Saadet Partisi’nde parti içi iktidar hesaplaşması 1 yıl daha ertelendi. Tartışmanın arka planında ise partinin gelecek stratejisi yatıyor.
SP’deki ayrışmanın kökleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslami kesimi kendisine muhalif olmayan bir alanda birleştirme çabasında ve SP Genel Merkezi’nin CHP ile ittifakında yatıyor.
Erdoğan gerek devlet kademelerinde sağladığı olanaklarla gerekse de “STK” alanında sağladığı özgürlük alanları ile İslami camiayı, cemaatleri ve tarikatları kendisine bağımlı hale getiriyor. İslâmi muhalefet zemini de bu sebeple süreç içerisinde daralıyor.
AK Parti, 2002’de kuruluşu ile birlikte Milli Görüş hareketinden ayrılsa da üst ve orta kadrolarında bir çok Milli Görüşçü’yü içeriyor. SP’den ayrılarak 2010’da HAS Parti’yi kuran Numan Kurtulmuş ve ekibi de Erdoğan’ın “imkan/iktidar nimetleri-özgürlük” tekliflerine olumlu cevap vererek 2012’de AK Parti’ye katılmıştı.
Erdoğan, stratejik olarak Milli Görüş kadrolarını kendisine çekmek için Oğuzhan Asiltürk ile diyaloglarını arttırdı. Asiltürk’ün temsil ettiği çizgi, SP’nin muhalefeti bırakıp Cumhur İttifakına katılması gerektiğini savunuyor.
Asiltürk’ün Beştepe ziyaretleri ile kamuoyuna yansıyan siyasi farklılıklar “Haymana Mutabakatı” ismiyle yayınlanan bir dizi bildiri ile kamuoyunda görünür oldu. Aslında Haymana grubu Milli Görüş’ün ilk jenerasyonunu temsil ediyor. “SP’nin ağabeyleri” olarak da tanımlanan isimler insan hakları ve özgürlüklerden ziyade daha fazla kimlik eksenli bir söylemden yana.
Temel Karamollaoğlu Mustafa Kamalak’tan görevi devraldıktan sonra grubun parti içindeki ağırlığını azaltıp gençlerle parti yönetimini yenilemeye çalıştı. Bu süreçte Başkanlık Divanı ve Yüksek İstişare Kurulu’na (YİK) yeni isimler atandı. Bu değişimde Birol Aydın ve ekibi öne çıktı.
“Haymana Mutabakatı” adı altında toplanan grup Altılı Masa’ya da SP’nin Altılı Masa’da yer almasına da karşı. Milli Görüş’ün gençlik yapılanması Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turan ve Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü ve Haymana grubunun sözcüsü olan Hasan Yaşar, geçtiğimiz genel ve yerel seçimlerde açıkça SP için çalışmayacaklarını ifade ediyorlardı. Öte yandan Haymana grubu kadar sert bir tutum almasalar da ona yakın eleştiriler yapan parti içinde isimler de mevcut.
Milli Görüş’ün tarihsel gençlik yapılanmaları MGV ve AGD’nin SP’den farklı bir siyasal dil kullanması AK Parti ile yakın bir siyaset izlemesinin partide önemli bir ağırlığı var. AGD ve MGV Ankara İl Başkanı Mustafa Koyuncu Mili Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sahip çıkan bir mesaj yayınladı:
Yeniden bölünme kaygısı
Daha önce İHH’nın Milli Görüş’ten bağımsızlaşması, Erdoğan’ın ayrılarak AK Parti’yi, Kurtulmuş’un ayrılarak HAS Parti’yi, Fatih Erbakan’ın ayrılarak YRP’yi kurması, SP Genel Merkezi’nde yeniden bölünme, parçalanma kaygılarını arttırıyor.
Saadet Partisi’nde 30 Ekim 2023’te yapılan 8. Büyük Olağan Kongre öncesi bildiri yayınlayan Haymana Mutabakatı Heyeti, partinin Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destek vermesini eleştirdi.
Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar tarafından yapılan yazılı açıklamada, Saadet Partisi yönetiminin “Milli Görüş davasına” aykırı davrandığı savunuldu.
Bu çizgiye karşın SP’nin muhalefetini daha aktif şekilde yapması gerektiğini savunan Genel Merkez’e yakın bir başka kanat da mevcut.
Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Birol Aydın bu kanadın temsilcisi. 20’den fazla il başkanın desteğini alan Aydın’a, Genel Başkanlık için isimleri öne çıkan Ömer Abdullah Ayhan ve Fatih Aydın’da destek veriyor. Aydın kimlik temelli değil insan hakları temelli muhalefeti savunuyor. Bu söyleme göre SP seküler kesimle diyaloglarını daha fazla arttırmalı ve muhalefetini sokağa indirmeli.
Özellikle İsrail’le ticaret konusundaki eylemlerde AGD’yi zayıf kalmakla eleştiren grup, İsrail protestolarını örgütlemekte çok daha fazla inisiyatif alınması gerektiğini savunuyor.
