Türk Ocakları İstanbul Şubesi’nin, İBB’nin ev sahipliğinde düzenlediği İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu’nun dün (27 Haziran) gerçekleşen açılışında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yapmıştı.
İmamoğlu konuşmasında sempozyumun İBB sponsorluğunda gerçekleştirilmesine yönelik eleştirilere cevap vermiş ve “Biz de Müslümanız” demişti.
Sempozyuma CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katılmıştı.
Türk Ocakları Genel Merkezi, Kaftancıoğlu’nu kast ederek “Devlete ‘seri katil’ diyenlerin Türk Ocakları toplantılarda boy göstermesi kabul edilemez” ifadesinin yer aldığı bir açıklama yayımladıktan saatler sonra, İstanbul şube yönetiminin 30 Haziran’dan itibaren geçerli olacak şekilde görevden alındığını açıkladı.
Görevden alındığı açıklanan Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Cezmi Bayram, otuz altı yıldır bu görevdeydi.
Cezmi Bayram, sempozyumun açılış toplantısında Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu’nun arasında oturmuştu.
Türk Ocakları Genel Merkezi’nden yapılan açıklama şöyle:
“Türk Ocakları Genel Merkezi ve şubeleri olarak Türk milletine hizmet amacıyla faaliyet yapıyoruz. Kurucularımızın temel ilkelerinden biri olan ‘parti siyasetinin dışında olmaya azami özen’i göstermekteyiz. Genel Merkez ve şubeler olarak faaliyetlerimizde doğal olarak devletimizin ilgili kurumları ve mahallî idarelerden destek taleplerimiz olmaktadır. Bu bağlamda ölçütümüz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğü konusundaki tavırdır.
“Belediyeler tarafından tahsis edilen bazı şube binalarımızın açılışlarına, ilgili belediye başkanının mensup olduğu siyasi parti dâhil, farklı partilerden milletvekilleri ve il/ilçe yöneticileri, toplantılarımıza birlikte katılmaktadır. Ocak’ın bu kapsayıcı, kucaklayıcı ve parti siyasetine mesafeli tutumu açık ve kesindir.
“27 Haziran 2022 tarihinde, İstanbul Şubemizin İstanbul Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle düzenlediği bir sempozyum, Türk Ocakları’nın partiler üstü konumunu kesinlikle etkileyemez. Türk Ocakları Genel Merkezi, bu konudaki samimi, hasbi ve tavizsiz tutumuna halel getirilmesine izin vermeyecektir. Devlete ‘seri katil’ diyenlerin Türk Ocakları toplantılarda boy göstermesi kabul edilemez.
“Bir yıl içinde yapılacak olan seçimlerin giderek artan sıcak atmosferinde, Ocak şubelerimizin bu konulara her zamankinden daha fazla özen göstermesi zorunludur. Türk Ocakları Genel Merkezi olarak şube başkan ve yöneticilerimizden, bu süreçte yanlış anlamalara yol açabilecek veya iyi niyetli olmayan kişi ve çevrelerin çarpıtmalarına zemin oluşturacak söylem ve eylemlerden kaçınmalarını bir kez daha ihtar ediyoruz. Siyaset, millete hizmet açısından son derecede önemli bir alandır.
“Önümüzdeki seçimlerde aday olmayı düşünen Ocak yöneticileri, siyasi faaliyetlere girişmeden önce yönetim ve denetim kurullarından istifa edeceklerdir; etmeyenler Genel Merkez tarafından görevden alınacaktır.”
“Marks’ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını içinize nasıl sindirdiniz”
MHP lideri Devlet Bahçeli de bugünkü (28 Haziran) Meclis grup toplantısı konuşmasında, sempozyumda CHP’lilerin bulunması nedeniyle Türk Ocakları yönetimine tepki gösterdi. Bahçeli’nin konuşmasında İstanbul Şubesi’nin görevden alınmasından bahsetmemesi dikkat çekti.
Bahçeli şunları söyledi:
“Türk Ocakları’nın kuruluş yıldönümünde İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı’nın konuşmalarını dinleyince, hele hele devlete ‘seri katil’ diyen bir müfterinin, bir suçlunun anılan sempozyumda olduğunu öğrenince düşünceler kapladı ruhumu.
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk Ocakları’nın kuruluşunun 110. yılında, İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu’nda ne işi vardır? Davet ede ede hem de böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu davet edilmiştir.
“Benim sözüm Türk Ocakları’nın 3-5 yöneticisinedir. Bunu nasıl yaptınız? Bu gaflete nasıl kapıldınız.
“Kılıçdaroğlu’nun; ‘Din halkın afyonudur’ diyen, üstelik İslam Dünyası’yla ilgili bir sempozyumda Karl Marks’tan alıntı yaparak salonda hazır bulunanlara hitap etmesine nasıl katlandınız.
“O salondan mesela Ziya Gökalp’in, mesela Erol Güngör’ün, mesela Mehmet Eröz’ün yerine Marks’ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını içinize nasıl sindirdiniz. Bunu nasıl hazmedebildiniz.
“Ben çok üzüldüm. Dalıp dalıp uzaklara gittim. Acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi rahatsız olmadı. Hiç mi vicdan azabı çekmedi.”