Seçimlere az bir süre kala, siyasi parti temsilcileri ve cumhurbaşkanı adayları, TRT’de propaganda konuşmaları yapıyor. Adaylar, ikinci ve son TRT konuşmalarını 13 Mayıs’ta yapacak.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TRT’deki propaganda konuşmasında TRT’yi eleştirdi, “Devletimizin televizyonunun sizden gizlediği gerçekleri anlatacağım” diyerek yaşanan mağduriyetlerin hikâyelerini anlattı.
Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
“TRT her gün kendi ilkelerine ve mevzuatına aykırı yayın politikası ile suç işliyor”
“Sevgili halkım, TRT siyasal iktidardan bağımsız kamu yayıncılığı yapmak üzere kurulmuştur. Halk doğru, tarafsız ve gerçek habere ulaşsın diye, halk için var. Ancak bugün TRT iktidar partisinin yayın organı haline geldi. Oysa haber alma özgürlüğü temel haklardandır. Bu hak demokratik toplumlarda toplumun doğru bilgi edinmesini sağlar. TRT her gün kendi ilkelerine ve mevzuatına aykırı yayın politikası ile suç işliyor. Halkın vergileri ile ayakta kalmasına rağmen iktidarın güdümünde, iktidarın propagandasını yapıyor. Atanmışlar, taraflı yayıncılıkla halkın haber alma hakkını ihlal ediyor. TRT gerçekleri halktan gizliyor.
“Bana ayrılan zamanı, gerçek insanların gerçek hikâyelerini anlatmak için kullanacağım”
“Peki, TRT sizlerden asıl neyi gizliyor. Bugün, propaganda yapmak için karşınızda değilim. Devletimizin televizyonunun sizden gizlediği gerçekleri anlatacağım. Bana ayrılan zamanı, gerçek insanların gerçek hikâyelerini anlatmak için kullanacağım. Bugün onların sesi olacağım. Bugün ben susuyorum, konuşma sırası onlarda. Geçen yıl Ankara’da elektriği kesilen İbrahim’e misafir oldum. İbrahim Bey bana ‘Çocuk Esirgeme Kurumunda büyüdüm, çöp toplayarak geçindim, şimdi simit satıyorum. Elektriğim kesik’ dedi. TRT size faturalarını ödeyemedikleri için, karanlığa mahkûm edilen milyonlarca vatandaşımızı gösterdi mi? Göstermedi.
“TRT hayatını kaybeden 41 maden işçisinin hikâyelerini haber yaptı mı?”
“Bartın maden faciasında hayatını kaybeden Rıdvan’ın ailesini ziyaret etmiştim. Oğlu Emrullah’ın keder dolu gözleri bıçak gibi kalbime saplandı. TRT hayatını kaybeden 41 maden işçisinin hikâyelerini haber yaptı mı? Yapmadı. Tedbirsizliği, denetimsizliği, hesap verilmeyen aileleri, işçisinin can güvenliğini sağlayamayanları anlattı mı? Anlatmadı.
“Emine Hanım’ın bitmeyen gözyaşlarını TRT halkımıza gösterdi mi?”
“Şanlıurfa’da iktidar partisi adayının kardeş ve akrabaları tarafından eşi ve 2 evladı öldürülen, adalet aramak için yılladır nöbet tutan Emine Şenyaşar’a sarıldım. Emine Hanım’ın bitmeyen gözyaşlarını TRT halkımıza gösterdi mi? Göstermedi.
“Sabriye Okkır hanımı gördünüz mü ekranlarınızda?”
“Ergenekon kumpası ile canına kastedilen Kuddusi Okkır’ın evine gittim. Beni metanetle karşılayan Sabriye Okkır hanımı gördünüz mü ekranlarınızda? Görmediniz. ‘Süt veren ineğimi kestirip, kredi ödüyorum’ diyen Meliha Hanımı peki? Onu da görmediniz. TRT halkımıza 73 yaşında Kazdağları’nı savunan Hanife Hanımı, suyunu, toprağını yani yaşamı korumak için can ve başla mücadele eden vatandaşlarımızı gösterdi mi? Göstermedi.
“Ateş ailesinin hikâyesini dinlediniz mi hiç TRT’de?”
“KPSS’de derece yapmasına rağmen atanamayan Salihcan’ın hikâyesine yer verdi mi, sözde haberlerinde? Vermedi. Ülkücü hareketin en değerli evlatlarından biri olan ve sokakta uyuşturucu torbacıları tarafından hunharca katledilen Sinan Ateş’in eşi ve bebeklerini gösterdi mi? Ateş ailesinin hikâyesini dinlediniz mi hiç TRT’de? Dinleyemediniz. Gezi Parkı davasında haksız yere hapis yatan şehir plancısı Tayfun Kahraman tutuklandı. Cezaevine girmeden önce kızı Vera’ya son sarılışını gördünüz mü? Görmediniz. Göstermediler.
“TRT son 7 yılda beni sadece bir kez davet etti”
“TRT son 7 yılda beni sadece bir kez davet etti. Ben bu kez bana ayrılan süreyi milletin televizyonunda, sesi kısılan, hikâyeleri anlatılmayan milyonları bilin diye, gerçekleri duyun diye kullanmak istedim. Çünkü bu seçim onların seçimi. Bu seçimde onlar aday. Ekmeği, suyu, geleceği çalınmış 85 milyon aday. Kaybolan neşesine yeniden kavuşmak isteyen herkes aday. Her birimiz refah, huzur ve adalet hasretiyle, hakça ve insanca yeni bir düzen kurmak için adayız. 14 Mayıs’ta sadece bana oy vermeyeceksiniz, adalet arayan herkese oy vereceksiniz. Bu ülkenin onuru ile çalışan ama geçinemeyen insanlarına oy vereceksiniz. Kendiniz, sevdikleriniz ve geleceğimiz için oy vereceksiniz. Bu çürük düzeni sizler değiştireceksiniz. Hak ettiğimiz düzeni hep beraber kuracağız. Unutmayın sevgili halkım birleşe birleşe kazanacağız.”