HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar, Medya Haber TV’nin yayınına konuk olarak, HDP’nin önümüzdeki aylarda yapılacak kongresinde yeniden aday olmayacaklarını açıkladı.
Buldan, “Kongrede yeni bir görev almama kararı aldım. Eş başkanlık görevimi başka bir arkadaşıma bırakacağım” diye konuştu.
Sancar da “Ben de Pervin başkan da MYK’daki bütün arkadaşlarımız ile tartışarak ikimizde aday olmama kararı aldık” dedi.
Buldan seçimlerle ilgili şunları söyledi:
“Kampanya sürecini çok iyi yönetemediğimizi tespit ettik. Bizim dışımızdaki çevrelere gidemedik, büyüyemedik. Farklı kesimleri içimize alma konusunda eksiklik yaşadık. Örneğin Ermeni, Ezidi, engelli temsiliyetinin olmaması önemli eksikliklerdir.”
Sancar da şöyle konuştu:
“Yeşil Sol Parti olarak istediğimiz oy oranlarına ulaşamadık. Bu açıdan kendimizi başarısız sayıyoruz ancak bir yenilgi söz konusu değil. Demokratik siyaseti tasfiye etmek için her şeyi yaptılar. Seçime girebilmemiz bile başlı başına önemli bir durumdur. Bunu kırdık, seçime girdik.”
Sancar, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını da şöyle değerlendirdi:
“Demirtaş çok değerli bir arkadaşımız, yoldaşımızdır. Niyetini sorgulamak doğru bulduğumuz bir şey değil. Bütün arkadaşlarımızla uyum içinde partimizi nasıl güçlendirebiliriz kaygısı dışında herhangi bir faktörü esas almadık. Demirtaş’ı ziyaret ettik.”
Sancar, TİP’in ayrı listeyle seçime girmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Sanıldığı gibi ya da iddia edildiği gibi veya algı yaratma amacıyla propaganda yürütüldüğü gibi değil durum. Tek listeyle girseydik, evet milletvekili sayısı artacaktı. Oy sayısı artacak mıydı, bunun garantisi yok. Peki bu formülle kaybedilen milletvekili sayısı kaç; dört. İstanbul 1. Bölge, İzmir 2. Bölge, Antalya ve Adana. Tek listeyle girseydik İstanbul 1. Bölge’de 4 milletvekili çıkıyordu; İzmir 2. bölgede 2 milletvekili çıkıyordu 1 çıktı; Antalya’da 2 çıkacaktı 1 çıktı; Adana’da 2 çıkacaktı 1 çıktı.”
Buldan ise TİP ile ittifak sürecini yönetemediklerini söyledi:
“Biz, Emek ve Özgürlük İttifakı’na bir seçim ittifakı olarak yaklaşmadık. Emek ve Özgürlük İttifakı’na bir mücadele ittifakı olarak başladık. Ancak bu süreci yürütemedik, bu süreci yönetemedik. Bir yönetememe durumu var. Halkımızı belki dinleyebilirdik; ‘seçim ittifakı olmalı mı olmamalı mıydı?’ Mücadele ittifakı ayrı bir şeydir, seçim ittifakı çok ayrı bir şeydir. Seçim ittifakı meselesinde, -bütün partiler için söylüyorum sadece TİP için de değil- en önemli eksikliğimiz; biz halkımızın sesini duymadık.”
Sancar da Buldan’ın bu sözlerinin ardından şunları söyledi:
“Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurduk, seçimler yaklaşınca bunun seçim ittifakına dönüşebileceği tartışmaları başladı. Orada da, evet Pervin başkanıma katılıyorum belki de süreci daha iyi yönetebilirdik. Evet tek listede hep ısrar ettik. Ama listeler teslim edilmeden kısa bir süre önce iki seçenekle karşı karşıya kaldık. MYK kararımızı bildirdik; tek liste. Ama MYK’da bu ittifakın devamı elinizden geleni yapmak için eş başkanlara tam yetki verdi. Yani MYK, ‘evet tek liste diyelim ama ittifakı bozmamak için de elimizden geleni yapalım’ dedi. En son geldiğimiz nokta şu oldu.”