Kadri Aydoğmuş’u Diyarbakır’da tanımayan yok gibi. Bazen sakız, bazen su, bazen çay satarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Aydoğmuş’un kimselerin çok bilmediği bir yönü de hayvanseverliği. Kendisine ve sokak hayvanlarına yetecek kadar para kazandıktan sonra, bu kez hayvanlar için sokakları arşınlıyor.
Diyarbakır’da son yılların en sert kışının yaşandığı bugünlerde, sokak hayvanları da yiyecek bulmakta zorlanıyor. Hayvanların imdadına Aydoğmuş yetişiyor. Kar ve soğuğa aldırış etmeyen Aydoğmuş, sırtladığı mamaları hayvanları veriyor. Bugünlerde iş olmadığı için para da kazanamayan Aydoğmuş, üyesi olduğu Patili Yaşam Derneği’nin sağladığı mamaları dağıtıyor.
Hiçbir ulaşım aracı olmayan Aydoğmuş, sırtına aldığı mama çuvalıyla sokak sokak gezerek hayvanları arıyor. Hayvanları Aydoğmuş’u görünce hemen çevresini sarıyor. Önce karınlarını doyuruyorlar sonra da birlikte oyun oynuyorlar.
“Havalar soğuk, onlar yemek yediği zaman ben ısınıyorum”
VOA Türkçe de Aydoğmuş’un bir gününe eşlik etti. Kayapınar ilçesindeki Park 75 çevresinde bulunan köpekleri besleyen Aydoğmuş, yaptığından mutluluk duyduğunu söylüyor. Herkesin özellikle kış aylarında sokak hayvanlarına karşı duyarlı olmasını isteyen Aydoğmuş, “Üç dört sene öncesine kadar mahallede besliyordum. Kar, kış ya da yazın geziyordum, su veriyordum. Şimdi de kar, kış, yağmur çamur demeden ben ve dernek arkadaşlarım, gelip mama veriyoruz. Ben mama verirken mutluyum, huzurluyum, onu biliyorum. Eve gittiğimde rahat uyuyorum, huzurlu uyuyorum. Çünkü ben bir kuş, kedi, olsun bir can olsun besliyorum, o nedenle huzurlu yatıyorum. Onlar yemek yediği zaman ben ısınıyorum. Havalar soğuktur, her yerde kar var. Yemek bulamıyorlar. Çöplükte bulurlar diyorlar ama çöplükte de bulamıyorlar. Çünkü ağızları kapalı, içlerinde cam var. Şimdi kar olduğu için yemek de bulamıyorlar. Biz bunların zor zamanlarında yanlarında olmalıyız. Onların zor zamanıdır, kapının önüne bir kap su bıraksınlar. Biz bir saat su içmediğimiz zaman susuzluktan öldük diyoruz. Bunlar da öyledir. 20 saat su içmesin diyenler var. Öyle değil merhametli insanın yazın da kışın da kapının önüne su bırakması lazım” diyor.
Aydoğmuş, ya kendi kazancını hayvanlarla paylaşıyor ya dernekten mama alıyor. İkisi de olmayınca, kamu kurumlarının yemekhanelerinden topladığı artıkları hayvanlara veriyor. Birçok kesimin hayvanlar için kendisine destek verdiğini söyleyen Aydoğmuş, “Derneğe gitmediğim zaman boyacılık yapıyorum, çay, sus satarak, maçlarda su satarak geçimimi sağlıyorum. Arada sırada paramın yarısını onlara veriyorum. Canları sağ olsun hiç sıkıntı değil. Ben de o merhamet varsa bütün Diyarbakır’da vardır. Sağ olsunlar kamu kurumları beni kırmıyorlar. Tarım Müdürlüğü olsun diğerleri olsun, istediğim zaman gidip alıyorum” diye konuşuyor.
“Onlar Allah’ın sessiz kullarıdır”
Kadri Aydoğmuş havaların soğuk olmasına aldırış etmiyor. Aydoğmuş, “Burada beş ya da on tane köpek var, içim rahat çünkü bunlara bakabiliyorum. Bu bana yeter. Muhakkak zor oluyor. Gördüğünüz gibi botla dağıtım yapıyorum, ellerim donuyor ama şimdi bunlara bakıp ısındım. Baktıkça bende ısınıyorum. Onlar benim canım. Ben onları seviyorum bütün hayvanları seviyorum. Onlar Allah’ın sessiz kullarıdır, onların sesi biziz” diyerek herkesi duyarlı olmaya çağırıyor.
20 kiloluk mama torbasının yarısını Kayapınar’daki köpeklere veren Aydoğmuş, kalanını da başka köpeklere vermek için sokakları gezmeye devam ediyor.
Kaynak: VOA Türkçe