komisyonun vereceği karar, komisyonun egemenlik ve yetki alanına giriyor” diyen İyimaya’ya göre, bundan sonra işleyecek sürecin temel karakteri, “etkileşim ve sonrasında tezlerin yakınlaştırılması” olacak. İyimaya, Al Jazeera’nin “Bu komisyondan uzlaşma çıkar mı?” sorusuna da yanıt verdi:
“Eğer, bu komisyon mevcut anayasayı yürürlükten kaldıran yeni anayasayı üretecekse tartışmayacak bir şey olmaz. Tartışılır, etkileşilir ondan sonra olmazsa olmaz. Türkiye uzlaşmayı sağlayacak bilgi birikimine, altyapıya sahip. Ben umutsuzluk adımları ile değil umut adımları ile işe başlarım. Bundan sonraki süreçte hiç öngörmediğimiz durumlar gelişebilir. Bu komisyon olmasa da toplumda anayasa talebinin çok diri olduğunu düşünüyorum. Öyle ya da böyle Türkiye yeni Anayasa’ya sahip olacak.”
“Kararlar oy birliğiyle alınsın”
AK Parti’li İyimaya, komisyonun işleyişi ile ilgili ayrıntılara girmedi ama muhalefet partilerinin temsilcileri bu konunun anayasa çalışmaları kadar önemli olduğu görüşünde. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan komisyonun CHP’li üyesi Namık Havutça, komisyon kararlarının oy birliğiyle alınmasından yana olduklarının altını çizdi. Anayasa gibi kritik metinlere ilişkin kararların oy birliğiyle alınmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Havutça, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmaları sürerken bazı yasaların da parlamento gündemine getirilmesini istediklerini söyledi.
“Erdoğan’ın yeni anayasadan tek anladığının başkanlık rejimi olduğunu biliyoruz. Biz toplumu buraya sürükleyecek bir durumun da konu mankeni olmayız. Başkanlık rejimini tartışmayız. Bizim önceliğimiz Türkiye’nin darbe hukukundan, basın özgürlüğünü kısıtlayan AKP pratiklerinden temizlenmesi. Anayasa görüşmeleri devam ederken anti demokratik yasalar, ceza kanunu, basın yasası gibi anti demokratik bazı yasalar da değiştirebilir.”
Havutça’nın komisyondan uzlaşma çıkacağına dair beklentisi ise zayıf.
“Uzlaşma ihtimalini zayıf görüyorum. Çünkü, başkanlık rejimi dayatıldığından, buradan sonuç çıkması mümkün değil. Yaşanan pratik bize daha önce buradan bir uzlaşma çıkmadığını gösteriyor. Biz şunu görüyoruz ki, Cumhurbaşkanı’nın tek arzusu başkanlık. Toplumu başkanlık referandumuna götürecek bir algı var.”
“Uzlaşma çok uzak bir ihtimal”
HDP de kararların oy birliğiyle alınmasından yana. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan komisyonun HDP’li üyelerinden Mithat Sancar, AK Parti tarafından daha önce açıklanan komisyonun çalışmalarını 6 ayda tamamlamasına ilişkin hedefi doğru bulmadığını söyledi. 6 aylık sürenin kısa olduğunu, komisyon üzerinde böyle bir baskı oluşturulmaması gerektiğini belirten Sancar, basının toplantıların tamamını izlemesini isteyeceklerini de söyledi:
“Bizim önceliğimiz, anayasanın daha sağlıklı bir şekilde tartışılmasını sağlamak. Demokratikleşme konusunda ciddi bir yol temizliğine ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Şu an Cumhurbaşkanı anayasa sürecini vesayet altına almış görünüyor. Bunun adı Meclis Uzlaşma Komisyonu ama sanki Cumhurbaşkanı süreci bütünüyle kontrolü altına almak istiyor. Buna da karşıyız.”
