Kaçakçıların yardımıyla İran’dan Van’a geçen, Afganistan ordusunda beş yıl Taliban’a karşı savaşmış 22 yaşındaki Muhammedullah Sangeen; geçtiğimiz ay Türkiye-İran sınırını üç kez daha geçtiğini, her seferinde Türkiye kolluk kuvvetleri tarafından İran’a geri gönderildiğini söylüyor. Bu süreçte sık sık işkence gördüğünü iddia ediyor.
Ağustos ayında Kâbil’in Taliban’ın eline geçmesinden iki gün sonra ülkesini terk eden Sangeen, Türkiye tarafında dağların cesetlerle dolu olduğunu, hırsızların 150 dolarını çaldığını, Türk sınır güçlerinin defalarca yüzüne tekme attığını, kıyafetlerini yaktığını, telefonunu kafasına çarptığını anlatıyor.
Başka bir mülteci ise elinin bir Türk askeri tarafından metal bir miğferle parçalandığını, parmaklarının enfeksiyon kapıp şiştiğini iddia ediyor. Diğerleri, Türk askerleri tarafından dövülmelerinden, mallarının tahrip edilmesinden söz ediyor.
Fiziksel ve zihinsel sağlığının zarar gördüğünü söyleyen Sangeen, “Girmemizi engellemek için bize şiddet uyguluyorlar. Yaptıkları yasa dışı. Bunu bize yapmamalılar. Afganistan’a geri dönemem. Orada bir gelecek yok, bitti” diyor.
The Guardian’a konuşan mülteciler ve iltica davalarında uzmanlaşmış Av. Mahmut Kaçan, sığınmacıların geri gönderilmesinin 1951 mülteci sözleşmesine aykırı olduğunu, fakat bunun “sistematik olarak” gerçekleştiğini iddia ediyor.
Av. Mahmut Kaçan, Van’da mülteci mezarlarının arasında.
Artık yeni sığınmacı başvurularının kabul edilmediğini anlatan Kaçan, örnek olarak müvekkilliğini yaptığı Afganistanlı bir hemşire ve ailesinin pasaportlarıyla gelmelerine rağmen Van’daki İl Göç İdaresi Müdürlüğü (İGİM) tarafından reddedilmelerini veriyor.