Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Tolga Şardan’ın bugün T24’te yayınlanan “İzmir’deki ‘FETÖ Borsası cinayeti’nde gelişme: Tetikçiyle bağlantısı tespit edilen şüphelilere takipsizlik!” başlıklı haberi hakkında X hesabından bir tweet paylaştı.
Soylu şu ifadeleri kullandı:
“Bugünkü haberi üzerine gazeteci Tolga Şardan’a sorular;
1- Cumhuriyet tarihi boyunca kırsalda ve şehirde ayrı görev yapan, veri tabanları da ayrı olan Polis, Jandarma, Sahil Güvenlik suç kayıt bilgileri suç ve suçluyla etkin mücadele için hangi dönemde birleştirildi?
-Organize suçlarla ilgili en önemli adım olan TCK 220’ye bizatihi talebimiz üzerine KHK’da cebir ve şiddet, 2016 KASIM’DA EKLENMESEYDİ mücadele ne olurdu?
2- Cumhuriyet tarihinde havalimanlarında ve sınır kapılarında suç ve suçluyla mücadelede kapsamında tüm verileri üzerinden yüz tanıma sistemi NE ZAMAN kuruldu?
3- Cumhuriyet tarihinde parmak izi sistemi ve biyometrik veriler, bütün güvenlik birimleri ile HANGİ ZAMAN DİLİMİNDE entegre edildi?
4- Cumhuriyet tarihinde silah ruhsatı, vatandaşlık sorgulamalarında Interpol sorgu kaydı (yani kırmızı, mavi ve diğer bültenler) NE ZAMAN ilgili birimlere açıldı? Daha önce ne oluyordu?
5- Cumhuriyet tarihinde Dünyanın uyuşturucu ve organize suç çete üyeleri/ liderlerinin fotoğrafları ve bilgileri toplanıp; havalimanları sınır sistemi ve güvenlik birimlerinin el tabletlerine NE ZAMAN yerleştirildi?
6- Suç gelirleriyle ilgili operasyonlar devletin ortak kararlığı ile NE ZAMAN sistematik olarak başladı?
7- Kara para, uyuşturucu ve terör dahil suç gelirleriyle mücadelede gri liste konusunda hükümetlerimizin ve meclisimizin çıkardığı kanunlar NELER? Ayrıca Hazine ve Maliye ve İçişleri Bakanlıklarının ortak el koyma düzenlemelerinden önce NE VARDI?
8- NEDEN gri listeye girdik? girdikten sonra devlet hangi tedbirleri aldı? Hangi düzenlemeleri ve kanunları yaptı? Daha önce YAPILMIŞ MIYDI?
Bir önce yazdığınız POLSAN (Polis Sandığı ) ile ilgili yazınızdaki imânız ile ilgili de;
2018’de iflas etmiş POLSAN’ın bugün verimliliği, kârlılığı, geçmiş dönemlerle kıyasladığınızda nerelerde olduğunu görürsünüz.
Öyle ki, Sadece Ankara Sigorta’yı beş yıl önce on yıl vade ile 125 milyona satmak isterken, bugün yıllık karı satış fiyatının neredeyse dört katı olmuştur.
Bence gazeteci olarak bunları da sorun!
Bizimle ilgili 800’ün üzerinde yazı yazdınız ancak cezaevine girmediniz.
Süleyman Soylu hakkında MİT raporu var dediniz; hakkınızda takibat dahi yapılmadı, hapse de girmediniz.
Bizimle ilgili olmayan farklı bir meselede ise cezaevine girdiniz.
Mazallah yoksa o da üzerime kalırdı…
Çıkar çıkmaz “SERBEST ALAN OLDUĞUM İÇİN” devam ediyorsunuz…
Niçin olduğunu da biliyorum.
Yazılarınızın yanlış olanlarına defalarca düzeltme verdik.
Eleştiri sınırında olanları da okuduk.
Bu soruları bizim çok kıymetli arkadaşlarımız -sizin de çok kıymetli dostlarınızla- inşallah değerlendirirsiniz.
Bütün bu önemli çalışmalar. Devletimizin ve Hükümetimizin bütün birimleriyle birlikte el birliğiyle yapılmıştır.”