Sancar’ın açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:
“Kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması için talepte bulunacağız”
Sadece mahkeme salonunda karara bağlanacak davalardan söz etmek naiflik olur. Biz de naif değiliz. İktidarın bu kararların herhangi birinde etkisi olacağı açık. Bu kararlardan hangisinin ne zaman çıkacağı önemlidir. Seçim sonrasına bırakılması hukuka ve vicdanlara en uygunu olandır. Biz AYM’den böyle bir talepte bulunacağız.
Siyasi yasak bağımsız siyaset yapmaya engel değil. Seçim sürecine bu tehditle girilmesi sadece HDP’yi değil Türkiye’de seçim sürecinin adil, demokratik işleyişini de engelleyecektir. Karar ya seçim sürecini etkilemeyecek şekilde çıkmalı ya da seçim sonrasına resmen bırakıldığına dair karar alınmalıdır. Bunu Türkiye için istiyoruz.
“Bütün yollar tıkansa bile elbette bir yol buluruz”
Bizim parlamento seçimlerine girecek yolları bulma konusundaki çalışmalarımız erken zamanda başladı ve tamamlandı. Bütün yolları tıkayabilirler mi? Bunu yapabilmek için Anayasa’yı açık ve net askıya aldıklarını ilan etmeleri gerekir. Bütün yollar tıkansa elbette bir yol buluruz.
Kararın olumsuz çıkma ihtimalini esas alıyoruz. En kötü senaryoya göre çalışma yürüttük, tedbirlerimizi buna göre aldık. Şu anda öyle görülüyor ki, seçim döneminde bir tehdit olarak kullanılacak şekilde yürütülüyor.
“HDP’li seçmenler ülkenin geleceğinde etkili bir role sahip”
27 Eylül 2021’de bir deklarasyon açıkladık, tutum belgesi. 15 ay önce stratejimizi açıklamışız. Parlamento seçimleri için halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması, ekoloji temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet, en geniş birlikteliği büyütmek. Bu yolda yürüyüşümüzü sürdürme kararındayız, bunun dışında herhangi bir ittifak arayışında yer almadığımızı söylemişiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi, HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğinde anahtar bir role sahip olmaları nedeniyle, ister HDP’li ister başka aday olsun, ilkelerin, yöntemlerin tartışılmasının uygun olduğunu söylüyoruz.
“Partinin dikkate alınmaması seçmen nezdinde kendisinin dikkate alınmamasıdır”
Seçilecek Cumhurbaşkanı rolünü ve işlevini ancak bu zeminde yerine getirebilir demişiz. Muhalefetin ortak adayla, önceden müzakere edilmiş, mutabakata varılmış ilkeler ve programlar üzerinden seçime girmesi için tartışmaya ve diyaloğa varız demişiz. Bunları kabul edin, şartlar bunlardır dememişiz. En az yüzde 12, 14, 15 de gösteren oy oranı olduğunu kamuoyu araştırmaları ortaya çıkarıyor. Böyle bir parti Türkiye’de demokrasiye giden yolun açılması için yapıcı bir rol üstlendiğini 15 ay önce söylemiş. Bu çalışmaları devam ettirdik, ittifaklar da oluşturduk. İlk mitingimizi 15 Ocak’ta Kartal’da yapacağız. Parlamento seçimlerine hazırlıklarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adım adım kendi stratejilerimizi somutlaştıracağımızı söyledik.
Bizim dışımızda kalan muhalefet partilerinin bir adım attıklarını görmedik. Partisine en bağlı seçmen HDP seçmenidir. Partinin dikkate alınmaması seçmen nezdinde kendisinin dikkate alınmamasıdır. Seçmenimizin yüzde 94’ü ‘partim ne derse onu yaparım’ diyor. Onun temsilcisini dikkate almayan anlayış, çeşitli sloganlar üretmeye kalkarak sonucu belirleyemez.
“Bizim Altılı Masa’nın adayını beklememizi neden istesin insanlar?”
Bizim aday belirlemek konusunda kararımız var diye çok açıklamamız mevcut. ‘Evet şimdi kendi adayımızı, emek ve özgürlük ittifakı dahil adayı belirlemek için çalışmalarımızı başlattık’ dedik. Biz yakında artık açıklayacağız. Neden mi yapıyoruz bunu? AK Parti’ye yarasın veya başka parti zarar görsün diye yapmıyoruz. Siyasetin bu şekilde yürütülmesi bu girdaptan Türkiye’yi çıkarmaya yetmiyor. Biz ikinci tura kalma iddiasıyla aday belirleyeceğiz. Bizim 6’lı Masa’nın adayını beklememizi neden istesin insanlar? HDP, seçmenine karşı sorumluluğu olan bir hamleyi yapıyor. Sahada araştırma yaptık, yüzde 74 HDP’nin kendi adayını belirlemesi doğru olandır deniyor. Biz istiyoruz ki siyaset hakikatle yüzleşerek yapılsın. Hakikatleri görerek yapılsın.
“PKK ile herhangi bir bağımız yok”
Bizim PKK ile hiçbir ilişkimiz yok. Biz demokratik siyaset yapıyoruz. Askeri vesayet diye bir şey yok. Bizim parti meclisimiz 100 kişiden oluşuyor, her toplantımız 8 saat sürüyor. Burada yapılan tartışmalarla üretiliyor politikalar. Aslında bunun karşılığı kalmadı. İktidar istediği zaman kullanıyor, istemediği zaman askıya alıyor. HDP gerçekten barış için güvence olan bir partidir. Bu kadar açık söyleyeyim, bizim PKK ile herhangi bir bağımız yok, bu kadar açık.