Cumhuriyetçiler Joe Biden hükümetini, İran’ı rehineleri diplomaside bir araç olarak kullanmaya teşvik edecek bir anlaşma yapmakla suçluyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İran’a iade edilecek paranın, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından ayrıldığı 2018 yılında Donald Trump hükümeti tarafından dondurulan petrol parası olduğunu açıkladı.
Mahkum takasına giden süreç, Dışişleri Bakanlığı’nın, söz konusu paranın Güney Kore bankalarından İsviçre ve Doha’daki hesaplara aktarılmasını kolaylaştıran bir feragatnameyi kabul etmesiyle bir dönüm noktasına ulaşmıştı.
Beş Amerikalı, Tahran’daki Evin hapishanesinden başkentteki otellere nakledildikten sonra ABD’ye uçmadan önce ilk olarak uçakla Doha’ya götürüldü.
İş insanı Siamak Namazi 2015 yılında, bazı ABD düşünce kuruluşlarıyla ilişkileri gibi kanıtlar gösterilerek İran aleyhine casusluk yapma suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Namazi’nin babası UNICEF görevlisi Bakir Namazi de oğlu için destek aramaya çalışırken tutuklandı ama sağlığı giderek kötüye gittiği için geçen yıl tahliye edildi.
Murad Tahbaz İran’da doğal yaşam savunucusu olarak çalışırken 2018 yılında birlikçe faaliyet gösterdiği bazı çevrecilerle birlikte tutuklandı ve “Amerika ile işbirliği yapmak” suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkûm edildi.
İran asıllı Tahbaz’ın İngiliz pasaportu da var. Geçen yıl kısa bir süre için İngiltere ile varılana bir anlaşma neticesinde ev hapsine geçirilmiş ancak daha sonra tekrar tutuklanmıştı. O anlaşma iki diğer İngiltere vatandaşının serbest kalmasını sağlamıştı.
Emad Şarki de yine casusluk suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkûm edilen bir yatırımcı.
Salı günü New York’ta BM genel kurulunda konuşacak olan İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin anlaşmayla ilgili söyleyecekleri de merak edilen konular arasında.
Anlaşmanın daha geniş bir diplomatik atılıma mı, yoksa Tahran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını azaltmayı kabul ettiği sivil nükleer programını daha da kısıtlamak için yeni bir rotaya mı yol açacağını söylemek için henüz erken.