“Komisyon çalışmalarından uzlaşma beklemek mümkün mü?” sorusunu da yanıtlayan Sancar’a göre “Uzlaşma çok uzak bir ihtimal.”
“Meseleleri daha açık tartışabileceğimiz, somut önerileri görebileceğimiz bir ortam olacak. Şu anda gölge dövüşü görünüyor. Başkanlık sistemini savunuyor, ama nasıl bir model öngördüğünü ortaya koymuyor. AKP kendi içinde bu konuda net mi? Onu bilmiyoruz. Görelim. Bu süreç bunların somutlaşmasını sağlayacaktır, belki bu açıdan faydalıdır. Buradan bir anayasa ile çıkma beklentimiz bizim de çok zayıf. Şu an bu şartlarda çok uzak bir ihtimal gibi görünüyor. Ama anayasa uzlaşma komisyonunun tek misyonunu anayasa yazmak olarak görmemek lazım. Hem hükümet sistemi hem de idari sistem meselesinin somut önerilerle açık ve ayrıntılı bir şekilde konuşulacağı demokratik süreç olabilir. Bizim önceliğimiz anayasayı madde madde yazmaya başlamak değil. Başkanlık sistemi üzerinden zaten uzun süre bloke etmiş durumda. Bu süreç en azından Cumhurbaşkanının ve eğer AKP de istiyorsa nasıl bir başkanlık modeli istendiğini görmeyi sağlayacaktır. Kamuoyu bizim özerklikten ne kastettiğimizi de görecektir.”
“6 ayda bitirilir yaklaşımı olumlu değil”
MHP de kararların oy birliğiyle alınmasından yana. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan komisyonun MHP’li üyesi Mehmet Parsak, çalışma süresinin 6 ay ile sınırlanmasına ise kesinlikle karşı olduklarını söyledi:
“Kesin bir süre koymak işin doğasına aykırı. Anayasa yapım süreçlerini incelediğinizde ortalama 18 ay gibi bir süre önümüze geliyor. Biz de bir an önce neticeye bağlamak isteriz ama ‘6 ayda bitirilir yaklaşımı’ olumlu değil, siyasi ve güdümlü. Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımı bize göre sabotaj niteliğinde.”
Parsak’ın “Bu komisyondan uzlaşma çıkar mı?” sorusuna yanıtı ise, “Biz uzlaşma istiyoruz, masaya yapıcı bir tutumla oturuyoruz” oldu.
“Anayasayı yenileme projesini, hepimizin ortak hedefi olması durumunda bir kişinin seçilmiş krallık hedefine kurban etmememiz lazım. ‘Ben komisyon sonuç alabilir mi?’ sorusuyla ilgili bir değerlendirme yapmak istemem. Komisyon mesafe alamazsa AKP’den dolayı mesafe alamaz. Biz masaya anayasayı yenilemek üzere yapıcı bir tutumla oturuyoruz. Başkanlık sistemine dayalı olarak komisyonu yeniden tıkarsa sonuç çıkmaz. Bunun tarihsel sorumluluğuna da AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı katlanır. Biz ihtiyacımız olan değişiklikleri yapalım, mesafe alalım diyoruz.”
Uzlaşma olmazsa ne olacak?
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun ilk toplantıda belirlenecek takvimine göre yapacağı çalışma sonucunda uzlaşma sağlanamaması durumunda beklenti AK Parti’nin milletvekillerinin imzasıyla TBMM Anayasa Komisyonu’na başkanlık önerisini de içeren anayasa değişiklik teklifini sunması. Bu komisyonda görüşülecek değişiklik teklifi Meclis Genel Kurul’u aşamasında 330 milletvekilinin evet oyu kullanması durumunda referanduma götürülebilecek. AK Parti’nin milletvekili sayısı 317. Oylamaya katılmayan Meclis Başkanı da düşüldüğünde 330 sayısına ulaşmak için AK Parti’nin 14 “Evet” oyuna daha sahip olması gerekiyor.
Kaynak: Al Jazeera