Aposto-Pareto’dan Nurefşan Kutlu kripto paraların Türkiye’deki durumuna bakıyor… Aposto bülteninin bugünkü sayısında yer alan Kripto paralar ve Türkiye konulu değerlendirme yazısı şöyle:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),Resmî Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle kripto varlıkların 30 Nisan 2021’den itibaren ödemelerde doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasını yasakladı. Düzenlemeye karşı ilk tepki, büyük bir şoktu. Birkaç saat içinde 30 binden fazla tweet atan kullanıcıların birçoğu, daha önce Hindistan ve Nijerya’da olduğu gibi Türkiye’de de kripto paraların kullanımının yasaklandığına dair yanlış bir algıya kapıldı. Halbuki, TCMB’nin bu hamlesi kripto para alım satımlarından ziyade kripto paraların ev, araba, hatta bir kahve almak için bir ödeme aracı olarak kullanılmasının önüne geçmeyi hedefliyor. Peki, bu bir yasak mı yoksa sınırlama mı? Gelin birlikte inceleyelim.
Arka plan: Kripto para borsalarına yönelik bir düzenleme, Türkiye’de kripto paraların popüler olmaya başladığı 2017’den beri beklenen bir gelişme. Bilen bilir, Bitcoin’in 2017 sonundaki ilk rallisinde Türkiye’de bir anda sayıları 50’ye yaklaşan kripto para platformlarının birçoğu teknik problemler yaşamış, Bitcoin fiyatları düştüğünde ise ortada ciddi mağduriyetler yaşayan yatırımcılar ve bir anda büyüyen bir ekosistem kalmıştı. Beklentilerin aksine o günden bugüne, Türkiye’de kripto paralarla ilgili kapsamlı bir düzenleme yapılmadı. Sektörde son bir sene içinde yaşanan hızlı büyüme ise düzenleyici kurumların ajandasında kripto varlıkların öne çıkmasına neden oldu.
Rakamlara bakarsak: ABD merkezli araştırma şirketi Chainanalysis’e göre, şubat başı ile 24 Mart arasındaki dönemde Türkiye’de kripto paraların işlem hacmi 218 milyar lirayı geçti. Bu rakam, geçen sene 7 milyar lira civarındaydı. Türkiye, hâlihazırda %16 ile tüm dünyada nüfusa oranla en çok kripto para kullanan dördüncü ülke konumunda. Bu da TCMB’nin yatırımcı mağduriyetleri konusundaki endişelerini artırıyor.
Ayak sesleri: Son aylarda kripto varlık sektörüne dair düzenleyici kurumlardan gelen açıklamaların giderek artması regülasyonun yakın olduğuna dair inançları artırmıştı. Mart ayında bir televizyon programına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “kripto paralarla ilgili büyük kaygıları” olduğunu ve bir bakan yardımcısını Bitcoin konusunda görevlendirdiğini belirtmişti. Nisan başında ise Hazine ve Maliye Bakanlığı, ülkede faaliyet gösteren kripto para borsalarına kullanıcı bilgilerini talep eden bir bildirim gönderdi. Birçok kişinin dijital paralara vergi geleceğine dair yorumlarda bulunmasına sebep olan bu hamle karşısında bakanlık, “Alım satım faaliyetlerini incelemek Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) görev ve yetkisi içindedir” açıklamasında bulundu. TCMB’nin düzenlemesi ise MASAK’ın bu hamlesinden yaklaşık iki hafta sonra geldi.
