Ana SayfaHaberlerUfuk Uras, Bahçeli ile görüşmesini anlattı: “Bu meseleyi küresel güçler üzerinden değil,...

Ufuk Uras, Bahçeli ile görüşmesini anlattı: “Bu meseleyi küresel güçler üzerinden değil, içeride, baş başa çözelim mealinde bir diyalog geçmiş”

Geçen hafta MHP lideri Bahçeli ile MHP Genel Merkezi’nde görüşen, eski HDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, yarım saatlik görüşmede konuşulanları anlattı: “Erdoğan ile yaptığı bir görüşmede; 'Bu meseleyi küresel güçler üzerinden değil, içeride, baş başa çözelim’ mealinde bir diyalog geçmiş. Bahçeli de bunun sonrasında Meclis açılışında DEM grubuna giderek el sıkışmış ve gelişmeler böyle başlamış. Erdoğan ile bu konuda bir mutabakat var görünüyor. Şu anda Bahçeli’nin beklediği sanırım Öcalan’ın barış çağrısını yapabileceği bir iklim ve zeminini oluşturmak.”

Ufuk Uras, Yeni Arayış’ta Murat Aksoy’a konuştu:

“İlk adımın MHP liderinden gelmesi anlamlı”

Sizi Bahçeli’yle görüşmeye iten ne oldu?

Barış ihtimali. Ben Bahçeli’nin yaptığı çıkışı anlamlı buldum. Özellikle böylesine ağır bir sorunun çözülmesi konusunda ilk adım ve çağrının MHP liderinden gelmesi çok anlamlı. Bahçeli’nin düşüncelerinde ısrarlı olmasını önemsedim ve kendisiyle görüşmek istedim. Ve randevu istedim.

Süreç nasıl işledi?

Kendisi ile aynı dönem Meclis’te bulundum. Randevu istedim ve olumlu geri dönüş oldu ve kendisi ile yaklaşık 30 dakikalık bir görüşme yaptım ve gündem de kendisinin yaptığı çıkış oldu. Görüşmeye bir gazeteci kimliğiyle, soru soran bir gazeteci kimliğimle gitmedim. Görüşme amacım, yaptığı çağrıya bir katkım olabilir miydi idi.

Kendisine süreçte katkıya hazır olduğumu ifade ettim. Kendisi de benim katıldığım programlardaki duruşumu olumlu bulduğunu ifade etti.

“Erdoğan ile aralarında ‘Bu meseleyi içeride çözelim’ diyaloğu geçmiş”

Kaynağı nedir bu çıkışın sizce?

Sanırım kendisinin Erdoğan ile yaptığı bir görüşmede; “Bu meseleyi küresel güçler üzerinden değil, içeride, baş başa çözelim” mealinde bir diyalog geçmiş. Bahçeli de bunun sonrasında Meclis açılışında DEM grubuna giderek el sıkışmış ve gelişmeler böyle başlamış. Benim anladığım kadarıyla bu kez içeride bir barış hedefleniyor.

Erdoğan ile de bu konuda bir mutabakat var görünüyor. Ben açıkçası bu gelişmelerde bir devlet aklı olduğunu düşünüyorum. Tarih boyunca zaman zaman gördüğümüz “devlet akılsızlığı” olacağına devlet aklı olması daha iyidir.

“Saraydaki danışmanlar ile AKP elitleri arasında bu konuda bir temas yok”

Size sadece muhalefetten değil AKP içinden de tepkiler oldu. Ne dersiniz?

Sırtında yumurta küfesi olmayanlar eleştirebilirler. Benim siyasetten bir beklentim yok. Vekillik dönemimde de bu sorunun çözülmesi için çabaladık. Şimdi çabam da bunun için. Yapabileceğim bir şey varsa yapmak isterim. Sadece ben değil, pek çok insan her türlü katkıya hazır. Beni eleştirenler belli ki barış ihtimalinden rahatsız olmuş. Diğer taraftan ben toplumdan çok olumlu dönüşler aldım. Ben, beni eleştirenlerden alternatif bir görüş, öneri duymak isterim. Bunu yapıyorlar mı, sanmam.

Beni eleştirenlere baktığımda şunu çıkarıyorum. Saraydaki danışmanlar ile AKP elitleri arasında bu konuda bir uyum ve temas yok. Dahası bu çıkış nedeniyle AKP de, MHP de oy kaybediyor. Bunu da dikkate almak gerek.

“Bahçeli’nin beklediği, Öcalan’ın barış çağrısını yapabileceği bir iklim ve zemini oluşturmak”

Bu çıkışı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesine, yeni anayasaya bağlayanlar var. Yani samimi bulunmuyor. Ne dersiniz?

Ben bu gelişmelerin sadece buna indirgenmesini doğru bulmuyorum. Bence barış umudu varsa, anneler ağlamayacaksa böyle bir risk alınmalıdır.

Bahçeli, biz elimizden gelen ilk adımı attık (diyor). Meclis’te vekil sayımız belli. Bundan sonra adım atması gereken AKP ve Erdoğan olacaktır.

Ne gibi bir adım bekliyor Bahçeli, AKP ve Erdoğan’dan

Bunun bir dökümünü ya da takvimlendirmesini yapmadı. Ama şu anda Bahçeli’nin beklediği, sanırım Öcalan’ın barış çağrısını yapabileceği bir iklim ve zemini oluşturmak.

“DEM Parti ile de bir diyaloğun olması gerekli”

Bu süreçte muhalefet nerede duruyor?

Ben bu sürece CHP lideri Özgür Özel’in de, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olumsuz baktığını düşünmüyorum. Elbette kaygıları olabilir, soruları olabilir, bunlar da normal. Bu durum açıkçası bir şans ve tarihi bir fırsat. Tabii bu süreçte önemli olan bu tartışma bağlamında bir diyaloğun olması.

Tabii aynı şekilde DEM Parti ile de bir diyaloğun olması gerekiyor.

Öcalan’a altı ay avukat yasağı konuldu. Kayyum politikası sürüyor. Bu ortamda bu diyalog mümkün olur mu?

Bütün bunlar sürecin ne kadar gelgitli, zor geçeceğinin işareti. Islahat, reform ve ıslah etmek anlamına geliyor. Bu konuda yapılması gereken yapısal reformların zamanıdır.

Sanırım Ortadoğu’daki denklem bunu gerekli kılıyor

Bundan sonra hangi takvimde adımlar gelir?

Erdoğan buzdolabına koyduğu bir meseleyi yeniden ele alıyor. Buzdolabından çıkan malzemenin bozulmaması için hızlı adım atmak gerekiyor. Sanırım Ortadoğu’daki denklem bunu gerekli kılıyor.

Son sözünüz…

Bahçeli “kırk yıldır kavga ediyoruz, artık bunu bitirelim” deyince, ben de “tamam” dedim. “Kavgaya devam” diyecek halim yoktu. Açıkçası barışı savunan biri olarak gücüm ölçüsünde süreci hızlandırmak istiyorum. Elbette sürece olumsuz bakanlar da var, bunu da görüyorum. Dahası, başlayan sürecin barışla sonuçlanacağına dair bir garanti de yok. Ama barış için bu riski almaya değer ve ben alıyorum. Hiçbir şey yapmayanların hiçbir günahı da olmaz zaten. Ben açıkçası elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

Sonuçta diyalog, monologdan iyidir. Uzlaşmayı da zaaf değil kazanç olarak görmek gerekir.

- Advertisment -