AK Parti milletvekili Tuğrul Türkeş, TBMM’de Can Atalay oturumunda çıkan kavga ve Gezi Davası sanıklarına ziyaretiyle ilgili Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuştu.
TBMM’deki Can Atalay oturumuna neden katılmadınız?
İki gün önce büroma getirdikleri yemekten zehirlendik. Ayakta geçirdik ama hastanede serum taktırdık.
Bu nedenle mi gidemediniz?
Evet. Oturumu televizyondan üzülerek izledim.
Manzarayı nasıl yorumluyorsunuz?
Ahmet Şık’ınki provokatif bir konuşmaydı. Kürsüye gelip hakaretamiz ifadeleri kullanırsa öbür tarafın elini bağlayıp seni seyretmesini beklemiyorsunuz. Yapılmaması lazımdı. Şık da amacına ulaştı. Bana göre üzgün değildir olanlardan.
TBMM açısından çok kötü oldu. Bir gün önce Mahmut Abbas’ı getiriyorsun, olağanüstü toplantıya çağırıyorsun, dünyaya mesaj veriyorsun. Ertesi günü yerde milletvekilinin kanı var. Hangi yerde? Bir gün önce Mahmut Abbas’ın ayağının bastığı yerde. Bununla mı biz barışı sağlayacağız? Bununla mı dünya barışına katkı sunacağız?
Milletvekili dediğin insanlarda asgari kültür, asgari feraset, bir bilinç olmasını insanlar arzu ediyor. Bunu parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum.
Bir de kürsü dokunulmazlığı var. Alpay Özalan yumruk attı…
İşin hiç oraya gelmemesi lazımdı. Bu saatten sonra kim haklı, kim haksız; konuşmanın faydası yok. Kötü bir şey oldu.
Benim 2-3 ay önceden toplumun dikkatini çekmeye çalıştığım şey tam da bu nokta. “Türkiye’de demokrasi var, hürriyetler var, hukuk var, hukuk iyi işliyor” densin diye biz gayret ederken, vandalizm gene çıktı su yüzüne.
Hakimlerin bile okuyup okumadığını bilmediğimiz dosyalarda bütün siyasiler yüksek fikir sahibi. Fenerbahçelilik ve Beşiktaşlılık gibi siyaset 21. yüzyılda Türkiye’ye yakışmıyor.
(…)
Gezi Parkı sanıklarını ziyaretiniz nasıl geçti?
Moralli buldum. Kendileriyle aynı siyasi görüşe sahip olmayan birinin bu işe ilgi gösteriyor olmasından memnunlar. Son bir hafta içinde bir iletişimsizlik oldu Adalet Bakanlığı ile. O gecikmeye hayret etmişler.
Osman Kavala sizde nasıl bir intiba bıraktı?
Çok dingin. Bu kadar süredir bir nevi beyhude tutukluluğunun içinde olan insan açısından çok aklı başında. Eğitimli insan olmanın farkı diye değerlendirdim. Medeni, aklı başında insan ve çok dingin bakıyor meselelere. İnancı yükselmiş bir şahsiyet gözledim.
Ben Tayfun (Kahraman) Bey’in de o kadar genç olduğunu bilmiyordum.
Aileleri de çok aklı başında davranıyor. Bir örgüt intibası vermiyorlar.