Ülkemizin içinde bulunduğu ve giderek daha da saplandığı kötü durumdan çıkması için çeşitli yol ve yöntemler konuşuluyor, tartışılıyor. Ben de buna ilişkin görüşlerimi aktararak tartışmalara katkı sunmayı amaçlıyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki, iktidarın çok büyük yönetim hatalarına, kendisi ve yakın çevresi dışında hiçbir kesimi düşünmemesine ve ekonominin geldiği duruma rağmen iktidardan kendiliğinden gideceğini beklemek, zaten kaybediyor olduğunu düşünmek büyük bir yanlış olur.
Evet, iktidar kaybediyor ama muhalefet, emekçiler, halk, bizler kazanabiliyor muyuz? iktidar kaybederken halkın kazanması için neler yapmalıyız?
Ülkemizi, toplumumuzu mevcut durumdan kurtarmak ve düze çıkarmak için geniş tabanlı bir demokrasi ittifakı kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu demokrasi ittifakını salt bir seçim ittifakı olarak değerlendirmek doğru olmaz. Asıl amaç, toplumu temel demokrasi ilkeleri ve ortak bir gelecek fikriyatı etrafında bir araya getirmek olmalıdır. Bu toplumsal birlik oluştuktan sonra bunun seçim işbirliğine de katkı sunması elbette beklenir. İşin bu boyutu, daha ziyade seçim dönemine girildiğinde konuşulması gereken bir aşama.
Demokrasi için toplumsal birlik derken sadece siyasi partilerin yan yana gelmesini kast etmiyorum. Tabii ki demokrasi ittifakının öncüsü siyasi partiler olmalı. Ancak sendikalardan meslek odalarına, kadın örgütlerinden ekoloji hareketlerine ve gençlere, odalardan derneklere ve vakıflara, sanatçılardan edebiyatçılara ve herhangi bir kuruluşa bağı olmayan bireylere kadar bütün toplumsal kesimlere açık bir ittifak olmalı ve ittifakın temel ilkelerini kabul eden herkesi, her kesimi bünyesine katarak sürekli büyümelidir.
Bunun için, öncelikle siyasi partilerin kendi aralarında görüşerek netleşmeleri gerekiyor. Hiçbir parti dışlanmadan bir araya gelinmeli. Bu siyasi partiler daha sonra, üzerinde uzlaşacakları temel ilkelerini, amaçlarını ve hedeflerini ortak bir deklarasyonla kamuoyuyla paylaşabilirler.
Partiler, üzerinde uzlaşacakları noktaları kendileri belirleyecektir kuşkusuz. Bununla birlikte, kişisel görüşümü belirterek katkı sunmak isterim.
Temel ilkeler
1) Çağdaş bir anayasanın toplumsal sözleşme ruhuna uygun olarak yapılması.
2) Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi.
3) Kaynağı ne olursa olsun her türlü şiddetin nihai olarak son erdirilmesi ve toplumsal barışımızın kalıcı olarak sağlanması için siyasi inisiyatif geliştirilmesi.
4) Yargı bağımsızlığının sağlanması.
5) İsrafin, yolsuzluğun ve rüşvetin tümüyle önüne geçilmesi için etkin önlemler alınması.
6) Adil bir vergi sisteminin getirilmesi.
7) Medya ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme ve gösteri hakkının güvence altına alınması.
8) Kadın kimliğinin eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi.
9) Tüm kamu atamalarında kayırmacılığa ve partizanlığa son verilerek liyakatin esas alınması.
Amaçlar
10) Derinleşen toplumsal kamplaşmanın önüne geçilerek Türkiye toplumunu oluşturan her inançtan, her kimlikten yurttaşımızı ortak bir demokratik gelecek hedefi etrafında birleştirmek, toplumsal birliği demokrasi ilkeleri çerçevesinde güçlendirmek ve kalıcı kılmak.
11) İçeriden çöküş yaşayan kurumları toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla demokratik çerçevede inşa etmek.
12) Tarihimizin en büyük ekonomik yıkımının önüne geçmek, üretim ve istihdam odaklı ekonomiyi hayata geçirmek. Artan işsizliği ve yoksulluğu hızla ortadan kaldırmak.
13) İktidara geçenlerin ideolojisine göre değişmeyecek kurumsallaşmış, demokrasinin tüm ilkelerini eksiksiz uygulayan kamu yönetimi ve kamusal alan inşa etmek.
14) Diplomasideki militerleşmeye karşı diyaloğu, müzakereyi, ekonomik ilişkileri ve yapıcı barışçıl politikaları esas alan dış siyaset çizgisini geliştirerek ülkenin güvenliğini ve çıkarlarını korumak.