Şiilikte cevaz verilen bir taktik olan ‘takiye’den yıllarca Türkiye’de İslamcıların kendilerini saklayıp laik, demokrat gibi görünmesi olarak bahsedildi. Son medya skandalıyla öğrendik ki aslında seküler hayatlar yaşayanlar da dindar, muhafazakar, yerli ve milli görünerek takiye yapabiliyormuş. Elit pozisyonlara tanıdık nepotizmiyle adam seçerseniz, o pozisyonları korumanın tek kriteri de mutlak sadakat ve parti çizgisini savunmak olursa sonucun ne olmasını bekliyordunuz ki? Bu dar kadroculuğun doğal sonucu sığlaşma, kalitesizleşme, ahlaki yozluk olacaktı tabii.
Dindar bir okulda okumak, muhafazakâr bir ailede doğmak, "o mahalle"de büyümek Kierkegaard’ın perspektifte dindarlık değil, sadece sosyolojik bir coğrafi kaderdir. Siz aslında sosyolojik bir grubun üyesisiniz. Bir kişi muhafazakâr bir çevrede yetişmiş ve tamamen o normları gösteriyor gibi gözükebilir. Ama bu kişi hala içsel olarak Estetik Evrede olabilir. Dışarıdan görünen o "dindar" kabuk kırıldığında ortaya çıkan yaşam tarzı (eğlence, cinsellik, mal hırsı gibi), kişinin aslında başından beri manevi olarak estetik evrede olduğunu gösterir. Yani bir "savrulma" değil, bir "ifşa" söz konusudur.
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin ilk kadın öğretim üyesi olarak akademik hayata adımını atmıştı. Senatörlük yapmış, kadın haklarını kararlılıkla savunmayı hayatının bir parçası hâline getirmişti. Nermin Abadan, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken hocamdı. 68 olaylarının heyecanıyla, Nermin Hoca’nın Siyasal’ın tek kadın akademisyeni olduğunu fark etmedik. “Mülkiye” diye birçok değişime öncülük etmiş okulumuzun ilk kadın akademisyeni, 1960’larda hâlâ yalnızca Nermin Hoca’ydı.
Daha önce tribünlerde "Beyaz Toros" ve "Yeşil" pankartları açan Bursaspor taraftarları Somaspor maçında bu kez de Kürt siyasetinin simge isimlerinden Leyla Zana’ya toplu küfür etti. Pervin Buldan: “Küfürle, hakaretle ne futbol savunulur ne de değerler. İnsan onuru her şeyden önce gelir.” İYİ Partili Selçuk Türkpoğlu: “Amed tribünlerinden yükselen bölücü sloganları kınamadan da; bir daha o zehirli dilini sakın ola ki Bursaspor’a değdirme!” AK Partili Galip Ensarioğlu: “Bu tür ifadeler ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinden rahatsız olan karanlık odakların istismar edebileceği zeminler oluşturmaktadır. Bu nedenle, sporun birleştirici ruhuna aykırı olan ayrıştırıcı hareket ve söylemlerden herkesin özenle kaçınması gerekmektedir.”
Bloomberg’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkmenistan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede S-400’lerin iadesini gündeme getirdi. Serbestiyet Editör Masası’nda bir hafta önce Yıldıray Oğur, Türkiye’nin F-35 almak için, S-400’leri Rusya’ya iade edebileceğini duyurmuştu.
Uyuşturucu testi pozitif çıkan Habertürk spikeri Ela Rümeysa Cebeci “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma” suçlamasıyla tutuklandı. “Ünlülerin torbacısı” olduğu iddia edilen sosyal medya fenomeni Sercan Yaşar da yeniden ifade verdi.
Numan Kurtulmuş, Komisyon'daki partilerin grup başkanvekilleriyle Komisyon ortak raporu hakkında biraraya geldi. Feti Yıldız: "Rapor teslim etmeyen partiler de teslim edince değerlendirme yaparız. Sonra gruba olan partilerle bu raporları ortaklaştıracak bir heyet kurarız. 5-6 gün çalışır nihai rapor çıkarırız.” Murat Emir: “Raporumuz hazır ne zaman sunulacağını değerlendireceğiz.”