Tasarı Cumhurbaşkanı Duda’nın da onayından geçerse, AB dışı şirketlerin ülkedeki televizyon ve radyo yayın hisseleri yüzde 49’la sınırlandırılacak. ABD’nin tepki gösterdiği yasa tasarısı, hisselerinin çoğu Discovery’e ait olan ve ülkenin muhalif duruşuyla bilinen en büyük özel yayın platformu TVN’i hedef alıyor.
Hükümetin hazırladığı yasa taslağının doğrudan bu kanalı hedefi aldığı, TVN24 medya grubunun lisans hakkını kaybedebileceği yazılıyor.
Muhalefetin kontrolündeki senato tarafından reddedildikten sonra Eylül ayından bu yana yasa tasarısıyla ilgili herhangi bir hamle gelmemiş; Al Jazeera’ye konuşan TVN eski haber spikeri, Polonya hükümetinin “taktiksel olarak geri çekildiğini” ve her an medyaya karşı tekrar saldırıya geçebileceği uyarısında bulunmuştu.
Bugün de, ulusalcı-muhafazakar Hukuk ve Adalet (PiS) partisi tarafından hızla komiteden geçirilen yasa tasarısı, beklenmedik bir hızla, iktidarın çoğunluğa sahip olduğu alt meclis Sejm’e getirildi ve kabul edildi.
Tasarının Meclis’te onaylanmasına tepki gösteren ABD Varşova Büyükelçisi Bix Aliu, yazdığı tweette Washington’ın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın tasarıyı reddetmesini beklediğini söyledi:
“Amerika Birleşik Devletleri, bugün Sejm’in medya yasa tasarısını kabul etmesiyle son derece hayal kırıklığına uğradı. Başkan Duda’nın ifade özgürlüğünü ve ticareti korumak için liderliğini kullanmasını ve daha önce yaptığı açıklamalara uygun hareket etmesini bekliyoruz.”
Ne olmuştu?
Polonya’da hükümet tarafından meclise sunulan yeni basın yasası, Ağustos ayında bir hükümet krizine ve protestolara neden olmuştu.
Hukuk ve Adalet Partisi (PIS) tarafından hazırlanan yeni yasa, Polonya’da medya ve basın alanında faaliyet gösterecek şirketlerin lisans koşullarını yeniden düzenliyor; AB ülkelerinde kayıtlı olsa dahi, mülkiyeti AB dışı şirketlere ait medya kuruluşlarının Polonya’daki faaliyetini yasaklıyor.
Hükümetin küçük ortağı Anlaşma partisi parlamentodaki oylamada destek vermeyeceğini açıklamış; bunun üzerine Başbakan Mateus Morawiecki, Anlaşma Partisi Başkanı Jaroslaw Govin’i başbakan yardımcılığı görevinden azletmişti.
Bu gelişmenin ardından koalisyon ortağı da koalisyondan ayrılma ve parlamentoda PIS hükümetinden desteğini çekme kararı almıştı.