1859’da kurulan Mülkiyenin (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) ilk kadın asistanı, ilk kadın doçenti ve ilk kadın profesörü olan, emekliliğini izleyen yıllarda Boğaziçi Üniversitesinde dersler veren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, siyaset bilimi ve iletişim konusundaki akademik çalışmalarıyla alanında önemli bir isim olarak biliniyordu.
Unat’ın cenaze programının ABD’de bulunan oğlunun İstanbul’a dönmesinin ardından belli olması bekleniyor.
Nermin Abadan Unat kimdir?
1921 yılında Viyana’da doğan Nermin Abadan Unat, İzmir Kız Lisesinin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Unat, 1944 yılında girdiği Ulus gazetesinde 1950 yılına kadar çalıştı. Kazandığı bir bursla Amerika’ya giden Unat, Minnesota Üniversitesinde aldığı lisansüstü eğitimden sonra 1953 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde (SBF) asistan olarak göreve başladı. Fakültenin ilk kadın asistanı oldu. Beş yıl sonra doçent, 1966 yılında da profesör oldu. SBF’de Siyasal Davranış Enstitüsünü kuran Abadan Unat, yurt dışında birçok yerde çalışmalar yaptı. Ağırlıklı olarak ilgilendiği konular arasında Türkiye’den yurt dışına göç eden işçiler ile kadınların yaşadığı sorunlar vardı. 1960’lardan itibaren özellikle yurt dışına çalışmaya giden ailelerin hayatlarına, yaşadıkları zorluklara ve kadınların bu süreçteki rollerine yoğunlaştı. Bu alanda hem Türkiye’de hem yurt dışında saygın bir konuma geldi; kitapları farklı dillere çevrildi. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yaptı ve Avrupa Konseyinde Türkiye’yi temsil ederek kadın-erkek eşitliği üzerine çalışmalar yürüttü.
Uluslararası Siyasi İlimler Derneği (IPSA) Başkan Yardımcılığı, Türk Sosyal Bilimler Derneği Başkanlığı, ve 1978’den itibaren Avrupa Konseyinin Kadın – Erkek Eşitlik Komisyonu Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.
1978 – 1980 yılları arasında CHP’den kontenjan senatörü olarak Meclise girdi.
1989 yılında SBF’den emekli oldu.
2012 yılında kendisine Vehbi Koç Ödülü verildi.
“Kamuoyu” sözcüğünü Türkçeye kazandırdı. Sonradan “halkla ilişkiler” olan “halkla münasebetler” sözcüğünü literatürde ilk kez kullanan kişi oldu.











