Kraliçe II. Elizabeth’in kocası, Prens Charles’ın babası, Britanya’nın sonuncusu olmaması için çaba gösterdiği çalkantılı kraliyet ailesinin reisi, Edinburgh Dükü Prens Philip bugün (9 Nisan) İngiltere’de Windsor Kalesi’nde öldü. 99 yaşındaydı.
Buckingham Sarayı, Prens Philip’in huzur içinde vefat ettiğini açıkladı.
Prens Philip, son yıllarda çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle birkaç kez hastaneye kaldırıldı. En son Şubat ayında hastanede tedavi altına alındı.
Prens Philip’in hastalığı ve ölümü, TV yıldızı Oprah Winfrey’in Philip’in torunu Prens Harry ve eşi Meghan Markle ile yaptığı TV röportajında Kraliyet Ailesi’nin bir üyesini ırkçılıkla suçlaması üzerine patlak veren skandal dönemine denk geldi.
Prens Philip, “ülkenin bir numaralı centilmeni” olarak, 19. yüzyıla ait sıkı kurallarla bezenmiş bir monarşiyi 20. yüzyılda yönetmeye çalıştı. Ancak kraliyet törenleri skandallarla gölgelendiği; şaşaalı kraliyet düğünlerini sansasyonel boşanmalar izlediği için, misyonu Kraliyet kurumunu korumaya yardımcı olmaya çalışmakla sınırlı kaldı.
Bu uzun boylu yakışıklı prens 26 yaşında 21 yaşındaki genç veliaht Prenses Elizabeth ile 20 Kasım 1947’de evlendiğinde, Britanya hâlâ çok hırpalandığı II. Dünya Savaşı’nın sarsıcı etkisi altında bulunuyordu ve güneş neredeyse tüm imparatorluk topraklarında batmıştı. VIII. Edward’ın boşanmış bir Amerikalı olan Wallis Simpson’a olan aşkından dolayı tahttan çekilmesi, on yıl sonra hâlâ yankılanıyordu.
Düğünleri, tıpkı Britanya ulusu gibi, monarşinin de hayatta kalacağına dair bir umut ışığı yaktı. Törenin yapıldığı Westminster Abbey’den iyi ve kötü günlerde tam 73 yıl birlikte olacakları Buckingham Sarayı’na uzanan yol boyunca, altın kaplamalı muhteşem at arabalarından selamladıkları ve kendilerini hayranlıkla izleyen halka bir peri masalı vaadinde bulunduler.
Üstelik, bu samimi bir aşk hikâyesiydi. Elizabeth, babası Kral George’a Philip’in sevebileceği tek erkek olduğunu söylemişti. Prens Philip, güçleri büyük ölçüde törensel olan bir kraliçenin kocası olarak dünya sahnesinde özel bir yere sahip oldu. Aslında, kraliyet ziyaretlerinde Kraliçe’ye eşlik eden ve bazen onun yanında duran bir ikinci keman figürüydü