TBMM’nin altıncı grubu olan Saadet grup toplantısını Saadet Grup Başkanı olan Selçuk Özdağ “Vira bismillah” diyerek açtı.
Kürsüye ilk önce Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Bilge başkan” sloganlarıyla çıktı. Grup kurmaktan duyduğu heyecanı ve mutluluğu dile getirerek sözlerine başlayan Karamollaoğlu, konuşmasında “milli görüş” vurgusu yaptı:
“Nasıl ki Saadet Partisi, milli görüşün siyaset zeminindeki ikametgahı ise bu meclis grubu da, milli görüş siyasetinin ve onunla beraber yol yürümeyi özümseyenlerin meclisteki karargahıdır. Bu meclis grubu, muhterem Erbakan hocamızın özümsediği, dert ve hedef edindiği adil devlet, inanca yaşam, adil paylaşım ideallerinin meclis grubudur. Milli görüşü gömlek zannedip çıkaranlar, mülkiyet sanıp maliklik iddiası ortaya koyanlar, siyaseti ahlaklı yapma gayretimi, insan temelli siyaset yapma hasletimizi ne anlayabilirler ne de kavrayabilirler.”
“Siyaset tokatçısı ile ortaklık kurmaktan sakındık”
Karamollaoğlu; Saadet, Gelecek, Deva ve Demokrat partilerinin CHP listelerinden meclise girmesini “tokatçılık” olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sert yanıtlar verdi:
“Millete yalan söyleyen bir siyasi öznenin, bize sataşmasını çok görmeyiz. Milletten doğruları saklayan bir siyasetçinin, devlet yönetiminde gel-git karakterli bir öznenin beyanlarını ciddiye almamak gerek. Büyük ekonomi, müthiş ekonomik büyüme, tek haneli enflasyon, sıfıra yakın faiz cümlesi kurarak seçmene yönelik tokatçılık icraatı kabarık olan birinin herkesi kendisi gibi sanmasından yakınmak değil, böyleleri ile siyasi ortaklıktan sakınmak elzemdir kanatindeyiz.”
Karamollaoğlu, Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine “evet” demesini “zavallılık” olarak nitelerken, “Merak ediyoruz. Türkiye’nin cumhurbaşkanı olarak mı yoksa Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı olarak mı evet demek zorunda kaldınız” diye sordu.
“Konya seninle gurur duyuyor”
Karamollaoğlu’nun ardından Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, “Konya seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kürsüye çıktı.
Davutoğlu da grup kurmaktan dolayı mutluluğunu anlatırken “Çok çetin süreçlerden geçerek bu günlere geldik. Dirençle, cesaretle baskılara karşı koyan arkadaşlarımızı selamlıyoruz” dedi.
Davutoğlu, hükümetin ekonomiye kaynak arayışı için BAE, Suudi Arabistan ve Katar’a ziyaretlerde bulunmasını 15 Temmuz üzerinden eleştirdi:
“15 Temmuz’un o aziz şehitlerinin kanı üzerinde kumar oynamayın. Kendi içişleri bakanınızın 15 Temmuz’un sorumlusu ilan ettiği bir ülkeye gidip 3-5 milyar dolar için avuç açmayın. 15 Temmuz şehitlerinin elleri yakanızda olacak.”
“Muhalefet savrulma yaşıyor”
Davutoğlu, seçim sonuçlarının ülkenin nasıl kutuplaştıdığını bir kez daha gösterdiğini anlatırken Saadet grubunun milleti bütünleştirmek için çalışacağını söyledi. Seçim sonuçlarının muhalefet tarafından da muhasebesinin yapılması gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, muhalefet liderlerine de “toparlanma” çağrısı yaptı:
“Seçim sonuçlarından bugüne muhalefet maalesef doğal olarak kendi iç muhasebesini yaparken, ciddi bir savrulma da yaşıyor, bunu görmek zorundayız. Parti içi tartışmalar, partiler arası gerilimler, bir büyük toplumsal barış projesi olarak gördüğümüz ve hayata geçirdiğimiz altılı masanın kazanımlarını neredeyse tehdit eder boyuta geldi. Muhalefet liderlerine sesleniyorum: Milletimiz size bir uyarı vermiştir. Seçim neticelerini asla geçmiş hatalarımızın meşru görünmesinin aracı olarak değerlendirmeyin. Muhasebeyi yapalım. Seçmen yanılmıştır yanıltırmıştır demeyelim. Seçmen bize bir mesaj vermiştir, bunu alalım. Milletin iradesini tartışmayalım. Millet bize ne demek istedi, onu anlayalım, onu konuşalım. Bizim önümüze güçlü bir alternatif koyamadınız dedi millet. Bunu kabul etmek zorundayız.”
“Meydan okuyorum, çıkarın dosyaları”
Davutoğlu, hükümete sert eleştiriler yöneltirken kürsüden “Meydan okuyorum” çıkışı yaptı:
“Seçim öncesi bizi terörle işbirliğiyle suçlamıştınız. İşte Gazi meclisin kürsüsünden meydan okuyorum. Herhangi birimizin, herhangi bir terör örgütüyle bağı varsa çıkarın dosyaları ve adli süreçleri başlatın. Ama yoksa biz bu kürsüden her toplantıda size müfteri diye seslenmeye devam edeceğiz.”
“Buradan LGBT’ci çıkmaz”
Davutoğlu, büyük bir güç yozlaşması yaşandığından yakınırken, seçim gecesi Erdoğan’ın kendilerine “LGBT’ci” diye seslendiğini hatırlattı:
“Buradan, bu topluluktan LGBT’ci çıkmaz ama sizden de aileyi koruyan çıkmaz. Önce kendi yandaş gazetelerinize bakın nasıl yayın yapıyorlar, yandaş televizyonlarınıza bakın. Adlarını vermeyeyim ama nasıl bir gündüz yayınıyla aile kavramını yerle bir ediyorlar. Önce geçmiş resimlerinize bakın, kimlerle yanyana resim çektirmişsiniz. Bu toplumda bahsettiğiniz türde ahlakı temsil eden kimlerle resim çektirmişsiniz. Bizler, aile kavramını en temel özellikleriyle koruyacağız. Yanında da siyaset ahlakını ihya edeceğiz. Siyasi ahlak devrimi yapmak boynumuzun borcudur Ekim ayında meclis açılır açılmaz ortak grubumuzun ilk yasa teklifi olarak siyasi ahlak yasasını meclise getirmeyi teklif ediyorum.”
“Rıza Zarrab kimi tokatladı?”
Davutoğlu da, Erdoğan’ın “tokatçı” suçlamasına “Sen de tokatlanansın” çıkışıyla yanıt verdi:
“Tokatçı meselesi…Siyasi nezaketi bu toplumda egemen kılmaya geliyoruz. Bırakın onlar hakaret etsin. Bundan sonra onlara hakaret, bize nezaket yakışır. Şimdi hadi bize hakaret ediyorsun da, yanında elini kaldırdığın partilere niye hakaret ediyorsun? Yani DSPy Yeniden Refah Partisi, yani HÜDA Par. Kendilerine ben bir şey demiyorum. Sadece mesele onlarla Erdoğan arasında, benim aramda bir şey yok. Yolları açık olsun. Mecliste de hayırlı bir iş olursa hep beraber görüşürüz ama, döndü onlara da tokatçı demiş oldu. Onlar meclise gökten zembille mi indiler. Onlar da AK Parti’yi tokatladılar öyle mi? O zaman sen de tokatlanansın. Rıza Zarrab kimi tokatladı?”