Stelyo Berberakis, T24’de yazdı:
Yunanistan’da son günlerde yapılan bir nabız yoklaması, iktidardaki muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi’nin (YDP) hâlâ birinciliğini koruduğunu gösterdi.
Ancak nabız yoklaması bir şeyi daha gösterdi. Yunan halkının endişelerini ayrı ayrı sıralayan ankentte halkın yüzde 88’inin fiyat artışlarından, yüzde 87’sinin enerji ve akaryakıt fiyatlarından ve yüzde 71’nin de Türk – Yunan ilişkilerinin gidişatından endişe duyduğunu ortaya çıkardı.
Aynı nabız yoklamasında “göçmenler sorunu” yüzde 58 ve “telekulak skandalı” yüzde 47 ile diğer sorunların altında bulunuyor.
Yunanistan’da da 2023’ün Haziran ayında yapılacağı açıklanan genel seçimlerin öncesinde Pulse anket şirketinin Yunan özel TV kanalı Skai hesabına 10 – 19 Kasım tarihlerinde ve ülke çapında bin 205 kişi arasında yaptığı bu anketin sonuçlarına göre; Başbakan Kiryakos Mitsotakis yüzde 39 ile, ana muhalefet radikal sol partisi SYRİZA lideri Aleksis Tsipras‘ın (yüzde 28) önünde. Parti liderlerinden “hiçbirini tercih etmeyen”lerin oranı ise yüzde 29.
Seçimler yarın yapılsa partilerin oranları ise şöyle belirleniyor:
Yeni Demokrasi Partisi yüzde 33; SYRİZA yüzde 26; sosyalist PASOK yüzde 11.5; Yunan Komünist Partisi KKE yüzde 5.5; milliyetçi “Helen Çözümü” ELYS partisi yüzde 4 ve eski Ekonomi Bakanı Yanis Varoufakis‘in sol eğilimli MERA25 partisi, yüzde 3 barajını aşan partilerin arasındaki yerini koruyor.
Bu anket sonuçları da daha önce yapılan anket sonuçlarından pek farklı değil. Yani halkın tercihi hâlâ iktidar partisinden yana ve en çok rahatsız olduğu konuların başında pahalılık ve yüzde 12’lere ulaşan enflansyon ile tabii ki Türk – Yunan ilişkilerinde gözlenen uzatmalı gerginlik.
Yunanistan’daki seçimlerin daha erken bir tarihe alınmasının “söz konusu olmadığında” ısrar eden Başbakan Mitsotakis’in ve partisinin önde olduğunu gösteren anket sonuçlarına rağmen bu seçimlerde tek başına iktidara gelecek kadar yeterli oy alamayacağı ve seçimlerin tekrarlanacağına inanılıyor. Bu nedenle gerek muhafazakâr YDP; gerekse SYRİZA, üçüncü parti konumundaki sosyalist PASOK ile ilişkilerini “sıcak ve dostane” tutmaya çalışıyor.
Bu arada ülkeyi sarsan telekulak skandalı ile son günlerde patlak veren öksüzler yurdu “Dünya Gemisi” içinde çocuklara uygulandığı iddia edilen her türlü şiddet ve mali yolsuzluklarla ilgili haber ve yorumlar Yunan yayın organlarının gündeminden düşmüyor.
Yunan yayın organları demişken; Türkiye’deki resmi ağızlardan hemen her gün yapılan açıklamalara geniş yer ayrılmasına rağmen, aynı yayın organlarındaki sunucuların anket sonuçlarını yorumlarken “halkın Türk – Yunan ilişkilerinin gidişatından niçin bu denli endişe duyduğunu” merak etmesi dikkat çekiyor.
Bu çerçevede yapılan ve benim de şahit olduğum sokak röportajlarında Türkiye ile iyi geçinmek isteyenlerin çoğunlukta olduğu ancak Türk resmilerin Yunanistan’dan söz ederken kullandıkları aşağılayıcı üsluptan son derece rahatsız oldukları gözleniyor.
Türk – Yunan ilişkilerine bakıldığında önemli ve olumlu bir değişiklik olduğu söylenemez. Yunan basını günlük haberlerinde “Türk savaş uçaklarının Yunan hava sahasını sürekli ihlal ettiği” ve Yunanistan’a yönelik yöneltilen suçlamaları ön plana çıkarmaya devam ediyor.
Aynı zamanda Yunan Başbakanı Mitsotakis’in “Türkiye ile diyalog kapılarını açık tuttuğu”; “Türkiye ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi için masaya oturmaya hazır olduğu” ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Benim için Mitsotakis diye biri yok artık” demesine rağmen “Günlerden bir gün elbette görüşeceğiz” şeklindeki sözlerine ağırlık veriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayrıca zaman zaman “bir gece ansızın gelebirim” şarkısından esinlenerek söylediği “uyarı” niteliğindeki bu sözüne karşı Yunan Başbakanı “Elbet bir gün buluşacağız” şarkısından esinlenircesine görüşmekte ısrar etmesi dikkat çekiyor.
Bazı Yunan yorumcular Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile el sıkışmasından hemen sonra Suriye Devlet Başkanı Esad ile de görüşebileceğinin işaretini verirken “siyasette dargınlıklar, küskünlükler olmaz” ifadesini kullandığına göre, “mantık kuralları uyarınca Yunan Başbakanı ile de görüşebileceği” sonucuna varıyorlar.
Her şeye rağmen her iki ülkede de yapılan yorumlarda hem Türkiye’de hem Yunanistan’da yaklaşan seçimler furyasında aralarındaki ilişkileri daha da gerginleştirecek ya da bu sözlü gerginliğin sahaya dökülebileceğine ihtimal verilmemesine rağmen -küçük de olsa- bu “kötü ihtimal” halkları rahatsız etmeye devam ediyor.
Kaynak: https://t24.com.tr/yazarlar/stelyo-berberakis/komsunun-durumu-ne,37620