Ana SayfaHaberlerDünyaMerkel'in hüsranla karışık zaferi

Merkel’in hüsranla karışık zaferi

 

Almanya'da Başbakan Angela Merkel parlamento seçimlerinden hüsranla karışık bir zafer yaşadı. Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik ile Hristiyan Sosyal Birlik oyların yüzde 32,9'unu aldı. Merkel'in partisi bir önceki seçime göre yüzde 8.6'lık oy kaybı yaşadı.

 

Seçimin bir diğer kaybedeni de Sosyal demokratlar oldu. Sosyal Demokrat Parti SPD yüzde 5.2'lik kayıpla seçmenlerin yüzde 20.5'nin oylarını aldı.

 

Almanyadaki seçimin en büyük kazananı ise aşırı sağcı AfD oldu. Seçim sarhoşu AfD lideri Alexander Gauland, "Merkel'i kovalamaya devam edeceğiz" dedi.

 

İslam ve göçmen karşıtı aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi AfD ilk kez parlamentoya girdiği seçimde oyların yüzde 12.6'sını aldı. Aşırı sağcı AfD bir önceki seçime göre oy oranını yüzde 7.9 arttırdı.

 

Seçimin bir diğer kazananı da Cem Özdemir'in partisi Yeşiller oldu. Yeşiller Partisi'nin oylarında da kısmı bir yükseliş oldu. Anketlerde Yeşiller'in yüzde 6 oy alacağı var sayılıyordu. Yeşiller oy oranını yüzde 0.5'lik artışla 8.9'a yükseltti.

 

Sol Parti de seçimden kısmı olarak başarıyla çıktı. Almanya seçimlerindeki protesto oylarınını Sol Parti'ye akacağ tahmin ediliyordu. Ancak öyle olmadı. Protesto oyları aşırı sağcı AfD'ye gitti. Sol Parti ise oy oranını yüzde 0.6 artırarak yüzde 9.2'ye çıkardı.

 

SPD lideri Martin Schulz seçimin en büyük kaybedeni olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel'i işaret etti.

İki dönemdir devam eden "büyük koalisyon"un Sosyal Demokratlar'ın oy kaybı yaşamasının en büyük nedeni olduğunu iddia eden Schulz artık hükümette yer almayacaklarını duyurdu. Bu durumda iktidarı bırakmak istemeyen Başbakan Angela Merkel'in önünde sadece bir seçenek kalıyor.

 

"Kardeş partiler" Hristiyan Demokrat Birlik ile Bayern eyaletinde büyük oy kaybı yaşayan Hristiyan Sosyal Birlik, bir dönem sonra yeniden meclise giren Hür Demokratlar FDP ile Cem Özdemir'in eş başkanlığını yaptığı Yeşiller'le koalisyon kuracak.

 

CDU'nun siyah, FDP'nin sarı ve Yeşiller'in yeşil renklerinden dolayı Alman kamuoyunda "Jamaika" koalisyonu olarak nitelendirilen olası hükümetin nasıl kurulacağı tartışılmaya başlandı.

 

Almanya'nın muhafazakar gazetezi Frankfurter Allgemeine Zeitung, "Jamaika" koalisyonuna 2 yıllık ömür biçti. Almanya'daki seçim uzmanları, Hristiyan Birlik partileri ile Yeşiller ve Hür Demokratlar'ın özellikle enerji, ekonomi ve sosyal devlet konularında anlaşmalarının zor olacağını bu nedenle yeni bir seçimin bile göndemle olduğunu savunuyor.

 

Hür Demokratlar FDP'nin lideri Christian Lindner üç partinin koalisyon kurabileceğini ve yeniden seçimlere gitmenin ülke için yararlı olmayacağını söyledi.

 

SEÇİMLER SONRASI HANGİ PARTİ NASIL TEPKİ VERDİ

 

Hristiyan Demokrat Avrupa Birliği Komiseri Günther Oettinger, Alman basınına yaptığı açıklamada, seçimlerde CDU/CSU’nun ağır bir darbe aldığını belirterek, "SPD ile kıyasladığımızda seçimleri kazandık, ancak toplamda seçmen bize bir ders verdi" dedi.

