Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan evinden çıkarken sopa ve silahlı 5 kişinin saldırısına uğradı.
Yüzü, gözü kanlar içinde kalan Özdağ, saldırganların kaçmasıyla hayatta kalabildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, şüphelilerden Gülahmet Türk ve Abdurrahman Gülseren 19 Ocak, Mustafa Raşit Gürsoy, Berke Aygün ve Kadir Hukanoğlu ise 28 Ocak’ta tutuklandı.
Savcı tehdit edildi
Şüphelilerin Ülkü Ocakları bağlantıları ortaya çıkarken, soruşturmadan sorumlu Başsavcı Vekili Alparslan Tufan, sosyal medyada MHP’liler tarafından tehdit edildi. Bu tehditlerin ardından savcı, dosyayı devretti.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma sonunda şüpheliler Abdurrahman Gülseren, Berke Aygün, Gülahmet Türk, Kadir Hukanoğlu ve Muhammet Raşit Gürsoy hakkında kasten yaralama ve silahla tehdit suçlarından dava açtı. Ankara Ülkü Ocakları’nın iki yöneticisine ise takipsizlik verildi.
İddianameyi inceleyen Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların eyleminin kasten yaralama değil, öldürmeye teşebbüs olabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi.
Dosya Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme görevsizlik talebini henüz görüşmemişken, Ankara Cumhuriyet Savcısı Fatih Taş, asliye cezaya itiraz etti. Dilekçe değerlendirmesi için ağır cezaya gönderildi.
Saldırganlar eylemine kendiliğinden son vermiş
Savcı Fatih Taş, görevsizlik kararına ilişkin verdiği mütalaada, asliye ceza mahkemesinin kararını eleştirdi. Müşteki Selçuk Özdağ’ın Adli Tıp raporu, hedef alınan vücut nahiyeleri, yaraların oluşumu ve niteliği ile sanıkların eylemlerine mani bir sebep yokken kendiliklerinden eyleme son vermeleri dikkate alındığında eylemin kasten yaralama kaldığı ifade edilen mütalaada, mahkemenin değerlendirmesinin ise varsayım olduğu savunuldu.
Mütalaada, mahkemenin savcılığın görüşünü almadan karar vermesinin CMK’nin ruhuna aykırı olduğu savunuldu. Görev uyuşmazlıklarında dosyanın istinafa gideceği belirtilen mütalaada, bu sürenin zaman alacağı, bu nedenle sanıkların tutuklulukta geçirecekleri sürenin, kanunla öngörülen miktardan fazla olacağı savunuldu. Delillerin toplanmış olduğu, sanıkların delilleri karartma ihtimallerinin kalmadığı iddia edilen mütalaada, görev uyuşmazlığı ile sanıkların tutukluluk süresinin uzun olacağı dikkate alınarak sanıkların tahliye edilmesi istendi.
Mahkeme: Sanıklar mağdur olmasın
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, asliye cezanın görevsizlik kararını kaldırırken, sanıkların da tahliyesine hükmetti. Kararın gerekçesinde, “sanıklara isnat olunan suçun kanundaki cezasının alt ve üst sınırları, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre ve olumsuz görev uyuşmazlığı çıkma ihtimali, bu durumda dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş gelişinde geçecek muhtemel süre dikkate alınmakla sanıkların mağduriyetlerine neden olmamak için tahliyelerine karar verildiği” ifade edildi.
Mahkeme, 5 sanığa haftada bir gün imza atma şeklinde adli kontrol kararı koydu.
Muhalefetten tepki
Saldırganların serbest bırakılmasına muhalefet sert tepki gösterdi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Tuz koktu, tuz! Selçuk Özdağ’ı sokak ortasında öldürmeye teşebbüs eden 5 zanlı bir cuma gecesi sessiz sedasız serbest bırakıldı! Bu sadece partimize değil demokrasimize saldırıdır! Başta siyasi partiler ve STK’lar olmak üzere milletimizi dayanışma içinde olmaya davet ediyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Suçun cezasız kaldığı, mafya artıklarının cesaretlendirildiği bu düzen, sadece siyasileri, STK’ları, evlatlarımızı değil, tüm Türkiye’yi ve demokrasimizi hedef almaktadır. Bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye demokrasi gelecek ve hiçbir suç cezasız kalmayacak!
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Sözü yetmeyenler hakarete, siyaseti yetmeyenler kanunsuzluğa başvurur. Ama bugün susanlar, milletimizin ferasetini unutuyorlar. Sandık geldiğinde elbette demokrasi kazanacak. Millet iradesi elbette bunların hesabını soracak…
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Siyaset gücünü sözden alır. Sözü şiddetle boğduğunuzda ne meşru siyaset kalır ne de demokrasi. Siyasetçilere saldıran silahlı sopalı çetelerin serbest bırakılması toplumsal huzurumuza kastetmektir. Güzel ülkemize yazık ediyorsunuz!
Kaynak: Ankaragazetecisi.com