Gazeteci Baransel Ağca, Sedat Peker’in “AK Parti Milletvekili Tolga Ağar’ın cinsel saldırısına uğrayıp şikayetçi oldu, ardından ölü bulundu” iddiasını ortaya attığı Yeldana Kaharman ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
“Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümüne dair 2 yıldır bulunamayan otopsi raporuna ve toksikoloji sonucuna ulaştım” ifadelerini kullanan Ağca, “Tahmin ettiğimin çok ötesinde çelişkiler var. Gelin hep birlikte bu çelişkilere yakından bakalım” diyerek şunları kaydetti:
‘Kanında alkol bulunamadı’
“1- Yeldana’nın hayatını kaybettiği gece onu son kez gören iki kişinin de net olarak söylediği şey, Yeldana’nın çok fazla içki içtiğiydi. Hayatını kaybettiği gün yapılan otopsi sırasında alınan kan örneklerinin sonucuna göre Yeldana’nın kanında alkol arandı ama bulunamadı.
‘Öldürüldükten sonra asıldığı şüphesini akla getiriyor’
2- En önemlisi bu. Bir kişi kendini astığında o kişinin kendini asarak öldürüp öldürmediğini adli tıp bulabilir. Yani ölüm asılma öncesi mi sonrası mı yaşandı? Bu soruya adli tıp cevap verebilir. Adli tıpçılara sordum ancak kaynaklara da bakalım.
Ası ile ölüm bulgularına ve rapora baktığımızda yine bir çelişki görülüyor. Harici muayenede telem bölgesinde ekimoz var denilen raporda otopsiye geçildiğinde belirgin bir kanamaya, hematoma rastlanmadığı belirtiliyor. Boyundaki yumuşak doku, kemik ve kıkırdakta hiçbir şey yok!
Yani dışarıdan bakıldığında görülen telem izi açıldığında içeride herhangi bir kanama, doku zedelenmesi veya kıkırdak, kemik hasarı yok. Bu da Yeldana’nın öldürüldükten sonra asıldığı şüphelerini akla getiren bir durum.
‘Asıldığı şüphesini artıran diğer bir şey’
3- Ölü lekeleri. Kendisini asan kişinin ölü lekeleri eldiven ve külotlu çorap şeklinde gerçekleşiyor. Sebebi ölümde kan dolaşımının durup bir süre asılı kalma nedeniyle kanın aşağı inmesi. Yeldana’nın 5 saate yakın asılı kaldığı söyleniyor. Ama ölü lekeleri vücudun arkasında…
Ölen kişide ölü lekelerinin vücudun arka kısmında yer alması… Bu bize kişinin öldüğü sıradaki pozisyonu hakkında net bir şey söylemese de öldükten sonra birkaç saat uzanmış vaziyette durduğunu söylüyor. Bu da Yeldana’nın öldükten sonra asıldığı şüphesini artıran bir diğer şey.
‘Sevgilisinin gördüğü morluklar otopsi raporunda yok’
4- Yeldana’nın intihar ettiği gecenin öncesinde yanına gelen sevgilisi Ciran, bacaklarında büyük morluklar gördüğünü ve bu konudaki ısrarlı sorularına rağmen Yeldana’dan “Merdivenden düştüm” yanıtını aldığını söylüyor. Otopsi raporunda bu morluklar da kesin bir dille reddediliyor.
5- Ben sözelciyim ve bu işin içinden çıkamadım ama bu metne göre Yeldana’nın kendini asabilmesi için boyundan sonraki uzunluğunun 50 cm veya daha küçük olması gerekiyor. Bir de bir yerde boy 1.65-70, bir yerde 1.56 geçiyor. İki şekilde hesaplayabilen varsa lütfen yardımcı olsun.
‘HTS kayıtları yok, o gece kimlerle görüştü’
6- Şimdi bende 50 sayfaya yakın bu konuya dair belge var. İçlerinde Ciran’ın telefon kayıtlarının da olduğunu gördüm. Hatta o gece yaptığı WhatsApp araması ve mesajları da var. Ama Yeldana’nın HTS kayıtları yok. O gece Yeldana kimlerle görüştü? HTS kayıtları dosyada var mı?
‘Apar topar kapatılan dosya yeniden açılmalı’
Baransel Ağca, otopsi raporundaki çelişkilere dikkat çektikten sonra şunları yazdı: Hazırlanan otopsi raporunda hem iç çelişki hem de tanık ifadeleriyle uyuşmayan noktalar var. Buna göre en kötü ihtimalle Yeldana öldürüldü ve asıldı. En iyi ihtimalle -ki bu durumda iyi ihtimal yok- rapor özensiz hazırlandı. Her iki durumda da yeni bir soruşturma açılmalı.
Ortadaki çelişkileri ben bile görebiliyorsam konuda uzman kişiler daha farklı ve belki daha önemli şeyler yakalayabilir. Şu an için benim en başta dile getirdiğim intihara sürüklenme şüphesi, yerini öldürülme şüphesine bıraktı. Çevresi tarafından hayat dolu biri olarak bilinen, önümüzdeki 10 yılını planlayan Yeldana, küs olduğu sevgilisiyle barıştığı günün gecesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Dosya intihar denilerek apar topar kapatıldı. Şimdi o dosyayı yeniden açacaksınız.#YeldanayaNeOldu”
Kaynak: Gazete Duvar