 

Buna rağmen CDU/CSU’nun hükümet kuracağını ifade eden Oettinger, “AfD’nin aldığı yüzde 13'lük oydan korkmamalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

 

CDU Milletvekili Michael Grosse-Brömer de, 2013’te aldıkları oy oranını bu seçimlerde yeniden alamayacaklarını bildiklerini ifade ederek, "Ancak daha iyi bir sonucu umut ediyorduk" dedi.

 

Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Joachim Herrmann da, seçim sonuçlarının kendilerinde şaşkınlık yarattığını belirterek, ancak CDU/CSU olmadan hükümet kurulmayacağına işaret etti.

YENİ HÜKÜMET NE ZAMAN KURULUR

 

Başbakan Angela Merkel, katıldığı bir televizyon programında, yeni hükümetin Aralık ortalarına kadar kurulabileceğini söyledi.

 

Matematiksel olarak hükümeti kurmak için CDU/CSU-FDP-Yeşiller veya CDU/CSU-SPD ile iki ihtimal bulunduğuna işaret eden Merkel, SPD Genel Başkanı Martin Schulz’un koalisyon kurmak için görüşmeye hazır olmadığını ilettiğini vurguladı.

 

Almanya Başbakanı Angela Merkel, azınlık hükümeti kurulmasına ise karşı çıktı.

 

SPD’li Çalışma Bakanı Andrea Nahles, partisinin aldığı seçim mağlubiyetinin ardından yeni bir başlangıç yapmaları gerektiğini belirterek, “Bu büyük bir yenilgi. Bunu kabul etmemiz lazım. İçerik ve yapısal olarak yeni bir başlangıca ihtiyacımız var" dedi. Nahles, CDU/CSU ile yeniden bir koalisyon hükümeti kurmayı düşünmek için bir sebebin bulunmadığını ifade etti.

 

SPD Genel Başkanı Martin Schulz da, aşırı sağcı popülist AfD partisinin seçimden güçlü bir şekilde çıkmasından Merkel’i sorumlu tutarak, "Bayan Merkel rezil bir seçim kampanyası yaptı" ifadelerini kullandı.

İlk kez Federal Meclis’e giren AfD’nin Eş başkanı Jörg Meuthen, mecliste yapıcı ve sert bir muhalefet yapacaklarını söyledi.

 

Partinin diğer Eşbaşkanı Frauke Petry de, bu sonuçla 2021’de yapılacak seçimlerde hükümet değişikliğini hazırlayacaklarını belirterek, partisinin meclise girmesinden dolayı büyük mutluluk yaşadığını ifade etti.

 

Yeşiller Partisi'nin seçimlerdeki liste başı adayı Katrin Göring-Eckardt da, seçimlerde elde ettikleri başarıdan sonra özgüvenle koalisyon görüşmelerine gireceklerini belirterek, “Kolay bir partner olmayacağız” ifadesini kullandı.

 

Olası CDU/CSU-FDP-Yeşiller koalisyonu için zor görüşmelerin yaşanacağını belirten Göring-Eckardt, koalisyon için iklimin korunması gibi şartları öne sürdü.

 

FDP Genel Başkanı Christian Lindner de, partisinin yeniden meclise girmesini büyük bir başarı olarak niteleyerek, “Bundan sonra mecliste yeniden liberallerin meclis grubu var, çünkü insanlar geri dönüşe olanak sağladılar" dedi.

 

EYALET DÜZEYİNDE "JAMAİKA" VAR

 

Almanya'da Jamaika koalisyonu ilk olarak Schleswig Holstein eyaletinde kuruldu. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan eyalet seçimini Sosyal Demokrat Parti SPD kaybetti. Seçimde birinci parti olan CDU, Yeşiller ve Hür Demokratlar'la "Jamaika" koalisyonunu kurdu. Schleswig Holstein'daki "Jamaika" koalisyonu sonrası Almanya'nın en yüksek trajlı gazetesi Bild Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yeşiller Partisi eş başkanı Cem Özdemir ile FDP lideri Christian Lindner'in temsili fotoğrafını kullanarak "Almanya'yı Jamaika mı yönetecek?" sorusunu yöneltmişti.

 

- Advertisment -