Çözüm Süreci’nde top MİT’ten Meclis’e geçti

PKK militanları bazıları kilometrelerce uzunlukta olan bir kısmı hastane bazıları sosyal tesise dönüştürülmüş ve on yıllardır her türlü askeri operasyona rağmen ellerinde tuttukları mağaralardan ve üs bölgelerinden Irak’ın Türkiye sınırının daha iç kısımlarına doğru çekildiler. Bu adımla MİT, PKK’nın silah bıraktığını hem devlete hem de Meclis’e teyit etti.Bu teyit kritik, çünkü devlet ve Meclis adım atmak için bu teyitin gelmesini bekliyordu. Ve top artık siyasetin ayağında. MİT ayağa pası attı, kaleyi görüp topu ağlara bırakma sırası siyasette…”

İmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı?

CHP’nin İmralı kararı üzerine “çok şaşırdım, üzüldüm, CHP nasıl böyle bişey yaptı, hayret yani!” anlamında yazıp çizen demokratlara şaşırıyorum. Nasıl bir krediymiş ki bu onlarca yıldır bitmiyor ve her hatası “sen olsan yapmazdın biliyorum” edasıyla karşılanıyor. Gel “heval sana bi sarılayım”ın devri geçti. “Tekne kalkıyor, geliyor musun geliyor musun?” diye soruyorlar insana.

Bir geceliğine fanatik oldum

Bu kez yenmek umudu içindeyiz. Fenerbahçe bu maçı kazanır, kazanmalı. Maç başlıyor. Takım her zamankinden farklı bir taktikle oynuyor. Topu Fener kalesiyle orta saha arasına getiriyorlar. Oradan Galatasaray kalesine şişiriyorlar. Rakip takımın savunması daha uzun boylu. Rahatça o topları kesiyor. Halbuki Fener’in oyuncularının top hakimiyeti daha yüksek, yerden ilerleme olanakları daha fazla. Fener taraftarı tedirgin. Oynanan oyundan memnun değil. Seyirci, öfkesini GS tribünlerine yöneltiyor. Örneğin maç dışında bir yerde görseniz “salon beyefendisi” diye adlandırabileceğiniz bir Fener taraftarı ayağa kalkıyor ve saydırmaya başlıyor. Ben bu üslup karşısında şaşkın şaşkın bakıyorum.

KKTC’de başbakanlığa operasyon: Başbakanlık Müsteşarı ve bir yetkili daha gözaltında

KKTC Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu, Ercan’dan çıkış yapmak isterken Mali Polis tarafından gözaltına alındı. Polis, gözaltının ardından Başbakanlık’taki odasında arama yaptı; bir Başbakanlık yetkilisi daha gözaltında.

Erdoğan, “Stockholm sendromu” tartışmasına girdi: “Tunceli’den Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü milletim çok iyi bilir”

Erdoğan da CHP ile DEM Parti arasındaki “Stockholm sendromu” tartışmasına girdi: "Terörle mücadele adı altında Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın. Bir cellat görmek istiyorsa aynaya, kendi tarihine, CHP’nin geçmişine baksın.”

Öcalan: “Türkiye’nin ilk yüzyılına damga vuran gizli-açık bir örgütlenme biçimi olan darbe geleneğini aşmaya dönük bir irade güçleniyor”

DEM İmralı Heyeti, Öcalan’ın yeni açıklamalarını duyurdu: “Türkiye’nin ilk yüzyılına damgasını vuran bir kültür, bir siyaset tarzı, gizli-açık bir örgütlenme biçimi olan darbe geleneğini aşmaya dönük siyasi ve toplumsal bir irade güçleniyor. İçinde bulunduğumuz geçiş sürecinde özgün ve bütüncül hukuka dayalı bir barış yasasının gerçekleşmesi ile siyasi şiddet ve demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkacaktır. Türkiye’de yönetim ve iktidar şansını doğru kullanmak isteyen her siyasal ve toplumsal kesimin siyasal sorunlara tutarlı yaklaşması ve demokratik çözüme ortak olması gerekir.”

Bahçeli: “Suça karışmamış, silahlı bir eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesiyle kucaklaşmalıdır”

Bahçeli: “Suça karışmamış, silahlı bir eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesiyle kucaklaşmalıdır. Bizim kaybına göz yumacağımız, heba edeceğimiz tek bir insanımız yoktur. PKK’nın kurucu önderliği elini taşın altına koymuştur. SDG/YPG Şam yönetimiyle imzalanan 10 Mart tarihli mutabakata mutlaka riayet etmelidir. Bu doğumun sancıları olabilir. Kanlı yılların arasından; Türkiye’nin huzur ve umut dolu günlerinin parıltısını bulup milletimizle buluşturacağız. Bunu mutlaka başaracağız”.

GÜNÜN ON MANŞETİ

ÇEVİRİLER

SANAL HAFIZA SERGİSİ

SON YAZILAR