29 Aralık’ta Riyad’da oynanması plananlan Süper Kupa finali, Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının Atatürk tişörtü ve pankartıyla sahaya çıkmalarına izin verilmemesi üzerine ertelenmişti. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi konu üzerine Koç’u ve Fenerbahçe’yi eleştiren bir yazı yazmıştı ve “Suudi Arabistan’da oynanacak olan maçta bula bula, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ’cülerin kullandığı, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözü mü bulundu?” demişti.
Ali Koç ise katıldığı bir programda Selvi’nin yazısına karşılık “Yurtta sulh cihanda sulh pankartımızı FETÖ’ye bağlıyorlar, ulan sen zamanında FETÖ için salya sümük ağlamış adamsın sen kimsin Fenerbahçe’yi FETÖ ile bağdaştırıyorsun” diye cevap vermişti.
Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Ali Koç’a yanıt verdi:
“Ben ona ‘ulan’ diye seslenmiyorum. O ifade Ali Koç’a yakışır, ama bana yakışmaz. Ali Koç, ben 7 Şubat MİT krizinde, FETÖ’nün karşısında dimdik duran bir gazeteciyim. “Burada asıl hedef Erdoğan” diye ilk karşı çıkan benim. Siz Gezi’de çapulculara Divan Oteli’ni açarken, ben “Bu bir kalkışma girişimidir” diye ekranlarda kavga veriyordum. 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün asıl hedefinin Erdoğan’a kelepçe vurmak olduğunu savunuyordum. 15 Temmuz darbe girişiminde ise gece CNN Türk’te Erdoğan’la yayındaydım. FETÖ’nün darbe girişimine karşı canımı ortaya koyma pahasına mücadele verdim. Siz o zaman FETÖ’nün hediye ettiği ananasları yemekle meşguldünüz. Rahmetli Mustafa Koç, bir röportajında FETÖ’yle görüştüğünü anlatmıştı. FETÖ’nün ses kaydında geçen ananasları doğrulamış ve “Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Gayet de lezzetliydi” demişti. FETÖ bana ananas göndermedi. Ali Koç siz FETÖ’nün ananaslarını yerken, ben FETÖ’yle mücadele ediyordum. FETÖ bana 17 suç duyurusunda bulundu. Senin hakkında bir suç duyurusunda bulundu mu? Benim FETÖ’ye karşı verdiğim mücadelenin zekatını versem 40 Ali Koç eder…”
“Ananas yollandı, aradım teşekkür ettim”
2014 yılında Fethullah Gülen’in Koç ailesiyle ilişkisi hakkında haberler çıkmış, Uganda’daki bir petrol rafinerisinin satışıyla ilgili Koç ailesine aracılık ettiği ve Mustafa Koç’a Uganda anlaşması ile iyi ilişkileri simgelemek üzere ananas ve tespih gönderdiği iddia edilmişti. Ananasın aslında bir şifre olduğu iddiaları konuşulunca ise Mustafa Koç bir söyleşisinde şöyle söylemişti:
“Yok o ananas değilmiş de elmasmış, yok o bir şifreymiş. Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Bu kadar basit. Bildiğiniz ananas yani, bu arada gayet de lezzetliydi. Sonra öğrendik ki Uganda, rafinerisiyle değil de ananasıyla meşhurmuş hakikaten.”