Kuzey ve Güney Kıbrıs arasındaki ara bölgede bulunan Pile’nin muhtarı Veysel Güden, barikatlarla bunalmış mahallesine alternatif yol yapmak için yaptığı girişimlerin diplomatik krize dönüşmesinden dolayı üzgün:
“Bugüne kadar da bunu sürekli iyi niyetle takip ve talep ettik. Bizim buradaki talebimiz sadece insani bir taleptir. Sadece yoğunluğun dışında artık KKTC’yle Kıbrıs’ın kuzeyindeki yapıyla bağı artan bu topluluğun rahat bir şekilde gidip gelmesi için ciddi çalışmalar yaptık. Ancak hiçbir şekilde sonuç alamadık. Dolayısıyla artık içinde bulunduğumuz durum maalesef Pile’de yaşayan Pile Türk toplumunu ciddi anlamda etkilemeye başladı.
Buradaki varlığını ciddi anlamda tehdit eder bir hale gelmeye başladı. Dolayısıyla bizim bir çıkış yolu bulmamız gerekiyordu. Bu koşullarda, çok karmaşık otoritelerin bulunduğu bu yapıda, çözüm üretmek kolay değildi ve çözüm üretilmedi. Uzun süre bunu bütün muhataplarla bu konuyu ele aldım ve aktardım. Pile Türkü buradan mağdur oldu ve sıkıntı çekmeye devam etti. Bizim için önemli olan artık alternatif bir güzergah bulup mevcut kapının, mevcut geçiş noktasının ötesinde yaşantımızı kolaylaştıracak bir çıkış yolu bulmaktı. Bununla ilgili de ben Birleşmiş Milletler’e bu konuda talebimi dile getirdim. Daha sonra diplomasi ve diğer güvenlik birimleri bu konuyla ilgili gerekli çalışmayı yaptı. Bugüne kadar bu süreç bu şekilde devam etti ancak bir şekilde bu yolun başlanması gerekiyordu. Maalesef bu insani talebi BM çok da insani olmayan bir yaklaşımla karşıladı. Bizim insani, olumlu talebimizi maalesef bürokrasiye ve diplomasiye kurban ettiler. Çözüm üretilmedi ve süreç tıkandı.
Bizim Pile Türkü olarak bu köyde varlığımızı sürdürmemiz isteniyorsa, bizim alternatif bir güzergaha ihtiyacımız var. Yolun açılması şahsen benim talebimdi. Bu yolla ilgili bir süreç başladı, diplomatik çözüm bir noktaya kadar geldi bir noktada durdu. Daha fazla zaman kaybetmek bizi yoruyordu ve bu sürecin başlatılması gerekiyordu ve başlatıldı.
Maalesef dediğim gibi 2 gündür yaşananlar stres kaynaklı bir olaya dönüştü. Beklentimizin ötesinde bir gerilim yaşandı. Biz daha fazla bir anlayış bekliyorduk. Sadece insani talepler içinde bir alan açmaya çalıştık kendimize. Üzüldüğüm nokta, gerilim yaşandı. Ancak geldiğimiz noktada en azından geçici bir anlaşma sağlandı. Belli bir noktaya kadar yol geliyor, belli bir noktadan sonra diplomasi devreye girecek ondan sonraki süreci onlar yürütecek. Şuan itibariyle yaşadığımız gerilim süratle çözüm sürecine girdi diyebilirim. Tahminen bu akşam, yarın tansiyon düşecek ve bölgedeki stresler kalkacak. En azından diplomasiye bir kez daha şans verildi. Yolla ilgili süreç gelebileceği noktaya kadar gelecek. Umarım BM bu işi anlayışla karşılar. Bölgede buna benzer örnekler çok var ve bunlara anlayışla bakıldı, izin verildi. Belli bir noktadan sonra ihtiyaç duyduğumuz BM’nin izninin de verilerek bu sürecin tamamlanması ve bize insanca yaşam ve insanca gidiş geliş için bir fırsat yaratılır.”