Programın tamamını Serbest TV’de izlemek için:
Cuma günü Serbest TV’de yayınlanan ‘İki Diplomat Bir Gazeteci’ programında değerli emekli büyükelçi Selim Kuneralp, “Bütün dünyada -bilhassa Batı ülkelerinde- Ukrayna konusunda protestolar olurken Türkiye’de yok” dedi. Bunun üzerine uzunca düşündüm. Ve vardığım sonuç, Türkiye’de bir protesto geleneği olmadığı. Özellikle Türkiye dışı dünya olaylarıyla ilgili bir ilgisizliğimiz var. O yüzden protesto olmuyor.
Türkiye’de tek ciddi protesto Gezi Parkı olaylarında oldu 2013’te. Onun dışında bizim protestolarımız iç politika ile ilgili milliyetçi, dinci amaçlara yönelik oluyor. Yani, Hz. Muhammed’e birisi yakışıksız bir laf ederse ayağa kalkıyoruz ya da ‘PKK kahrolsun’ diye mitingler düzenliyoruz. Onun dışında, bizim dışımızdaki dünyada olanlara yönelik bir protesto yapılmıyor. Aslında aşı karşıtları var Türkiye’de ama onlar da çok bir protesto yapmıyor. Batı’da yer gök inliyor bu konuda.
Protesto, demokrasi kültürünün bir parçasıdır. Bizde demokrasi yerleşmediği için, içselleştiremediğimiz için demokrasiyi böyle bir geleneğimiz maalesef yok. Bu yüzden Ukrayna’daki olaylar konusunda Türkiye’de Avrupa’ya kıyasla bir protesto düzenlenmiyor. Bu benim sevgili Selim Kuneralp’in ortaya attığı sözler ile ilgili düşüncelerim.
İkinci konu Ukrayna olayları. Fox TV’de değerli stratejist emekli Tuğgeneral Eslen çok önemli bir değerlendirme yaptı ve Rus ordusunun hakikaten çok yeteneksiz çıktığını anlattı. Bunun sebeplerinin başında Rus askerlerinin iki bin kilometrelik sınırın her tarafından girmeye çalışmalarını gösterdi. Belirli bir-iki yerden saldırmak yerine genel bir saldırıda bulunulduğunu, bunun hata olduğunu söyledi. Hakikaten, birkaç yayın öncesinde söylediğim gibi Rus ordusunun geleneğinde büyük kuvvetlerle saldırı vardır ve o giden birliklere destek birlikleri konusunda da yeterli değiller şu anda. Ortaya çıkan manzara, Rusya büyük bir kumar oynadı. Şu anki görünüm bu kumarın kaybedildiği yönünde.
Üçüncü söyleyeceğim şey, hoş bir konu değil. Biliyorsunuz Avrupa Rus oligarklara yönelik birtakım yaptırımlar uyguluyor. Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu, “Oligarklar rahatça Türkiye’ye gelebilir, yatlarını getirebilirler, servetlerini getirebilirler” dedi. Bu son derece basit, Merkantilist bir tutum ve doğrusu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakıştığı da söylenemez.