Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; Türkiye’nin terörle mücadelesine ve AB üyelik sürecine destek vermesi koşuluyla İsveç’in NATO üyeliğine destek vereceğini “Karar meclisindir” açıklamasıyla duyurduktan sonra Ankara’da dikkatler İsveç’in NATO üyeliği için mecliste işleyecek sürece çevrildi.
Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda oylanmasına benzer işlemin İsveç için de mecliste Ekim’de başlayacak yeni yasama döneminde yapılması bekleniyor.
14 Mayıs parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce mecliste Finlandiya için yapılan oylamada AK Parti, CHP, İyi Parti ve MHP grupları “evet” oyu kullanmıştı. HDP, meclisteki oturuma katılmış, itirazlarını dile getirmiş ancak oylamaya katılmamıştı. Finlandiya’nın NATO üyeliği 276 kabul oyuyla onaylanmıştı.
Cumhur İttifakı’nda büyük çatlak
Seçim öncesinde İsveç’in Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermediğini, üstelik “terör örgütleriyle birlik olup, Türkiye karşıtı davrandığını” öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO zirvesinde İsveç’le anlaştığını duyurması, hem kendi partisi AK Parti’nin de dahil olduğu Cumhur İttifakı’nda, hem de muhalefet cephesinde büyük tartışma yarattı.
Cumhur İttifakı’ndan İsveç’in NATO üyeliğine karşı yükselen itirazlar, AK Parti için dikkat çekici boyutlara ulaştı.
MHP lideri Devlet Bahçeli İsveç’i “PKK’nın Avrupa’daki mağarası” olarak nitelemekle kalmadı; İsveç’in Kuran yakma eylemlerine izin vererek Avrupa’daki Türkiye ve Müslüman karşıtlarına büyük destek olduğunu savundu. Bahçeli, İsveç’in NATO üyeliğinde kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceğini söyledi, ancak partisi için henüz grup kararı almadı.
Hem AK Parti’de hem de MHP’de, Erdoğan ile Bahçeli’nin İsveç’in NATO üyeliğinin mecliste onaylanmasına ilişkin ittifak ortaklarının nasıl hareket edeceğine dair ayrı bir mesai yürüteceğini ve ortak bir karar alacağını söyleyenlerin yanı sıra grup kararı dışına çıkabilecek milletvekillerinin de olacağını, mecliste yapılamayacak oylamaya kimi vekillerin katılmayacağını söyleyenler de var.
İsveç’in NATO üyeliğine Cumhur İttifakı ortaklarından Yeniden Refah Partisi ile HÜDA Par da karşı çıkıyor. Erdoğan’ın, İsveç’in NATO üyeliği konusunda AK Parti’nin yalnız kalmaması için bu iki partiyle de değerlendirmelerde bulunacağı bekleniyor. AK Parti kurmayları Erdoğan’ın, Türkiye’nin AB üyelik sürecine de şüpheyle yaklaşan bu iki partiyle daha yoğun mesai harcayacağını öngörüyor.
AB ile ilişkilerin Türkiye için hep “hüsran kaynağı” olduğunu savunan Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, “Hükümetimizden beklentimiz, Batı ile ilişkilerde yeni hüsran sayfalarının açılmasına sebebiyet vermemek adına İsveç’in NATO’ya girişine onay verilmesi kararının yeniden gözden geçirilmesidir” açıklamasıyla dikkat çekti.
HÜDA Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu da “Türkiye, Kuran-ı Kerim’e her türlü saygısızlığı yapan İsveç’in NATO üyeliğine izin vermemeli” diyor.
Muhalefet cephesi ne yapacak?
CHP ile İyi Parti, seçimden önce İsveç’e “terörist” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikadaki “tutarsız tavırlarının” halka daha çok anlatılması üzerine kafa yoruyor. Her iki parti de 15 Temmuz’dan sonra meclisin tatile girmesiyle yerel seçim hazırlıklarını hızlandırırken, İsveç’in NATO üyeliği için meclisin Ekim’de başlayacak mesaine dönük tavrını netleştirmedi.
Her iki parti içinde de İsveç’in NATO üyeliği için “evet” diyen olduğu kadar “hayır” diyen de var. Meclisin 6. grubu olan Saadet grubu da şimdilik “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a itirazımızı yükselteceğiz” demekle yetiniyor ama beklenti bir grup kararı alıp, o kararı uygulamaya geçirmek yönünde.
Yeşil Sol olarak meclise giren HDP, “İtirazlarımızı söyleriz, oylamaya katılmayız” çizgisinde ilerleyecek görünüyor.
Çok değerlendirme, çok yorum yapılsa da, işin zorlaşabileceği ihtimalleri üzerinde durulsa da, TBMM’den İsveç’in NATO üyeliğine onayın çıkması ihtimali daha ağır basıyor.
Çünkü Mecliste İsveç’in NATO üyeliği için yapılacak oturuma katılanların salt çoğunluğunun onayı alındığında Türkiye İsveç’e “evet” demiş olacak.