Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, dedesi Binbaşı Mikail’in Şeyh Said’i asılmak üzere Diyarbakır’a götüren kişi olduğunu öne sürmüştü.
Özdağ’ın Şeyh Said aleyhindeki küfürlü sözleri kimi sosyal medya kullanıcısından sert tepki alırken ulusalcı ve milliyetçi bazı sosyal medya kullanıcıları Özdağ’a destek mesajları attı.
Diyarbakır Barosu, Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Özdağ, 1,5 ay önce yine dedesinin Şeyh Said’i birliği ile Diyarbakır’a götürdüğünden bahsettiği bir paylaşım yapmış fakat burada dedesinden binbaşı değil yüzbaşı olarak söz etmişti.
Özdağ, bu iddiasını konuk olduğu Youtuber Serkan Karadağ’ın geçen yılki yayınında da dile getirmişti.
Özdağ bu yayında “Şeyh Said’i yakalandığı Abdurrahman Paşa Köprüsü’nden alıp Diyarbakır’a mahkemeye yargılanmak üzere getiren askeri birliğin komutanıdır rahmetli dedem” demişti.
Şeyh Said’i Diyarbakır’a götüren komutan kim?
Peki, Özdağ’ın iddia ettiği gibi Şeyh Said’i kolluk kuvvetlerinin eline geçtikten sonra teslim alarak yargılanması için Diyarbakır’a götüren birliğin komutanı gerçekten de Özdağ’ın dedesi miydi?
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Kurucu Müdürü Prof. Dr. Ergün Aybars “İstiklal Mahkemeleri” adlı kitabında, Şeyh Said’i Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Diyarbakır’a götüren birliğin komutanının Yarbay Ali Rıza (Artunkal) Bey olduğu bilgisini veriyor.
“16 Nisan’da yakalanan Şeyh Said yargılanmak üzere 6 Mayıs’ta 38 kişi ile birlikte Diyarbakır’a getirildi. Tutukluları Yarbay Ali Rıza Bey (General Ali Rıza Artunkal) komutasında bir birlik getirdi.”
(Ergun Aybars, İstiklal Mahkemeleri, cilt I-II, İleri Kitabevi, İzmir, 1995, s. 303).
O tarihte yarbay rütbesinde bulunan Ali Rıza Artunkal 1941’de korgeneral olarak emekliye ayrıldıktan sonra 1941-1946 arasında Millî Savunma Bakanlığı yapmıştı.
Şeyh Said’i Abdurrahman Paşa Köprüsü’nde teslim alan komutan kim?
Araştırmacı-yazar Mahmut Akyürekli’nin “Binbaşı Kasım’ın hatıraları” kitabında, Şeyh Said’in bacanağı olan ve Abdurrahman Paşa köprüsünde kendisini enterne ederek kolluk kuvvetlerine teslim eden Binbaşı Kasım’ın hatıratına dayanarak Şeyh Said’i teslim alan müfreze komutanının Yüzbaşı Abdullah Bey olduğu bilgisi yer alıyor.
Binbaşı Kasım, hatıratında kardeşi Reşid ile birlikte Şeyh Said’in silahını alarak dönemin 12. Tümen Komutanı Osman Nuri (Koptagel) Paşa’ya bir müfreze gönderilmesini talep ettiğini belirttikten sonra şöyle devam ediyor:
“Fırka kumandanı istediğim müfrezeyi Harekât Şubesi Müdürü Yüzbaşı Abdullah Bey kumandasında göndermiş, köprüye gelmişler, oradan da Çarbühür’e geldiler. Paşanın bana hitaben sitayişkâr yazdığı uzun mektubu verdi ve telefonla da Paşa ile görüşdükten sonra Varto’ya götürüldük.”
Şeyh Said’in Varto’dan Çapakçur’a, oradan da Diyarbakır’a nakli
Şeyh Said’in teslim alınması sonrasında yaşananlar, Şerif Fırat’ın Milli Eğitim Yayınları’ndan çıkan “Doğu illeri ve Varto tarihi” kitabında şöyle anlatılıyor:
“Osman Paşa yakaladığı Şeyh Said ve bütün asi başlarını 10/5/1925 günü Varto’dan alıp bir alay askerle Çapakçur’a götürmüş, burada bu irticaciler tamamen birleştirilip Kaymakam Sayim Bey’in kumandası altında Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’ne sevk edilmişlerdi.”
Şeyh Said, teslim alınıp Varto’ya getirildiği 16 Nisan 1925 tarihinden yaklaşık bir ay sonra dönemin 12. Tümen Komutanı Osman Paşa (Osman Nuri Koptagel) tarafından o tarihteki adıyla Çapakçur olan Bingöl’e gönderiliyor.
Bingöl’den Diyarbakır’a naklini ise dönemin Çapakçur Kaymakamı Saim Bey organize ediyor.
Uğur Mumcu’nun “Kürt İslam Ayaklanması” kitabında Şeyh Said’in Çapakçur’dan Diyarbakır’a gönderilişiyle ilgili şu bilgi yer alıyor:
“Teslim olanlarla yakalananlar Osman Paşa tarafından Çapakçur Kaymakamı Saim Bey’e teslim edilmişlerdir. Saim Bey de sanıkları geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır’a göndermiştir.”