Düzenleme ne içeriyor? Altını çizmekte fayda var: TCMB’nin yayımladığı düzenleme kripto para platformlarında yapılan alım satım işlemlerini yasaklamıyor; ancak kripto paraların herhangi bir ürün veya hizmet alımında ödeme aracı olarak kullanılmasını engelliyor. Peki, bu ne demek? Küresel çapta kripto paraların günlük hayatta kullanımı, PayPal gibi kripto para alım satımlarında aracılık eden ve iş modellerini kripto varlıkları kapsayacak şekilde geliştiren ödeme hizmetleri şirketleri sayesinde giderek yaygınlaştı. Yani, artık dünyanın birçok yerinde sabah kahvenizi alırken ödemenizi Bitcoin ile yapmanız mümkün. TCMB’nin düzenlemesi nedeniyle ise Türkiye’de en azından yeni bir düzenleme gelene kadar kripto paralar herhangi bir satın alma işleminde kullanılamayacak. Öte yandan, ödeme hizmeti veren şirketler, kripto para borsalarına veya bu borsalardan yapılacak para transferlerine aracılık edemeyecek.
Burada bir parantez açalım: Türkiye’de kripto para borsalarında yapılan para transferlerinin çoğu bankalar aracılığıyla yapılıyor; ancak son dönemde birçok kripto para borsası Papara, İninal gibi finansal teknoloji şirketleriyle de çalışmaya başlamıştı. Şirketler, düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte bu iş birliklerini bitirmek durumunda kalacaklar. Avusturya merkezli kripto para platformu Bitpanda’nın Türkiye ve MENA Genel Müdürü Elbruz Yılmaz, “Ödeme kuruluşları iyi bir alternatif olmasına rağmen platformumuzdaki transferlerin çoğu bankalar aracılığıyla gerçekleştiği ve bankalara yönelik bir kısıtlama olmadığı için bizim dünyamızda değişen pek bir şey yok,” diyor. “Düzenlemeyi TCMB’nin yatırımcıları korumak adına getirdiği bir sınırlama olarak görebiliriz. Tabii ki bu durum, fintek ekosisteminin gelişimini olumsuz etkileyecektir,” diye de ekliyor.
Regülasyon nasıl olmalı? Aslında, kripto varlık sektöründeki kuralların belirlenmesi sadece politikacıların değil kripto para borsalarının da talepleri arasında yer alıyor. Zira yasal düzenleme eksikliği sektörde güven problemi yaratırken ekosistemin büyümesinin önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor. Kripto para borsalarının talepleri basit: Yatırımcıları korumak adına sermaye zorunluluğu, bu işi yapacak kişilerde belirli şartların aranması, müşterini tanı (KYC) ve kara para aklanmasının önlenmesi (AML) gibi basit güvenlik önlemlerinin alınması. Türkiye’de regülasyonun kaçınılmaz olduğunu belirten Yılmaz, “Yalnız düzenlemeyi tek bir kurumun yapması mümkün değil. Hazine ve Maliye Bakanlığı liderliğinde; TCMB, MASAK, SPK ve BDDK’nın birlikte çalışması gerekiyor. Böylece, vergilendirme, güvenlik, lisans ve teknik konuların hepsini kapsayan bir düzenleme ortaya çıkacaktır,” diyor. Öte yandan, regülasyonu hazırlarken dünyadaki örnekleri dikkate almak, kripto paraların tanımını ve kapsamını açık bir şekilde yapmak ve kripto varlıkların kullanım alanlarını da belirlemek gerekiyor.
Şimdi ne olacak? Reuters’a konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Cemil Ertem, kripto paralara ilişkin daha fazla düzenlemeye gidileceğini, ilgili birimlerin gerekli hazırlığı yaptığını söyledi. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde kripto paralarla ilgili yeni düzenlemelere hazırlıklı olmak gerekiyor. Yılmaz, “Benim umudum ve beklentim, sektörün gelişimine destek olacak, ileriye dönük ve dünya standartlarında bir düzenleme yapılması. Türkiye, bu sektördeki liderliğini nasıl perçinleyebileceğini düşünmeli,” diyor. Ödeme kuruluşlarına gelecek olursak; yeni bir düzenleme olmaması durumunda şimdilik Türkiye’deki hiçbir şirket kripto ödemelerine aracılık edemezken şirketler en azından kısa vadede stratejilerini değiştirmek zorunda kalacak gibi duruyor.