Yasin Aktay’ın 22 Ocak Cumartesi günü Yeni Şafak’ta yayımlanan köşe yazısının Sezen Aksu’ya dair bölümü şöyle:
Geçtiğimiz günlerde Sezen Aksu’nun Hz. Âdem ve Havva’ya hakaret olarak algılanan ‘Harika Bir Şey Yaşamak’ isimli şarkısıyla ilgili tepkiler ve tartışmalar, doğrusu ilginç bir hal aldı.
Gözlemleyebildiğim ilginçlik aslında sosyal medyadaki tepkilerle özellikle takip edebildiğim çok sayıda WhatsApp grubundaki değerlendirmeler arasındaki bariz fark. Tamamı muhafazakâr, İslâmî kesimden insanlardan oluşan bu gruplarda Sezen Aksu’nun bu sözleri hakaret maksadıyla söylememiş olduğuna ve elbette lafız yanlış olsa da, bu kadar tepkiyi hak etmediğine dair çok güçlü bir kanaat var.
Hz. Âdem’in peygamberlik öncesi haliyle işlediği günah tarih boyunca her zaman birçok edebiyatın, şiirin imgesel kaynağı veya tasavvufi, felsefi değerlendirmelerin konusu olmuştur. Bu konuda edebi veya sanatsal muhayyilenin kendi dramatik yapısı olduğu muhakkak. Elbette hiçbir şeyin açıkça bir peygamberi veya İslâm’ın veya herhangi bir dinin kutsalına hakareti haklılaştıramayacağı kaydıyla…
Bu kanaati paylaşanların büyük çoğunluğunun Sezen Aksu’nun geçmişte aynı zamanda “Işık Doğudan Yükselir” albümündeki Yunus Emre, Mevlânâ ve Âşık Daimi’nin sözlerine yaptığı muhteşem bestelerini hayırla anıyor olmasını da zikretmek gerekiyor.
Doğrusu doksanlı yılların karanlık ortamında Türkiye’nin zedelenen manevi iklimine bu albümün tatlı bir esinti gibi geldiğini unutmak mümkün değil.
Aşkın odu geldi yüreğim harlar
Aşkı olan ar’ı, namusu neyler
Be hey Yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyim mi söylemeyince
Hak lâ ilâhe illallah, illallah
Hak lâ ilâhe illallah, illallah
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasin-aktay/hz-dem-ilk-insan-ve-ilk-peygamber-2060773