Çadır imalatçıları, çadır malzemesi üreten fabrikaların Kızılay’la anlaşmaları olduğu gerekçesiyle özel sektöre malzeme vermemesinden rahatsız.
İstanbul’da çadır üreticisi Yağmur Branda’nın sahibi Mehmet Adıgüzel, şu anda fabrikaların üretiminin tamamını Kızılay’a yaptığını söyledi.
Adıgüzel şöyle konuştu:
“Fabrikalar üretiminin tamamını Kızılay’a yapıyor. Biz şu anda üretimi durdurduk. Kendi firmam için söyleyeyim, bizim elimizde kalan malzemeyle 200 civarında çadır üretebilirim. Vatandaşlar kendileri arayıp bir tane, üç tane çadır istiyor. Depremzede vatandaş kendisi için ya da yakınları için sipariş ediyor. Onlara cevap verebiliyoruz elimizdekilerden.”
Mehmet Adıgüzel.
Yaklaşık bir haftadır özel sektörün çadır üretimini durduğunu belirten Adıgüzel, deprem sonrasında özel sektörün çadır üretimini günde 100 binin üzerine çıkarttığını hatırlattı:
“Özel sektör, fabrikalardan malzeme tedarik edebilirken günde toplam 100 bin civarı çadır üretiyordu. Şimdi Kızılay’ın kendi yaptığı ve yaptırdığı en fazla 10 bin civarındadır.
“Kızılay, kendi çadırlarını bizim yapmamızla ilgili teklif veriyor. Kızılay’ın böyle bir görevi olmamalı, yardım organizasyonunu yapmalı. Kendi malzemelerine göre bir standart belirledikleri için çalışmayı uygun bulmadık. Biz 6 bin 500 TL’ye çadır satarken, Kızılay 19 bin TL’ye çadır satmış.”
İstanbul’da İMÇ Çarşısı’nda faaliyet yürüten Çağdaş Branda’nın sahibi Erdoğan Bayar da şunları söyledi.
“Çadır üretmek için demir bulabiliyoruz ama diğer branda malzemelerini bulamıyoruz. Fabrikaları bağlamışlar, kimse piyasadan malzeme alamıyor. ‘Anlaşmamız var Kızılay’la’ diyorlar, vermiyorlar.
Erdoğan Bayar.
“Kızılay’ın bütün bu fabrikalardaki hammaddeyi alıp şimdi üretecek bir kapasitesi de yok ki. Kızılay Başkanı kendisi günde bin tane çadır üretiyoruz diyor. Bu yapılan stokçuluğa giriyor.
“Depremden sonra özel firmalar 100 bin çadır üretmeye başlamıştı. Şimdi ne oldu; firmalar malzeme bulamadığından üretemiyor, Kızılay Başkanı’nın dediğine göre Kızılay da bin tane çadır üretiyor. İhtiyaç sahiplerine çadır yetişmez böyle.
“İnsanlar kendileri arıyorlar bizi. Bize çadır yollayın diye. Bir tane, iki tane, beş tane çadır sipariş ediyorlar. Kendileri için, tanıdıkları için…
“Fabrikalarda da kabahat var. Bugün böyle yapıyorlar ama yarın yine müşterisi biziz. Bize muhtaç yani. Biz sadece çadır yapmıyoruz ki. O zaman biz de yarın onlardan almaz, ithal ederiz.”