Ana SayfaSeçim 2023“Kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ diyen çok insan olduğunu iyi biliyoruz”

“Kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ diyen çok insan olduğunu iyi biliyoruz”

Ali Babacan, geçmişte AK Parti’ye oy vermiş seçmenlere seslendi: “Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim; biliyorum, yüksek sesle itiraz etmiyorsunuz. Yüksek sesle sokaklarda bağırmıyorsunuz ama sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. O sandık günü sakince gidip, kabinde mührü bu kez bahsettiğim referandum için kullanacaksınız. İki temel tercih var: Ya şu andaki tablonun daha da kötüleşerek devam etmesi ya da Türkiye için yeni bir nefes, yeni bir ümit, özgürlük, zenginlik ve adalet…”

Partisinin Ankara’da düzenlenen il başkanları toplantısında konuşan DEVA Partisi lideri Ali Babacan, konuşmasında geçmişte AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlara seslendi.

Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Bu seçim özünde bir referandum”

“Bu seçim özünde bir referandum. İki temel ittifak ve cumhurbaşkanı adayı var. Özünde iki seçenek var: Demokrasi mi, otoriterlik mi? Ortak akıl mı, tek akıl mı? Huzur mu, kriz mi? Zenginlik mi, fakirlik mi? Özgürlük mü, baskı mı? Hukuk mu, keyfilik mi? Umut mu, korku mu? Sevgi mi, öfke mi? Bereketli, huzurlu sofralar mı; kilosu 30 liraya çıkan soğan mı? Herkesi kucaklayan kapsayıcı bir bakış mı, kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir dil mi? Koşa koşa dönenlerin ülkesi mi, gidemeyenlerin ülkesi mi? Bahar mı, karakış mı?

“Eliniz AK Parti’ye gitmiyor. Çünkü eliniz haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor, biliyorum”

“Ben kendimi bildim bileli bazı mahallelerde söylenen bir tabir vardır: ‘Elim altı oka gitmiyor, elim CHP’ye gitmiyor’. Bu seçim, tam da o mahallelerde ve pek çok evde ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ dendiği bir seçim. Sessiz sessiz, kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’, ‘Elim ampule gitmiyor’ diyen çok sayıda insan olduğunu gayet iyi biliyoruz. İnsanlar artık ‘Elim bu yoksulluğa, bu fakirliğe, bu açlığa, bu zulme gitmiyor’ diyor. Önceki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş arkadaşlarıma sesleniyorum. Evet, eliniz AK Parti’ye gitmiyor. Çünkü eliniz, yoksulluğa gitmiyor. Yolsuzluğa gitmiyor. Yüzde 100’ü aşan enflasyona gitmiyor. Eliniz, sınavı kazanan başarılı gençler torpilsiz işe giremezken, birilerinin haksız kazançla servetine servet katmasına gitmiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor, biliyorum.”

“Eliniz; etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiyor”

“Eliniz; sözünden dönen, etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiyor. Çünkü 2002’de iktidara taşıdığınız, ‘Bütün servetim bu yüzüktür’ diyen Erdoğan sözünden döndü. O günkü Erdoğan yok artık, değişti. Bunu hep beraber görelim. İlk gün söz verdiği adaletten, ortak akıldan, istişareden döndü. Keçiören’deki mütevazı apartman dairesinden taşınıp devasa bir külliye inşa eden bir zihniyete eliniz gitmiyor, gitmeyecek.”

“Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşim; bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız”

“Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim; biliyorum, yüksek sesle itiraz etmiyorsunuz. Yüksek sesle sokaklarda bağırmıyorsunuz ama sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. O sandık günü sakince gidip, kabinde mührü bu kez bahsettiğim referandum için kullanacaksınız. İki temel tercih var: Ya şu andaki tablonun daha da kötüleşerek devam etmesi ya da Türkiye için yeni bir nefes, yeni bir ümit, özgürlük, zenginlik ve adalet… O seçeneklerin altında ne yazdığının belki çok önemi yok. Bizim özgürlük, adalet, zenginlik tercihimizi altında yazan isimler; birinci sandıkta Sayın Kılıçdaroğlu, ikinci sandıkta da DEVA için Cumhuriyet Halk Partisi. Değişim için, kaybedeni olmayan bir zafer için oy vereceksiniz. Biz buradayız. Sizleri de seçimin şafağında aramıza bekliyoruz. Bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız. Endişeye mahal yok.”

“Biz Türkiye’yi bir tarafın kazandığı, öbür tarafın kaybettiği bir ülke olarak görmüyoruz”

“Biz Türkiye’yi, bir tarafın kazandığı, öbür tarafın kaybettiği bir ülke olarak görmüyoruz. Biz hep beraber güçlüyüz. Hep beraber Türkiye’yiz. Hangi kesim olursa olsun, mevcut kazanımlardan ve haklardan geriye 1 milim geri dönüş yok. Daha da fazlasını kazanacağız. Hak ve özgürlükler bir iktidarın varlığına bağlı olamaz. Kaldı ki bir kesimin hak ve özgürlüklerini ön planda tutarken, başka kesimlerin üzerinde baskı kuran bir iktidarın artık gitmesi gerekiyor.”

“Ülkede mafya rejimi mi inşa ettiniz de haklar gelene gidene bağlı?”

“Sabahtan akşama kadar ‘Ben gidersem, onlar sizin haklarınızı çiğner’ diyorlar. Hiçbir şey olmaz. Tam tersine, herkese daha fazla hak ve özgürlük gelecek. Çünkü biz onlar gibi Türkiye’yi ayrıştırmayacağız. ‘Erdoğan giderse hiçbir şey kaybetmezsiniz, üstelik daha fazla olur, daha güzeli olur’ diyoruz. Ülkede mafya rejimi mi inşa ettiniz de ‘Haklar gelene gidene bağlı’ diyorsunuz? Örgütlerin, çetelerin, mafyanın cirit attığı ülke haline getirdiniz. Bu devri bitireceğiz.”

- Advertisment -