Suriye’de Şam ve SDG arasındaki sorunlar, Türkiye’de tvlerde hemen ellerine çubukları alıp, Suriye’ye askeri operasyon yayınlarına başlayan TV kanallarındaki gibi bir kopuşa işaret etmiyor. Diyalog sürüyor ve bütün dengeler de hala diyalogdan yana . Çünkü Suriye’de Şam-SDG uzlaşısının ne Şam ne SDG ne de Türkiye için bir alternatifi hala yok.”
Mevcut şartlar altında bugün SDG’ye Şam’a uymasını söyleyenler, eğer kendileri SDG’nin yerinde olsalardı bütün ipleri Şam’ın eline verirler miydi? Gerekli güvenceler oluşturulmadan, hukuki ve idari kurumsallaşmalar tanzim edilmeden, boyunlarını Şara’nın önüne uzatırlar mıydı?SDG’yi bir an önce orduya katılmaya zorlamak alanın şartlarına uymaz. Zira meydanda SDG’nin dahil olabileceği hakiki manada bir ordu yoktur.
Mücahit Bilici “Nasıl bir ülkede yaşamak istersiniz” sorusuna iç açıcı, ferahlatıcı, adil bir cevap vermiyor. Öfkesinin kime yönelik olduğunu ve kaynağını anlıyorum. Fakat bu dil, ne yazık ki, öfke duyduğu kitlenin dilinden pek de farklı değil.
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bugün önce Cumartesi Anneleri ve çocukları PKK’da olan Barış Anneleri’ni dinliyor. Sonra İHD, MAZLUMDER, Tahir Elçi Vakfı ve İHH temsilcileri konuşacak. Cumartesi Anneleri’nden İkbal Eren: “Bizi dinleyecek olan insanlar, bizim derdimizi zaten biliyorlar.” Barış Anneleri’nden Havva Kıran: “Artık cenazeler gelmesin. Türk annelerinin de Kürt annelerinin de gözyaşları dursun istiyoruz.”
Silivri Cezaevi’nden Halk TV’ye konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu: "Tutuklanmam, ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlayan sürece yönelik gerçekleştirilmiş en büyük sabotajdır. MHP lideri bu sürece karşı gerçekleştirilmiş en büyük sabotajı gördüğünü ve bunu yapanları anladığını biliyorum”
Suriye’de Şam ve SDG arasındaki sorunlar, Türkiye’de tvlerde hemen ellerine çubukları alıp, Suriye’ye askeri operasyon yayınlarına başlayan TV kanallarındaki gibi bir kopuşa işaret etmiyor. Diyalog sürüyor ve bütün dengeler de hala diyalogdan yana . Çünkü Suriye’de Şam-SDG uzlaşısının ne Şam ne SDG ne de Türkiye için bir alternatifi hala yok.”
Mevcut şartlar altında bugün SDG’ye Şam’a uymasını söyleyenler, eğer kendileri SDG’nin yerinde olsalardı bütün ipleri Şam’ın eline verirler miydi? Gerekli güvenceler oluşturulmadan, hukuki ve idari kurumsallaşmalar tanzim edilmeden, boyunlarını Şara’nın önüne uzatırlar mıydı?SDG’yi bir an önce orduya katılmaya zorlamak alanın şartlarına uymaz. Zira meydanda SDG’nin dahil olabileceği hakiki manada bir ordu yoktur.