Financial Times gazetesi için "Koronavirüs'ten sonra dünya" başlıklı bir köşe yazısı kaleme alan Harari, krizlerin normalde çok uzun sürecek süreçleri hızlandırdığını ifade etti. Böyle dönemlerde normalde hizmete sokulması yıllarca sürecek tehlikeli teknolojilerin hizmete başlayabildiğini ifade eden fütürist yazar, buna gerekçe olarak hiçbir şey yapmamanın daha tehlikeli görülmesini gösterdi. Harari, acil durumlarda bazen bütün ülke nüfuslarının "Herkes evden çalışırsa ne olur?" gibi sosyal deneylerde denek haline gelebildiğini ifade etti.
Harari, geçirdiğimiz dönemin hükûmetlerin insanları daha fazla gözlemlemesini bir norm haline getirebileceğini ifade etti. Salgınla mücadele için Çin ve İsrail gibi ülkelerin yeni gözlem yöntemlerini yürürlüğe soktuğuna dikkat çeken yazar. Koronavirüs salgınıyla devletlerin neyi gözlemlediğini de değiştirdiğini yazdı; "Geçmişte hükûmet akıllı telefonunuzun ekranına bastığınız parmağınızın hangi linke tıkladığını bilmek istiyordu. Ancak Koronavirüs'le neye dikkat ettikleri değişti. Artık parmağınızın ısısını ve tansiyonuzu öğrenmek istiyorlar".
Bazı ülkelerde karantinayı delen vatandaşlara ceza verildiğini vurgulayan Prof. Harari, şu ana kadar Koronavirüs'le en iyi mücadeleyi veren Güney Kore, Tayvan ve Singapur gibi ülkelerin gözlem ve korku yöntemleri yerine, sırtını iş birliğine yasladığını ifade etti. Merkezi gözlemleme ve sert cezaların insanların kurallara uymasının tek yolu olmadığını ifade eden Harari, insanlara bilimsel olgular doğru bir şekilde anlattığında, "Büyük Birader" onları izlemeden de kurallara uyabileceğini ifade etti. Harari buna örnek olarak, "İnsanlar sabun polisinden korktuklarından değil, olguları anladıkları için ellerini yıkıyor" değerlendirmesinde bulundu. Fütürist yazar, bu noktaya gelinebilmesi için halkın siyasetçilere ve medyaya güvenmesi gerektiğini ifade etti. "Normalde bozuk yollar bir gecede tamir edilemez. Ancak şu anda normal zamanlarda değiliz, fikirler de hızlıca değişebilir" yazan Harari, hükûmetleriN salgın sırasında bir gözlem rejimi kurmak yerine güven inşa edebileceğini ifade etti.
Fütürist yazar yapmamız gereken başka bir seçim de olduğunu yazdı: "Milliyetçi izolasyon mu, yoksa küresel birlik mi?". Harari, "Salgın da, salgının sebep olduğu ekonomik kriz de küresel problemler. Küresel problemler, küresel işbirliğiyle çözülür" değerlendirmesinde bulundu. Harari, ülkelerin virüsü yenmek için ulaştıkları bulguları birbiriyle paylaşması gerektiğini ve medikal mühimmat üretimi konusunda iş birliği yapması gerektiğini dile getirdi.
Harari, salgın sırasında ülkelerin bir "sağlık personeli havuzu" oluşturması fikrini de ortaya attı. Fütürist yazar, böyle bir durumda salgından çok etkilenmeyen ülkelerin, en kötü etkilenenlere sağlık personeli gönderebileceğini ifade etti.
ABD hükûmetinin mevcut krizde kötü bir test verdiğini ifade ede Harari, Trump yönetimi ile ABD'nin "Küresel lider" rolünden feragat ettiğini yazdı. Harari, "Mevcut hükûmet rota değiştirip küresel bir plan üretse bilde çok az kişi hatalarını itiraf etmeyen bir lideri takip eder" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin yarattığı boşluğu bir ülkenin doldurması gerektiğini dile getiren Harari, "Eğer bu boşluk dolduramazsa sadece mevcut salgını durdurmak zor olmayacak, yaşananlar önümüzdeki yıllarda da uluslararası ilişkileri zehirlemeye devam edecek" yazdı.
Harari yazısına şöyle son verdi:
"İnsanlığın bir seçim yapması gerekiyor. Bölünmüş olarak devam mı edeceğiz, yoksa küresel birlik patikasına mı yöneleceğiz. Bölünmüşlüğü seçersek sadece bu kriz uzamayacak, gelecekte büyük ihtimalle daha da büyük felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Küresel birliği seçersek sadece Koronavirüs'e karşı değil, gelecekteki bütün salgın ve insanların bu yüzyılda karşı karşıya kalabileceği bütün krizlere karşı bir zafer kazanacağız".