Ana SayfaHaberlerGündemAYM: Tahliyeyle ihlal ortadan kaldırılmalı

AYM: Tahliyeyle ihlal ortadan kaldırılmalı

 

AYM, geçen 11 Ocak’ta Alpay ve akademisyen Mehmet Altan’ın tutukluluğuna ilişkin hak ihlali kararı vererek tahliyeye hükmetmişti. Ancak İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin ‘hak ihlali’ kararına rağmen Alpay’ın tutukluluğunun devamına karar vermişti.

 

AYM, başvuru üzerine Alpay hakkında ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı vermişti.

 

‘Tahliye edilmeli’

Gerekçeli kararını yayınlayan mahkeme, Alpay’ın tutukluluk durumuna son verilmesi ve ‘ihlal’in ortadan kalkması için kararın yerel mahkemeye gönderilmesine hükmetti.

 

Gerekçeli kararda, AYM’nin incelemesinin yargılamanın muhtemel sonuçlarından bağımsız olarak tutuklamanın hukukiliği hakkında olduğu vurgulandı.

 

Kararda “Bu itibarla başvurucu hakkında verilen önceki ihlal kararının, ceza davasının esasına ilişkin bir değerlendirme içerdiği söylenemez” dendi.

 

Gerekçeli kararda özetle şunlar kaydedildi: “Öte yandan Anayasa’nın 153’üncü maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi’nin başvurucu hakkında verdiği ihlal kararının yargı organları dâhil herkes yönünden nihai ve bağlayıcı olduğu açıktır. Buna göre derece mahkemelerinin görevi, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerinin kapsamını değerlendirmek değil, Mahkemece tespit edilen ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmaktır.

 

Anayasa Mahkemesi önceki kararında ihlal sonucuna varırken suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin soruşturma makamlarınca yeterince ortaya konulmadığı tespitinde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin bu nitelikteki ihlal kararları sonrasında derece mahkemelerinin, ön koşulunun bulunmadığı tespit edilen tutukluluğu sona erdirmeleri gerekir. Aksi takdirde ihlal ve sonuçları ortadan kaldırılmamış olur. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında değerlendirilmemiş olan yeni olgularla suç işlendiğine dair ‘kuvvetli belirti’nin ortaya konulabildiği oldukça istisnai durumlarda da ihlal kararının gereklerinin yerine getirildiği kabul edilebilir. Somut olayda ihlal kararı sonrasında derece mahkemelerince başvurucunun tutukluluk durumu sonlandırılmamış, yukarıda belirtilen istisnai hâlin varlığı da ortaya konulmamıştır.”

 

- Advertisment -