Genel Merkez ise Haymana grubunun “davaya ihanet ettiğini” savunuyor ve kurucu Genel Başkan Necmettin Erbakan’ın Erdoğan ve AK Parti’yi ihanetle suçlayan açıklamalarını öne çıkarıyorlar. Haymana kanadı ise buna CHP’nin tarihsel kimliğini, İslami, muhafazakar camiaya karşı geçmişinde yaptığı icraat ve söylemleri hatırlatarak cevap veriyor.
Birol Aydın kanadı temayül yoklamalarında kendi adaylarının isminin çoğunlukla çıktığını söylerken, Aydın’ı tercih etmeyenler temayül yoklamalarının şeffaf yapılmadığını ve sonuçlarının da şeffaf biçimde açıklanmadığını ifade ediyorlar.
Genel Merkez ise Birol Aydın’ı YİK’e rağmen kendi başına hareket etiği için ve gelecekte yeni bir bölünmeye yol açacak sertlikte hareketle etmekle eleştiriyor. Aydın’ın adaylık açıklamasını partinin resmi hesaplarından yapılması bu gerginlikte kırılma noktası oluşturdu. Aydın kanadı açıklamanın Karamollaoğlu’nun izniyle yapıldığını savunuyor ancak diğer kanatlar bu hareketi başına buyrukluk olarak görüyor.
Genel Merkez’e yönelik eleştiriler: Seçim yenilgileri ve YRP’nin başarısı
Ayrıca Haymana grubunun dışında da gerek tabandan gerekse de yönetimde Genel Merkez’e eleştiriler mevcut. Bu eleştirilerin başında da YİK’in oligarşiye dönüştüğü, ardarda üç seçim yenilgisi alındığı ve bu yenilgilerin sebebinin “sola açılım ve şirin gözükme” adına yapılan açıklamalar olduğu, bu açıklamalar sebebiyle geleneksel muhafazakar tabanla ilişkilerin kopartıldığı/zayıflatıldığı gibi argümanlar yer alıyor.
Yenilgilere sebep olan stratejinin arkasında ise Birol Aydın’ın olduğu ileri sürülüyor. Tabanın bir kısmından ve parti içi muhalefetten gelen en önemli eleştirinin odağında ise Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) yerel seçimlerdeki seçim başarısı geliyor. SP Genel Merkezi kurulduğundan bu yana YRP’yi yok saymayı ve Milli Görüş’ün tek temsilcisinin SP olduğunu dillendirmeyi tercih etti. Ancak seçim sonuçlarında YRP’nin SP’ye oranla çok daha fazla oy alması bu stratejinin de yanlış olduğunun dillendirilmesine yol açıyor.
Bu tartışmalar sonucunda SP GİK Üyesi Selman Esmerer adaylığını açıkladı. Yaşanan kongre sürecinde ise Genel Başkan Temel Karamollaoğlu tek bir kanadı korumak-sahiplenmek yerine tüm kesimleri dinleyeceğini, istişare edeceğini belirtti. Bu davet üzerine Haymana grubundan Abdullah Sevim, Salih Turhan, Atik Akdağ, Lütfü Yalman, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurtaş gibi isimler Karamollaoğlu’nu ziyaret etti.
Ziyarette Temel Karamollaoğlu’na Birol Aydın asla genel başkan yapılmamalı Bizler hareketin ve kurumların bölünmemesi için Birol Aydın’ın genel başkan yapılmamasını istiyoruz. Mahmut Arıkan isminde uzlaşabiliriz” mesajı verildi. Toplantı sonrası, Karamollaoğlu’nun Aydın’ı desteklememesi karşılığında, Selman Esmerer adaylıktan çekildi.
Orta Yol formülü: Arıkan
Karamollaoğlu ise partinin bölünmemesi için yeni bir çözüm formülü öneriyor: Mahmut Arıkan.
Halihazırda Kayseri Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olan Arıkan’ın Cumhur İttifakı’na girmeden, partinin muhalif kimliğini koruması ancak vurgulanan eleştirileri de dikkate alarak İslami, muhafazakâr camia ile ilişkileri sıkılaştırması, sola eklemlenme görüntüsü vermemesi bekleniyor.
‘Denge için tasfiye’
Mevcut Genel Başkan Karamollaoğlu Olağan Kongre’ye kadar Haymana ve benzeri talepler ile seçim öncesi kadrolarını dengelemek için bir tasfiye süreci başlattı. SP’de ilk görev değişikliği gerçekleşti. Birol Aydın’ın, partinin sosyal medya hesaplarından adaylık açıklaması yapmasına onay veren Tanıtım, Medya ve İletişim Başkanı Yusuf Sunar görevden alındı. Yerine ise GİK Üyesi Arslan Ateş getirildi. Basın Danışmanı Hacı Murat Uzgur da görevden alınan ikinci isim.
Hangi grubun Saadet yönetiminde söz sahibi olacağını ise olağan kongre belirleyecek. Saadet Partisi son kongresi 30 Ekim 2022 tarihinde yapıldı. Siyasi partiler 2 yıl sonra yeni kongre yapmak zorunda, bu süreyi bir yıl uzatma hakkına sahip. Bu durumda olağan kongrenin Ekim 2024 ila Ekim 2025 arasında yapılması gerekiyor.