Danimarka, Grönland’da zorla doğum kontrolü mağdurlarına tazminat ödeyecek

Bilgileri ya da rızaları olmadan doğum kontrolü uygulanan Grönlandlı kadınlar, Nisan 2026’dan itibaren kişi başı yaklaşık 40 bin euro tazminat için başvurabilecek.

Danimarka, 1960–1991 yılları arasında Grönland’da binlerce kadın ve kız çocuğuna bilgileri ve rızaları olmadan doğum kontrolü uygulanması nedeniyle mağdurlara tazminat yolu açıyor. Danimarka Parlamentosu’nda varılan uzlaşmaya göre, mağdurlar Nisan 2026’dan itibaren tazminat başvurusu yapabilecek.

Uygulama kapsamında, bazıları 12–13 yaşındaki çocuklar olmak üzere çok sayıda Grönlandlı kadına spiral (IUD) takıldığı veya hormonal doğum kontrolü uygulandığı ortaya çıkmıştı. Amaç, Grönland’daki doğum oranlarını düşürmekti. Uygulamanın hem fiziksel hem de psikolojik etkileri yıllar sonra belgelenmişti.

Yeni düzenlemeye göre, hak sahibi olduğu kabul edilen mağdurlara kişi başı yaklaşık 300 bin Danimarka kronu, yani 40 bin euroya yakın tazminat ödenecek. Süreç, bireysel başvurular üzerinden işleyecek.

Danimarka hükümeti daha önce uygulamayı “kabul edilemez” olarak nitelendirmiş, devletin sorumluluğunu kabul etmişti. Tazminat kararı, Grönland ile Danimarka arasındaki sömürge geçmişi ve devlet politikalarının yol açtığı ihlaller açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Grönland, 18. yüzyıldan itibaren Danimarka’nın sömürgesi oldu; 1953’te resmen Danimarka’nın parçası ilan edilse de ada üzerindeki siyasi, idari ve demografik kontrol Kopenhag’ın elinde kaldı. Soğuk Savaş yıllarında Danimarka devleti, Grönlandlı yerli Inuit nüfusunu “geri kalmış” ve “modernleştirilmesi gereken” bir toplum olarak tanımlayan asimilasyoncu politikalar izledi.

1960’lardan itibaren bu yaklaşım, nüfus mühendisliğine dönüştü. Danimarka sağlık ve sosyal hizmetleri aracılığıyla, binlerce Grönlandlı kadın ve kız çocuğuna bilgileri ve rızaları olmadan spiral (IUD) takıldı veya hormonal doğum kontrolü uygulandı. Amaç, Grönland’daki doğum oranlarını düşürmek, yerli nüfus artışını kontrol altına almak ve Danimarka merkezli “modern toplum” modelini dayatmaktı.

Uygulamalar çoğu zaman okullarda, yatılı yurtlarda veya rutin sağlık kontrolleri sırasında, ailelere bilgi verilmeden gerçekleştirildi. Bazı mağdurlar bu işlemlere çocuk yaşta maruz kaldı. Yıllar boyunca bu politikalar inkâr edildi ya da “sağlık hizmeti” olarak sunuldu.

Son yıllarda ortaya çıkan tanıklıklar ve resmi belgeler, söz konusu uygulamaların sistematik, planlı ve devlet politikası niteliğinde olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle zorla doğum kontrolü, bugün Grönlandlı mağdurlar ve insan hakları örgütleri tarafından sömürgeci şiddetin ve beden üzerindeki devlet kontrolünün bir biçimi olarak tanımlanıyor.

Önceki İçerikSabah gazetesi, Ersoy soruşturmasındaki kadın spikerin ifadesini yayınladı: Adı geçen Dezenformasyonla Mücadele Merkezi yöneticisi istifa etti
Sonraki İçerikİnsan sıcağı: Bir film okursun dünya değişir