Çin’de gaz zehirlenmesi yaşayan ve “sıfır vaka” politikasının uygulanış biçimi nedeniyle hastaneye yetiştirilemediği için üç yaşındaki bir çocuğun hayatını kaybetmesinin ardından bu kez de halk yangında hayatını kaybedenlerin öfkesini yaşıyor.
Çin’de Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi kentinde Covid-19 nedeniyle karantinaya alınan apartmanda çıkan yangında 10 kişi yaşamını yitirdi. Sosyal medyada, binanın Covid-19 salgını nedeniyle karantina altında olmasından ötürü apartman sakinlerinin içeride mahsur kaldığı bilgisi paylaşılırken, uygulanan tedbirler nedeniyle itfaiyenin de bölgeye geç ulaşmasına tepki gösterildi.
Olayların ardından “sıfır vaka”uygulamasına karşı yoğun protestolar başladı.
Cuma gecesi Çin sosyal medyasında dolaşan videolarda, kalabalıkların bir caddede “Karantinaya son!” diye bağırarak yürüdüğü görüntüler gündeme geldi. İngiliz haber ajansı Reuters görüntülerin Sincan’ın başkenti Urumçi’den yayıldığını doğruladığını yazdı.
Videolarda insanların Çin milli marşını “Köle olmayı reddedenler ayağa kalkın!”sözleriyle söylediği, diğerlerinin ise karantinadan kurtulmak istediklerini haykırdıkları görülüyor.
Çin, Sincan bölgesinde ülkenin en uzun süreli sokağa çıkma yasaklarından birini uyguluyor. Urumçi’nin 4 milyon sakininin 100 gün boyunca evlerinden çıkmaları yasaklandı. Şehirde son iki günde yaklaşık 100 yeni vaka bildirildi.
‘Sıfır vaka’ politikası
Çin, Covid-19’a karşı, vakaları ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen “sıfır vaka” stratejisini uyguluyor. Strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.