Avustralya basınında yer alan haberlerde, Yeni Zelanda vatandaşı kadın ve çocuklarının, Türkiye’de bir geri gönderme merkezinde tutulduğu ve Türkiye’nin Yeni Zelanda’ya başvurarak bu kişileri geri almalarını istediği belirtildi.
Savunma Bakanlığı, Şubat ayında yaptığı bir açıklamada, yasa dışı yollarla Suriye’den Türkiye’ye girmeye çalışan biri kadın, iki çocuk üç kişinin Reyhanlı’da yakalandığını söylemişti.
Aynı açıklamada, yakalananlar arasında olan 26 yaşındaki kadının “mavi bültenle aranan IŞİD’li bir terörist olduğunun belirlendiği” ifade edilmişti.
Ardern, düzenlenen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Yeni Zelanda bu kararı çok da kolay almadı. Uluslararası sorumluluklarımızı ve çocukların da dahil olduğunu düşünerek bu vakaya özgü detayları değerlendirdik” dedi.
Yeni Zelanda basınına göre, kimliği açıklanmayan kadın hem Yeni Zelanda hem de Avustralya vatandaşlığına sahipti. Ancak daha sonra Avustralya söz konusu kadının vatandaşlığını iptal etti.
Ailesinin kadın henüz altı yaşındayken Avustralya’ya yerleştiği belirtildi. Kadının 2014 yılında Avustralya pasaportunu kullanarak Suriye’ye geçtiği tespit edildi.
Ardern, daha önce konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Avustralya’nın vatandaşlık iptali kararının doğru olmadığını söylemişti.
Ardern bugün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada da, “Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bir terör örgütüyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen herhangi bir Yeni Zelandalı’nın Yeni Zelanda yasalarına göre yargılanmasının beklenmesi gerekir. Ancak bu konu artık emniyet güçlerinin yetki alanında” diye konuştu.