Sinan Oğan’ın, seçimin ikinci tura kalmasında etkili olmasının ardından, Zafer Partisi ve ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın ikinci turda kimi destekleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Halk TV canlı yayınında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ, seçimin ikinci tura kalmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Özdağ şunları söyledi:
“Millet İttifakı aday olarak Mansur Yavaş’ı çıkarmış olsaydı şu anda ikinci turu konuşmuyor olurduk”
“Aylar önce sizinle yapmış olduğumuz bir programda Mansur Yavaş’ın ismini gündeme taşımıştım. Bu seçimin sonucunun ne kadar haklı olduğumu gösterdiğini düşünüyorum. Eğer Millet İttifakı aday olarak Mansur Yavaş’ı çıkarmış olsaydı şu anda ikinci turu konuşmuyor olurduk. Mecliste Millet İttifakı muhtemelen çoğunlukta olacaktı. Ancak ben bu açıklamayı gerçekten bir siyaset bilimci olarak yaptım, bir siyasetçi olarak yapmadım. Türkiye’nin artık Erdoğan’ı aşması gerek. Kendisini, Türkiye’yi taşıyamıyor. Hangi gerekçe ile olduğu önemli değil Mansur Yavaş, AK Parti’nin geniş seçmeninden de oy alıyor. HDP seçmeninden de oy alıyor. Böyle geniş bir mutabakat olan bir insan var elinizde. ‘Hayır’ dediler.
“Ben bunu söylerken sayın Akşener, Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyecek aday olduğunu toplumun zihnine aylarca kazıdı”
“Ben bunu söylerken sayın Akşener, Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyecek aday olduğunu toplumun zihnine aylarca kazıdı. Sonunda ‘Sen seçilemeyecek bir adaysın’ diyerek masadan kalktı. Toplumsal hafızayı aleyhine oluşturdu Kılıçdaroğlu’nun. Sonra masaya döndü, hadi Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da yanına alsın.
“Bizden özür dilenmeli”
“Sosyal medya çalışmalarına, yönlendirilmiş anketlere rağmen eğer biz ATA İttifakı olarak Sinan Bey’i aday çıkarmasaydık bu seçim birinci turda bitmişti ve Erdoğan kazanmıştı. Bizden bir özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün bu haksızlıklara, görmemezlikten gelinmelere, muhatap alınmamalara rağmen, bir maçta önümdeki koltukta Mansur Yavaş oturuyor bende arka koltukta oturuyorum. İnsan dönüp bir ‘Merhaba Ümit bey’ demez mi? Dönüp bir ‘Merhaba’ bile demediler. Böyle bir düşmanlık yaşadık. Kemal beyi iki defa devlet güvenliği ile ilgili meselelerde telefonla aradım, geri dönmediler. Haber gönderdim, bana ulaşmadı muhakkak geri dönerim dedi yine dönmediler. ‘Kemal bey yanınızdaki saray artıklarını, FETÖ’cüleri uzaklaştırın. 1924 Anayasası deyin, sığınmacıları göndereceğiz deyin. Biz sizi destekleriz’ dedik. Buna da cevap vermediler. Bütün partileri ziyaret etti, Kemal beyin Türkiye’de ziyaret etmediği bir tek parti Zafer Partisi’dir. Şimdi bir özür borçları var. Bayram ziyareti için yapmış olduğumuz başvuruyu kabul bile etmediler.
“Erdoğan ile zaten 21 senedir kavga ediyorum”
“Erdoğan ile zaten 21 senedir kavga ediyorum ben. Erdoğan’a ben neden sitem edeyim, ben Erdoğan’ı aramadım ki. ‘Seni desteklerim’ demedim ki. Ben ‘Erdoğan kazansın’ demedim ki. Ben CHP kazansın, büyükşehir belediye başkanını çıkartarak dedim. Sığınmacıları geri yollayacağınızı açıklayın, sizi destekleyelim dedim. Bu teklifleri Erdoğan’a yapmadım ki Kemal beye yaptım.
“CHP’nin ‘bizi destekleyin’ talebi hala yok”
“Hala bize yönelik CHP’den bir talep de yok. ‘Bizi destekleyin’ diye talepleri de yok. Biz daha seçim sürecinin başında ortaya ilkeler koyduk. Ahmet ile Mehmet üzerinden hareket etmeyiz. Bizim kitlemiz mevcut düzen partilerini benimsemeyen, Atatürk’ten, Türk Milliyetçiliğinden taviz vermeyen, Kandil ile domuz bağı arasına sıkışmaya karşı ve sorgulayıcı bir seçmen. Bu seçmene ‘Ahmet’i destekle’ dediğin zaman ‘Tamam’ diyecek bir seçmen değil. Biz ilkeleri ortaya koyduk. Bu temel ilkeler konusunda bir protokol hazırlanır ve karşımızda hangi ittifak varsa bu protokol çerçevesinde anlaşma sağlandıktan sonra kamuoyuna açıklayacağız. Bu protokolün uygulamaya geçirilmesi noktasında bazı görevlerin de sorumluluk üstlenmek adına biz de sürecin içerisinde yer alabiliriz, almayabiliriz çok önemli değil. Sonra desteğimizi kamuoyuna ‘Biz bu çerçevede önümüzdeki seçimde bu adayı destekleyeceğiz’ diyeceğiz. Her iki aday da diyecekler ki ‘Ben sana bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet değil’ diyecekler. O zaman biz de ‘Bizim taleplerimiz bunlardı. Hem Kılıçdaroğlu hem Erdoğan talepleri karşılayamayacağını söyledi. Nokta koyuyoruz. İki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun politikaları arasında fark yok. ‘Gönüllü yollayacağız’ diyorlar. Biz, bütün sığınmacıların gönüllü olmadan ve yasaya uygun olarak diyoruz.”