“Berat Albayrak, bizi yarım asırdır oyalayan ve bin bahaneyle içine almayan bir Hıristiyan Kulübü Avrupa Birliği’nden de, Amerika’nın Avrupa’yı oyuncak gibi kullanmak için kurduğu NATO’dan da, ülkemize bir hayır gelmeyeceğini fark etmişti.
“(…)
“Ama özellikle Türk cumhuriyetlerinde büyük işler yapan Çalık Holding’in CEO’su Albayrak, sık sık Doğu’ya gidiyordu ve Mevlânâ gibi, Sezen Aksu gibi, ‘Işık Doğu’dan yükselir’ lafının ne kadar doğru olduğunu gördü..
“(…)
“Albayrak yüzünü Doğu’ya döndü.. ‘Burası Çok Önemli’ işte..
“İpek Yolu’nu ihya için Çin’e, Hind’e, Pakistan’a, Azerbaycan’a gitti. Anlaşmalar yaptı.. ‘Ezeli düşman’ diye bilinen ve Moskof diye anılan Rusya ile de..
“(…)
“‘Burası çok ama çok önemliydi’ işte..
“‘Işık Doğu’dan yükselir’ diyen Türkiye ilk adımı atmıştı. Arkasını da getirdi.
“Erdoğan, Rus-Ukrayna Savaşı’nda bir dünya lideri olarak ortaya çıkarken, İsrail, Yunanistan, Ermenistan gibi aramızın açık olduğu ülkelere de elini uzattı ve bu eller ayni sıcaklıkla tutuldu.
“Çünkü, bu ülke liderlerinin hepsi, bizi uşağı, sömürgesi gibi kullanmak isteyen Batı’nın karşısında, Türkiye’nin artık Doğu’yu yanına alarak güçlendiğini biliyorlardı.”
Hıncal Uluç’un ‘yüksek analiz’inin tümü için:
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2022/03/17/isik-dogudan-yukselir