Akşener’in konuşmasındaki ilgili kısım şu şekilde:
‘(Erdoğan’a) Ya zeka sorunu var ya da niyeti kötü’
“Elinizi prize sokunca nasıl çarpılıyorsan; faiz sebep enflasyon sonuçtur. Bir çocuğun bile tek seferde anladığını bu ülkenin başındaki sayın Erdoğan nedense 10 seferdir anlamıyor. Her seferinde çarpılıyor ama yine de gidip o parmağı o prize sokuyor. Ya zeka sorunu var ya da niyeti kötü. Bunun başka bir açıklaması yok. O da yetmezmiş gibi bu arkadaşımız son çarpılmasından sonra hatasından ders çıkarmak yerine böyle durumlarda sıkça yaptığı üzere, çareyi mukaddesatımıza sığınmakta buldu. ‘Nas var, faize göz yumamam’ dedi. Haydi, buyurun buradan yakın…”
‘Devlet malından yiyenlerde de gulûl suçu var’
“Nas ne demek? Kuran-ı Kerim’in emirleri ve sevgili Peygamberimizin örnek hayatı demek. Buradan sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum: Doğrudur, nas var. Ama nas, başka konular için de var. Mesela; Beytülmale el uzatınca da nas var. Mesela; ‘İşi ehline veriniz’ buyruğuna rağmen liyakatsiz kadroları milletin başına bela edince yine nas var. Mesela, milletin başarılı evlatlarını mülakatlarda eleyip eşe, dosta, yeğene 5’er maaş bağlayıp kul hakkına girince de nas var. Doğrudur, nas var. Mesela Peygamber efendimiz devlet malından yiyenlerden söz ediyor. Bu suça da gulûl suçu deniyor. Sayın Erdoğan, madem nas konusunda bu kadar hassassın o zaman neden milletimiz zorluklarla mücadele ederken sen gidip milletin hazinesinden her gün milyonlar harcayarak sarayında sefa sürüyorsun? Millete gelince nas var da sana gelince muaf mı oluyorsun? Ayıptır, günahtır.”
‘Millet zorluğa göğüs gerer ama sırası geldiğinde sandıkta iradesini ortaya koyar’
“Bir ülke böyle yönetilemez. Milleti farklı gündemlerle kandıracağını sanıyor. Millet bu dümeni yemez sabrı yüksektir, zorluğa göğüs gerer ama sırası geldiğinde sandıkta iradesini ortaya koyar. Nitekim onlar da Abbas’ın yolcu olduğunun farkında. Göklerden gelen kararın onlar da farkında. İşte o nedenle provokasyonlarından korkalım öyle oturalım istiyorlar. Geçeceksin o işleri Sayın Erdoğan. Biz buraya koyduğun engelleri aşa aşa geldik. Seni her sefer kendi oyununda yene yene geldik. Sen tıpış tıpış gidiyorsun ama biz kalmaya geldik. Rahmetli Sezai Karakoç ne diyor? ‘Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.’ Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki, bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar. Türkiye çaresiz değil, çözümsüz değil. Çünkü biz varız, biz geleceğiz milletin sırtındaki keneler, kafasındaki bitler düşecek. Yağma bitecek. Haram hortumları kesilecek. Biz geleceğiz adalet, vicdan, merhamet gelecek. Biz geleceğiz, liyakat gelecek, huzur gelecek, yatırım istihdam gelecek. Türkiye’nin önü açık, yeter ki önce millet memleket diyenler iş başına gelsin. Yeter ki İYİ Parti iş başına gelsin. İYİ Parti güneşi güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye ülküsü ile parlıyor.”