Pandemi önlemlerinin kalkması ile turizme hızlı bir başlangıç yapan Türkiye’de, ev sahibi olmak isteyen yabancıların sayısı da her geçen gün artıyor. Yılın ilk altı ayında yabancılara satılan konut sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44 arttı. Yalnızca Haziran ayındaki artış ise yüzde 185 ile rekor kırdı. Türkiye’den en fazla konut satın alan ilk üç ülke ise sırasıyla Irak, İran ve Rusya oldu. Sektör temsilcileri 2021 sonuna kadar yabancılara satılacak konut sayısının 50 bin ile rekor kıracağını belirtiyorlar.
Toplam satış azaldı, yabancıya satış arttı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran 2021 konut satış verilerine göre, Ocak-Haziran döneminde toplam konut satışları yüzde 11,5 azalırken, yabancıya satışlar yüzde 44 arttı. İlk altı ayda yabancılara 20 bin 488 konut satıldı. Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın haziran ayına göre ise, yüzde 185,3 artarak rekor kırdı.
Peki, Türkiye’de ev satın almaya olan bu yoğun ilginin sebebi ne?
Uzmanlara göre, en önemli etken Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle, konut fiyatlarının çok cazip hale gelmesi…
Türkiye’de son beş yılda dolar kuru 3,5 TL’den 8,5 TL’ye çıkarak tarihi zirveyi gördü. Euro kuru da aynı dönemde 4 TL seviyelerinden bugün 10 TL’nin üzerine çıkmış durumda. Türk Lirası’ndaki bu tarihi değer kaybı, gerek kent içlerindeki gerekse turizm bölgelerindeki lüks evleri yabancılar için ‘kolay ulaşılabilir’ hale getirdi.
Dövizle gelen evleri kapıyor
Gayrimenkul danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, özellikle Dolar ve Euro bazında bakıldığında Türkiye’de konut fiyatlarının yabancılar açısından pek çok ülkeye göre çok daha avantajlı hale geldiğini söylüyor. Birkaç yıl öncesinde 1 milyon Euro’nun TL bazında bugünkü değerinin yarısı kadar olduğuna işaret eden Başaran, “Hal böyle olunca, yabancılar daha önce istemiş olduğu evin üzerine başka bir daire daha alabiliyor. Bir iken iki tane alabiliyor ya da ulaşamadığı bir eve ulaşma şansı oluyor” diye konuşuyor.
En çok satın alan Irak, İran ve Rusya
Yılın ilk yarısında Türkiye’den en çok konut satın alan ülke vatandaşları Irak’tan çıkarken, Irak’ı 3 bin 70 konut ile İran ve 1759 konut ile Rusya izledi. Almanya ise Türkiye’den en fazla konut satın alan beşinci ülke oldu. Türkiye’den ev alımında en çok tercih edilen kent ise İstanbul. İstanbul’u sırasıyla Antalya, Ankara, Mersin ve Bursa izliyor.
İstanbul’un Avrupa yakasındaki Esenler ve Beylikdüzü gibi büyük ilçelerinde bulunan konut projelerinin yabancılar tarafından yoğun ilgiyle karşılandığını vurgulayan Başaran, “Özellikle İran, Irak, Afgan… Belirli ülkelerde ciddi patlama yaşadık. Ve bu gözle görülür şekilde bazı bölgelerde, Esenler, Beylikdüzü gibi bölgelerde apartman daireleri ve rezidanslarda ciddi alımlara yol açtı” şeklinde konuşuyor.
Yabancılara satış 220 bin konutu aştı
Yabancılara konut satışı yoluyla Türk Vatandaşlığı’nın önünü açan Mütekabiliyet Yasası, 2013’te yürürlüğe girmişti. O dönemde Türkiye’de 1 milyon dolar ödeyerek mülk sahibi olanlara Türk Vatandaşı olma imkanı tanındı. 2018’de ise Türk Vatandaşlığı için gereken rakam 250 bin dolara indirildi. Bu indirim, Türkiye’den ev sahibi olmak isteyen yabancıların hızla artmasına yol açtı.
