İstanbul'daki AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye'nin birliği, beraberliği, gelişmesi için, 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi için, bölücülerle, FETÖ'cularla, iç ve dış düşmanlarla zafiyete düşmeden mücadele etmesi için, güçlü tek başına iktidar çıkarması lâzım, her seçimden. Bunun da yolu başkanlık sisteminden geçiyor" dedi. Yıldırım'ın başkanlıkla ilgili açıklamaları şöyle:
"Buradan açıkça söylüyorum: Başkanlık üniter yapıyla olacak. Yani başkanlık demek federasyon demek değildir. Federasyon olan yerler de var, olmayan yerler de var. Türkiye'de başkanlık sistemi 780 bin kilometrekare vatan toprağının bir karışının bile bölünmediği, ayrıştırılmadığı, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ülküsünün, ilkesinin esas alındığı bir sistemdir. Bir kere bunu bir kenara açık ve net koyalım. Hiç kimse başkanlık, eyalet sistemini getirecek, başkanlık bölünme getirecek diye tezviratlarda, yalan yanlış beyanlarda bulunmasın."
"MHP ve CHP'den destek bekliyoruz"
"Millet iradesi, en üstün iradedir. Millet iradesinin üzerinde hiçbir irade yoktur. Ne vesayetçiler, ne darbeciler ne de başkaları… Herkes millet iradesinin önünde şapka çıkarmaya mecburdur. Demokrasilerin olmazsa olmazı da odur. Başkan da millet iradesine tâbidir, meclis de millet iradesine tâbidir, yargı da millet iradesine tâbidir dolaylı olarak. Başkanlık sistemiyle ilgili bu konu önümüzdeki günlerde inşallah bütün ayrıntılarıyla, bütün kapsamıyla, enine boyuna konuşulacak ve bu noktada aklı selim, doğru olan, yanlış bilinen doğrular da bu şekilde vatandaşımıza anlatılacak. Bunun için AK Parti'nin tek başına başkanlık ve yeni anayasa veya değiştirilen anayasayı Meclis'ten geçirip milletin önüne getirme şansı, imkânı yok, sayımız itibarıyla. O yüzden Meclis'teki diğer partilerin başta MHP olmak üzere, CHP'nin de bu dönüşüme destek vermesini bekliyoruz. İstiyoruz ki katılım, uzlaşma olabildiğince yüksek oranda olsun. Bu şerefe Türkiye'yi gelecek kuşaklara taşıyacak bu onuru, hep birlikte yaşayalım."
"Daha önce Diyarbakır'da 8 ayrı eylem yapan hâinler"
Yıldırım ayrıca, "Diyarbakır'da bir zırhlı aracımıza roketatarla saldıran 3 hâinden birisi etkisiz hâle getirildi, ikisi de sağlam olarak ele geçirildi. Bu eylemi yapanlar daha önce Diyarbakır'da 8 ayrı eylemi gerçekleştiren hâinlerdir" dedi.
Başbakan Yıldırım, "Türkiye'de ister FETÖ'cü ister bölücü terör örgütleri hâinler şunu bilmelidir ki, bu milletin gücü sizin bu eylemleriniz yanında asla ve asla azalmayacak, artmaya devam edecek" diye konuştu.
Yıldırım'ın açıklamalarından diğer bazı satır başları şöyle:
"Millet olarak Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünü, 93. yıldönümünü büyük bir coşkuyla, heyecanla kutladık. Cumhuriyetimizin gelecekte de istikbâlimizin sembolü olarak, bu gururu her zaman yaşatacağız. Ecdadımızdan, atamızdan aldığımız bu emaneti canımız pahasına korumayı her birimiz için şerefli bir görev sayıyoruz. Cumhuriyet'i sadece korumakla yetinmeyeceğiz, aynı zamanda Türkiye'yi daha da büyütmek, güçlendirmek için canla, başla çalışacağız. İnşallah 2023'e geldiğimizde Cumhuriyet'in 100. yılında, 100. kuruluş yıldönümümüzü daha heyecanlı, çok daha farklı şekilde gerçekleştireceğiz."
