Türkiye'de kadınlar, sadece eski partnerlerinin uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybetmiyor. İntihara sürükleme de kadına yönelik şiddet türlerinden biri. Zehra Demir ise bu şiddetin mağduru olmuş genç kadınlardan…
Antalya’da yaşayan Zehra Demir, intihar ettiğinde 19 yaşındaydı. Canına kıydığında uzun süredir bir düğünde tanışarak arkadaş olduğu Süleyman T.'nin tehdit, şantaj ve baskılarına maruz kalıyordu.
Süleyman T., Zehra Demir'in kendisini aldattığını düşünüyordu. İddianamede anlatıldığına göre, bir gün Demir'in ağabeyini arayarak genç kadına hakaret etmeye başladı. Ancak tehdit telefonlarının ardı arkası kesilmedi. Zehra telefonlara çıkmak istemiyor, korkuyordu. “Adamı ayar etme, yoksa sizin evin orada kıyamet kopacak” şeklinde mesajlar gönderiyordu. Bir gün Zehra'yı arkadaşlarının yanında elinde bıçakla tehdit eden sanık, genç kadını rahat bırakmıyordu. Zehra’nın canına kıydığı gün takvimler 28 Eylül 2018'i gösteriyordu. Savcı, Zehra Demir’in intiharına Süleyman T.'nin onu korkutarak neden olduğunu belirterek, “başkasını intihara yönlendirme” suçundan cezalandırılmasını istedi.
“Ya benim olacak ya kara toprağın”
İddianame kabul edildi ve duruşmalar başladı. Mahkeme salonunda dinlenen tanıklar, Zehra’nın nasıl bir kapana kısıldığını anlatıyordu. Bir arkadaşı mahkeme heyetine, sanığın bir gün market dönüşü evin köşesinde yollarını keserek, “Neden kavuşmamızı istemiyorsun, neden hep engel çıkarıyorsun” dediğini, genç kadının Süleyman T.'ye kendisini rahat bırakmasını söylediğini, konuşmak istemediği zaman ailesine zarar vermekle tehdit ettiğini anlattı. Duruşmada dinlenen tanıklar ayrıca, sanığın Zehra Demir’e “Ya benim olacak ya kara toprağın, ondan başkası bana haram” sözlerini sarf ettiğini dile getirmişti. Ailesini de, “Sizi rezil edeceğim”, “Bu dünyayı size zindan edeceğim” gibi sözlerle tehdit ettiği de iddia edildi.
“Zehra korktu, balkondan atladı”
İddialara göre Zehra, ailesinin erkek arkadaşı olduğunu öğrenmesi üzerine zor durumda kalmıştı. Sanık duruşmada Zehra Demir’i mesaj atarak rahatsız ettiğini inkar ederek, “Her ne kadar soruşturma aşamasındaki ifademde Zehra’ya mesaj attığımı söylemişsem de mesaj atmadım” demişti. Tanık olarak dinlenen ablası Gurbet Esmer, kardeşinin intihar ettiği gün evde misafirlerin olduğunu, kapı zilinin devamlı olarak çaldığını, olay çıkmaması için aşağıya inerek sanığı evine göndermeye çalıştığını ancak üzerine yürümeye başladığını anlattı. Esmer’in anlatımına göre kız kardeşi kendilerini yukarıdan izlerken korkmuştu çünkü daha öncesinde "Kardeşlerini öldürürüm” şeklinde tehditler savurmuştu. Zehra Demir, sanığın elinde bıçakla olay çıkardığını görmesi üzerine dördüncü kattaki evlerinin balkonundan atlamış ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
Avukatı duruşma salonunda ağladı
Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında mahkeme heyeti, “mevcut delil durumu” ve “dosyanın geldiği aşama”yı dikkate alarak tutuklama talebini reddetti. Demir ailesinin avukatı Hadi Cin, sanığın tutuklanmasına yönelik taleplerinin bir kez daha reddedildiği duruşma salonunda ağladı. Avukat Hadi Cin’e göre, Zehra Demir'in ölümü cinayetten farksız değil… Avukata göre sanığın tehdit ve şantajları sonucu genç kadının gerek mahallesinde gerekse aile içinde yaşaması imkansız hale geldi ve Zehra Demir son çare olarak canına kıydı.
“Başka suçtan tutuklandı”
Davanın üçüncü duruşması ise bugün görüldü. Hadi Cin, yedi kez talep etmelerine rağmen tutuklanmayan sanığın başka bir dosyadan tutuklandığını söyledi. "Biz de bugünkü duruşmada öğrendik ki başka bir suçtan tutuklanmış. En azından şu an tutuklu. Heyete Zehra’nın nasıl intihara sürüklendiğini ayrıntılı şekilde aktardık. Umarız ki tahliye olmaz ve içerideyken alacağı cezanın infazına geçilir” diye konuştu. Karar çıkması beklenen gelecek duruşma, 10 Ocak’ta görülecek.