Aradan geçen sekiz yılda yabancılara satılan konut sayısı 220 bin adedi aştı. Özellikle son dört yılda satışlarda artış dikkat çekerken, bu süreçte en yüksek rakam 45 bin 483 adetle 2019’da görüldü. Geçen yıl ise Covid-19 salgınının etkisiyle satışlar 40 binlere geriledi. Sektör bu yıl ise 50 bin satış hedefi ile rekor kırmayı hedefliyor.
Katar Avrupalı aracı şirketlerle geliyor
Yabancıya konut satışında İspanya, Fransa, Portekiz, Brezilya ve ABD’nin Türkiye’nin örnek aldığı ülkeler olduğunu dile getiren İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım da, “Pandemide planlarımız biraz sekteye uğramış olsa da, döviz kurlarındaki yükseliş yabancıya konut satışı için çok önemli bir avantaj haline geldi” diyor.
Özellikle Avrupalı aracı kurumlar üzerinden başta Katar olmak üzere Körfez ülkelerine toplu satışlar yapabildiklerini ifade eden Durbakayım, “Özellikle tatil beldelerinde başta Bodrum olmak üzere, Antalya’da, Çeşme’de yüksek fiyatlara çok lüks konutlar satılabiliyor” diye konuşuyor. Durbakayım’ın verdiği bilgilere göre, son yıllarda Karadeniz sahil şeridi ve yaylalarına da yabancı ilgisi giderek artıyor.
“Bu yıl ilk kez 50 bin barajını geçebiliriz”
Yabancıya satılan konut sayısının toplam satışlar içerisindeki payı yüzde 3,7 gibi ufak sayılan bir oran olsa da, satış tutarı bakımından yabancıların ödediği para yerli yatırımcının katbekat üstüne çıkıyor.
Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, Haziran 2021 döneminde 4 bin 700’ü aşan satış adedi ile pandemi sonrasının en yüksek rakamına ulaştıklarını kaydediyor. Sektör olarak 2021 yılı için yabancıya konut satışında ilk kez 50 bin barajını geçmeyi hedeflediklerini vurgulayan Akbal, “Bilhassa Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim’de biz yeni rekorlar bekliyoruz” diyor.
Ömer Faruk Akbal’a göre, önümüzdeki yıllarda da yabancıların konut talebi büyük bir hızla artmaya devam edecek.
Türkiye’nin pandemi yılı olan 2020’de yabancılara konut satışında yalnızca yüzde 10’luk bir düşüş yaşadığına işaret ederek, şunları söylüyor:
“Pandemi koşullarında Türkiye’nin rekabet ettiği diğer ekonomilere baktığımızda, yüzde 30, yüzde 50, yüzde 70 yatırımların düştüğü bir tablo görüyoruz birçoğunda. Türkiye’de bu rakamın yüzde 10 düşmüş olması, Türkiye’nin gayrimenkul yatırımları açısından pandemi sonrası için pozitif ayrışan ekonomilerden biri olacağını söyleyebiliriz.”
“Batı ülkelerinin payını artırmak istiyoruz”
Türkiye’den ev almak isteyen ülkeler içerisinde Körfez ve Ortadoğu ülkelerinin ağırlığı dikkat çekse de, inşaat sektörü yakın gelecekte özellikle ABD, Kanada, Avrupa ve Uzak Asya’dan daha çok yatırımcı çekme peşinde.
Son bir yılda ABD ve Kanada’dan gelen konut talebinde yüzde 300’e varan artış yaşandığına işaret eden GİGDER Başkanı Akbal, “Biz yakın gelecekte yabancı konutta MENA Bölgesi’nin 2020 sonu itibarıyla yüzde 57 olan payını düşürüp, yüzde 25 olan Avrupa ve ABD payını artırmak istiyoruz. Ayrıca şu an yüzde 13’lerde olan Orta ve Uzak Asya’nın payının da kademeli olarak artacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulunuyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe / Aram Ekin Duran