"Vatanına ihanet edenler değil meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı. Milletin tanklarını, milletin üzerine sürenler değil tankların önünde duran, tankların üzerine çıkan kahramanlar kazandı. Aklını kiraya veren teröristler değil, hâinler değil her biri birbirinden yiğit şehitler kazandı, gâziler kazandı. Allah bu büyük milleti birlik ve beraberlikten ayırmasın. Allah bu büyük millete düşmanlık edenlere asla fırsat vermesin."
"Cuntacılar, contayı 15 Temmuz'da yaktı"
"Bu acı tecrübeden (15 Temmuz) çok şey öğrendik, çok önemli dersler çıkardık. Gereken her adımı da kararlılıkla atarak, bir daha bu türden alçakça kalkışmaların yaşanmaması için gereken her türlü tedbiri aldık, almaya devam ediyoruz. Hiç kimse bir kez daha devlet içinde devlet olmaya, milletin silahıyla millete tuzak kurmaya cesaret edemeyecek. Hiç kimse bir daha millet iradesine ipotek koymayı aklından dahi geçirmeyecek. Sınırlarımızın içinde veya dışında bu güzel ülkeye, Türkiye'ye, bu necip millete kasteden her hâin yapının evelallah üstesinden gelmeye muktediriz. Türkiye'yi FETÖ'den de BTÖ'den de DEAŞ'tan da, onun siyasi uzantılarından da kurtaracağız Allah'ın izniyle."
"Halkın gücü tankın gücünü 15 Temmuz'da yenmiştir. Cuntacılar, contayı 15 Temmuz'da yaktılar. Kendilerini de yaktılar. Ama memleketin yiğit evlatları o gece canını ortaya koyarak demokrasiyi de yaşattılar, Türkiye'nin geleceğini de asla ve asla bu alçaklara teslim etmediler. Gençler, o günün kahramanları sizlersiniz."
"(15 Temmuz'da) Cumhurbaşkanımız da biz de geçmiş dönemlerde olduğu gibi şapkamızı, ceketimizi alıp kaybolmadık, toz olmadık. Tankların, tüfeklerin karşısına göğsüyle siper olan bu aziz milletin karşısında şapka çıkardık. Teslim olmayı bir an bile düşünmedik. Bu ülkeyi, bu güzel Türkiye’yi terk etmeyi bir an bile aklımızdan geçirmedik. Darbecilere meydan okuduk, milletimizi sokağa davet ettik ve hep milletin yanında olduk. Tehditlere rağmen, ölümden öldürülmekten suikasttan, uçağın düşürülmesinden asla tereddüt etmeden o tehlikeler içerisinde Cumhurbaşkanımız İstanbul'a geldi. Üzerinde jetler uçarken, yanında bombalar patlarken, kurşunlar atılırken saklanmayı, kaçmayı asla aklından geçirmedi. Gizlenmek, saklanmak, darbecilere alkış tutmak AK Parti geleneğinde yoktur. AK Parti'de darbeye karşı göğsünü siper etmek vardır."
"Kılıçdaroğlu özür dilemeli"
"15 Temmuz gecesi Türkiye büyük bir tehlike atlattı. Şehitlerimiz var, gâzilerimiz var. Olağanüstü günlerden geçtiğimiz böyle bir dönemde siyasetin gerilmesini, kutuplaşmasını, elektriklenmesini istemek bu ülkeyi sevmek demek değildir. Ülkemizin zor bir süreçten geçtiği bu zamanlarda siyasetin gerilim üretmesini asla istemiyoruz. Cumhurbaşkanımıza bu haksız, yakışıksız, çirkin ithâmı yapan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının, Cumhurbaşkanımıza karşı en azından bir özür borcu var, özür dilemelidir. Çünkü Cumhurbaşkanımızın o gece nerede olduğunu cümle âlem herkes biliyor. O gece darbecilerin ilk olarak Cumhurbaşkanımızı almaya, onun hayatına kastetmeye gittiklerini de bütün Türkiye biliyor."
"CHP Genel Merkezi FETÖ'cülerin ağlama duvarına döndü"
"Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımız o gece her saniye milletiyle beraberdi. Peki o gece siz neredeydiniz, bunun cevabın verin, siz neredeydiniz? Darbe oldu, CHP Genel Merkezi FETÖ'cülerin ağlama duvarına döndü. Mağdur edebiyatıyla her fırsatta FETÖ'cülere moral veriyorsunuz."
Kaynak: AA,